"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçluların sair fesih iddialarının yanında satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu da ileri sürerek ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verildiği, karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ihalenin feshine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Tebligat Kanunu'nun 35. maddesinin 1. fıkrasına göre; "Kendisine veya adresine Kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır" denilmekte olup, 6099 Sayılı Kanun'un 9. maddesi ile değişik Tebligat Kanunu'nun 35. maddesinin 2. fıkrasında ise; "Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır" düzenlemesi yer almaktadır. Söz konusu maddeye göre, tebligat yapılabilmesi, muhatabın adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin bulunmaması şartına bağlanmıştır. Adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin tespit edilmesi halinde 6099 sayılı Kanun ile değişik Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılacaktır.
Yine Tebligat Kanunu'nda 6099 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik sonrası, gerçek kişiler yönünden 35. maddeye göre tebligat yapılabilmesi için, borçlunun adres kayıt sisteminde bir adresinin bulunmaması ve ayrıca daha önce kendisine veya adresine Kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olması zorunludur.
Bunların yanı sıra, İİK’nun 21/2. maddesinde; “İlamda ve 38. maddeye göre ilam hükmünde sayılan belgelerle ipotek senedinde yazılı olan adresi değiştiren alacaklı veya borçlu, keyfiyeti birbirlerine noter vasıtası ile bildirmiş olmadıkça, tebligat aynı adrese yapılır ve bu adreste bulunmadığı takdirde Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi uygulanır” yasal düzenlemesine yer verilmiştir.
Buna göre; borçlunun adrese dayalı kayıt sisteminde kayıtlı adresinin bulunmaması halinde ipotek akit tablosunda yazılı adresine daha önce usulüne uygun tebligat yapılmamış olsa bile bu adrese Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre tebligat yapılabilir. Söz konusu maddeye göre, tebligat yapılabilmesi muhatabın adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin bulunmaması şartına bağlanmıştır.
Somut olayda; icra dosyasında mevcut 20/09/2019 tarih ve 14797 yevmiye numaralı ipotek resmi senedinin 9.. Maddesinde; banka tarafından yapılacak herhangi bir tebligat için "... Mah ... Caddesi ... ... Sitesi B 1 Blok 4/10 Beylikdüzü İstanbul : " adresi tebligat adresi olarak belirtilmiştir. Bu nedenle söz konusu adrese çıkartılan satış ilanının tebliğine ilişkin tebligatların 21/10/2022 tarihinde TK.nun 35. Maddesine göre tebliğ edildiği görülmüştür.
Dairemizin 14.10.2024 tarihli eksiklik talep yazısı üzerine Balıkesir İl Nüfus Müdürlüğü'nün 16.10.2024 tarihli cevabi yazısına göre; borçluların Bölge Adliye Mahkemesi tarafından esas alınan "... Mah ... Caddesi ... ... Sitesi B 1 Blok 4/10 Beylikdüzü İstanbul adreslerinin 09.04.2021 tarihinde kapatıldığı belirlenmiştir.
Bu durumda satış ilanının tebliğ tarihi olan 21.10.2022 tarihinde borçluların adrese dayalı kayıt sisteminde kayıtlı bir adresleri bulunmadığından, ipotek resmi senedinde yazılı adreslerine TK.nun 35. Maddesine göre tebligat yapılmasında yasaya aykırılık yoktur.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, başkaca fesih nedeni de bulunmadığı dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca şikayetçi borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 04.04.2024 tarih ve 2023/2552 E. - 2024/1044 K. sayılı kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.