Logo

12. Hukuk Dairesi2024/7273 E. 2025/736 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İlamlı icra takibinde, yabancı para cinsinden alacağın takip talebinde fiili ödeme tarihi kurunun açıkça belirtilmemesi nedeniyle takibin iptaline karar verilip verilmeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yabancı para cinsinden alacağın takip talebinde, İİK'nın 58/3. maddesi uyarınca, fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığının talep edildiğinin açıkça belirtilmemesi ve alacaklının takip talebinde EURO olarak talep edilen alacağın aynen tahsilini istediğinin anlaşılması gözetilerek, yerel mahkemenin takibin iptaline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

İlamlı icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; yabancı paranın aynen ödenmesi talebinin İİK'nın 58/3 maddesi hükmüne aykırı olduğunu ileri sürerek icra emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince; yabancı paranın fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığının talep edilmediği gerekçesi ile şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verildiği, taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine, yabancı para olarak talep edilen alacakların Türk Lirası karşılığının harca esas değer olarak gösterildiği gerekçesi ile alacaklının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.

Türk Borçlar Kanunu'nun 99. maddesi (BK'nun 83 md.) uyarınca; “Konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.”

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 58. maddesinin 3. fıkrasında; alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarının ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı günün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin ve faizinin, takip talebinde belirtilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine aynı Kanun'un 60. maddesinin birinci fıkrasının birinci bendinde; alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, 58. maddeye göre takip talebine yazılması lazım gelen kayıtların ödeme emrinde bulunması gerektiği belirtilmiştir. Alacaklı takip talebinde (vade veya takip talebi günündeki rayice göre ödeme yerine) fiili ödeme günündeki rayice (döviz kuruna) göre alacağının Türk parası ile ödenmesini isteyebilir. Bunun için alacaklı yabancı para alacağının (takip tarihindeki kur üzerinden) Türk parası karşılığını takip talebinde göstermesi ve ayrıca yabancı para alacağının fiili ödeme tarihindeki kurdan talep ediyorsa bu hususu da takip talebinde belirtmek zorundadır. Bu halde alacaklı vade tarihinden fiili ödeme tarihine kadar yabancı para üzerinden faiz (3095 S.K. M. 4/a) talep edebilir (İİK. m. 58/3). (Kuru, Baki;

İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013 s. 2010 vd., Pekcanıtez, Hakan/Atalay, Oğuz/Özekes, Muhammet/Özkan, Sungurtekin Meral; İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı, İstanbul 2022 s. 95 vd.)

Somut olayda, alacaklı tarafından takip talebinde 347.300,00 EURO asıl alacak, 12.940,49 EURO takip öncesi faiz ve 53.363,68 TL yargılama gideri, vekalet ücreti ile işlemiş faizleri olmak üzere toplam 360.240,49 EURO ve 53.363,68 TL alacağın takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar işleyecek faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiği, ayrıca harca esas değerin Türk Lirası olarak gösterildiği, icra emrinde de yabancı para alacağının takip talebinde belirtildiği şekilde yine EURO olarak talep edildiği, takip talebi ve icra emrinde 'fiili ödeme tarihi'' ibaresi yazılmış ise de bu tarihteki Türk Lirası karşılığının istendiğinin belirtilmediği, dolayısıyla alacaklının takip talebinde EURO olarak talep edilen alacak kısmının aynen tahsilini istediği anlaşılmaktadır. Alacaklı tarafından icra müdürlüğünce harcın hesaplanabilmesi için harca esas değer olarak 1.098.061,10 TL'nin gösterilmiş olması alacağın Türk Lirası olarak talep edildiği sonucunu doğurmaz.

O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, takip talebinde İİK'nın 58/3. maddesi uyarınca yabancı paranın fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödenmesi hususunun yer almadığı, yabancı paranın aynen tahsilinin talep edildiği, bu hususun kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle mahkemece re'sen de dikkate alınması gerektiği gözetilerek; alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddi ile borçlunun istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına ve aynen ödenmesi istenen EURO cinsinden alacaklar yönüyle takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ:

Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairei'nin 26.09.2024 tarih ve 2024/2438 Esas 2024/2931 Karar sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05.02.2025 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

Karşı Oy Yazısı:

2004 sayılı İİK’nın 58/3. bendi “Alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizi;” şeklindedir.

Somut olayda; takip talebinde yabancı para alacağının harca esas karşılığının 1.098.061,10 TL olarak belirtildiği ve açıkça “Fiili Ödeme Tarihi” ibaresinin takip talebinde ve Örnek 4-5 icra emrinde yer aldığı görülmektedir. Bu ibare ile yabancı para alacağının fiili ödeme tarihindeki TL karşılığı üzerinden talep edildiği anlaşılmıştır.

Takip talebinde ve icra emrinde “yabancı paranın fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden tahsili talebidir” şeklinde daha açık bir ibarenin yazılması gerekmez. Kaldı ki böyle bir ibarenin İİK’nın 58. maddesinde de geçmediği, sadece hangi tarihteki kur üzerinden ödemenin talep edildiğinin anlaşılmasının yeterli olduğu, Kanun’da zorunlu olarak aranmayan bir ibarenin içtihat yoluyla koşul haline getirilmesinin alacaklının alacağına kavuşmasını engelleyeceği, ayrıca borçluya mal kaçırma fırsatı vereceği, öte yandan bu durumun Dairemizin öteden beri istikrarlı bir çok kararında da belirtildiği üzere aşırı şekilcilik yapılarak hak kaybına neden olacağı aşikardır.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASI gerekirken, salt “yabancı paranın fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden tahsili talebidir” şeklindeki bir ibarenin takip talebinde yer almamasından bahisle kararın bozulması yönündeki Dairemizin sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum. 05.02.2025