Logo

12. Hukuk Dairesi2024/5067 E. 2025/456 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hacizli mal üzerinde istihkak iddiasında bulunan 3. kişinin, malın kendisine ait olduğunu ispat edip edemediğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Haciz mahallinde bulunan belgelerin güncel olmaması, borçlu şirketin haciz mahallinden ayrılmış olması, 3. kişi şirketin borcun doğumundan sonra kurulmuş olması ve taraflar arasında muvazaalı bir devir olduğuna dair yeterli delil bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin istihkak davasını reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/3. kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava, üçüncü kişinin İİK'nın 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, davalı borçlulara ödeme emri tebliğ edilen adreste haciz yapılmadığı, davalı borçluların haciz mahallinde hazır bulunmadığı, haciz mahallinde bulunulan evrakların güncel tarihli olmadığı, bilirkişi tarafından ticari defterlerde yapılan incelemede davacı 3. kişi ile borçlular arasında herhangi bir ticari alışverişin bulunmadığı, şirket çalışanlarının ortak olmadığının tespit edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun haciz mahallinde önceki tarihlerde faaliyette bulunduğu, borçlu ve üçüncü kişinin faaliyet alanlarının aynı olduğu, haciz mahallinde borçluya ait belgeler bulunduğu, davacı üçüncü kişinin takip dayanağı kat ihtarnamesinin tebliği tarihinden ve borcun doğumundan sonra kurulduğu gerekçesi ile başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı/3. kişi tarafından temyiz edilmiştir.

Dava konusu haciz, davacı 3. kişi şirketin ticaret sicil adresinde yapılmış olup borçluya ödeme emri farklı bir adreste tebliğ edilmiştir. Her ne kadar borçlu şirket haciz mahallinde daha önceki bir tarihte faaliyet göstermiş ise de, ticaret sicil kayıtlarına göre anılan şirket borcun doğumundan (12.03.2020 kredi sözleşmesi kat edilme tarihi) çok önce 10.01.2018 tarihinde haciz adresinden ayrılmıştır. Haciz mahallindeki tabelada davacı 3. kişinin ünvanı olan ESSA yazılı olduğunun tutanakta belirtildiği, buna rağmen borçlu adına evraklar bulunduğu belirtilmiş ise de, belgelerin güncel olmadığı, yine haciz mahallinde davadışı Burda Çamaşır şirketine ilişkin bulunan evrakların da güncel olmadığı, anılan davadışı şirketin haciz mahallinde faaliyet gösterirken borcun doğumundan önce 09.08.2019 tarihinde ayrıldığı anlaşılmıştır. Davacı 3. kişi şirket, borcun doğumundan sonra kurulmuş ise de, borçlu ile 3. kişi şirket ortakları arasında benzerlik olmadığı, akrabalık bağı bulunduğuna dair dosya da bir delil de bulunmadığı görülmüştür.

Öte yandan, haciz mahallinde hazır bulunan ... ... isimli şahıs, haciz mahallinin borçludan devralındığını beyan etmiş ise de ticaret sicil kayıtlarına göre, anılan şahsın borçlu şirketin yetkilisi veya ortağı olmadığı görülmüştür. Kaldı ki, devredilen işletmede haciz yapılabilmesi, devrin muvazalı olduğunun iddia ve ispat edilmesine bağlıdır. Muvazaa iddiasının bulunmaması halinde alacaklının, tasarrufun iptali davası açarak alacağına kavuşma imkanı bulunduğu gibi TBK ve TTK hükümlerine göre açılacak davalarda da devri yargılama konusu yapabilir. Eldeki dosyada, taraflar arasında muvazaalı bir devir olduğuna dair yeterli ve ispata yarar delil sunulmamıştır.

Hal böyle olunca, alacaklı yanca, mal kaçırmak amacıyla borçlu ile 3. kişi arasında danışıklı işlemler yapıldığı ispat edilmemiş olduğundan, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ :

Davacı/3. kişi temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22.01.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.