"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı İlk Derece Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu ile ihale alıcısı mirasçıları tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; muhtelif fesih nedenlerini ileri sürerek tapunun 23 parselinde kayıtlı taşınmaza ilişkin ihalenin feshini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine ve şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği ve Dairemizin 25.10.2023 tarih ve 2023/2456 E. -2023/6592 K. sayılı ilamı ile, muhammen değerin üzerindeki satışlar yönünden zarar unsurunun oluşması hususunda görüş değişikliğine gidildiğine işaret edildikten sonra, şikayetçi adına çıkartılan ilan tebligatının usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshi gerektiği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının ise bozulmasına karar verildiği, İlk Derece Mahkemesince, Dairemizin anılan bozma ilamına uyulması yönünde ara karar oluşturulmasına rağmen kurulan hükümde, şikayet konusu olan ve tapunun 23 parselinde kayıtlı taşınmaz hakkında bir karar verilmediği, şikayet konusu olmayan ve tapunun 1, 17, 51 ve 53 parselinde kayıtlı taşınmazlar hakkında ihalenin feshi yönünde hüküm kurulduğu görülmüştür.
Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasına karar verildiği takdirde mahkeme artık bu uyma kararı ile bağlıdır. Mahkeme bozma kararına uygun yeni bir karar vermek zorundadır. Çünkü bozmaya uyma kararı ile bozma yararına olan taraf için usule ilişkin kazanılmış hak doğmuş olur.
Öte yandan 6100 sayılı HMK'nın ''Taleple Bağlılık İlkesi'' başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; ''Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir'' hükmüne, aynı Kanun'un 297/2. maddesinde ise; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmüne yer verilmiştir.
Hal böyle olunca; İlk Derece Mahkemesince, yukarıda açıklanan hususlarla birlikte, şikayetin, tapunun 23 parselinde kayıtlı taşınmaza ilişkin ihalenin feshine ilişkin olduğu nazara alınarak, şikayet konusuyla sınırlı şekilde hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde şikayet konusu edilmeyen taşınmazlar hakkında karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile Yığılca İcra Hukuk Mahkemesinin 26.3.2024 tarih ve 2024/1 E. - 2024/4 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/4. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre şikayet edilen ihale alıcısı mirasçılarının temyiz isteminin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde borçluya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.