"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Üçüncü kişi vekili tarafından yapılan şikayet dosyasında; İstanbul Anadolu 17. İcra Dairesinin 2018/29886 Esas sayılı dosyasından, 03.06.2022 tarihinde alacaklının talebi ile borçlu ...'un 25.09.2019 tarihinde vefat eden babası ...'den intikal etmesi muhtemel olan 750 Ada 1 Parsel sayılı taşınmazdaki miras hissesinin haczine karar verilmiş olduğu, borçlu ...'e murisi olan babasından intikal edecek taşınmaz hissesine 06.06.2022 tarihinde haciz konulduğu, ancak .... Noterliğinin 24.02.1997 tarihli 1565 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile haciz konulan taşınmazın davacı üçüncü kişiye miras bırakıldığı, vasiyetnamenin açılıp okunmasının ardından diğer mirasçılar tarafından açılan vasiyetnamenin iptali davasının da reddedilerek kesinleştiği, tenfiz işlemlerinin ardından taşınmazın müvekkili üçüncü kişi adına tescil edildiği, bu nedenle muristen intikal edecek miras hissesi kalmadığından söz konusu taşınmaz hissesine ilişkin haczin kaldırılması talep edildiği, talebin reddedildiği, muhtemel miras payına haciz konulduğu ve taşınmazda borçlunun mirasçılık sıfatı kalmadığı ileri sürerek taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği; İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne ve taşınmazda davacı üçüncü kişi ... adına kayıtlı hisselere konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Tapu kayıtlarına göre; haczin tapu kayıtlarına işlendiği 06.06.2022 tarihi itibariyle, şikayete ve hacze konu taşınmaz hissesinin henüz borçlunun murisi ... adına kayıtlı olduğu, İstanbul Anadolu 30. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.04.2022 tarih 2021/305 Esas 2022/199 Karar numaralı kararı ile vasiyetnamenin tenfizi talebinin kabul edilerek, muris ... adına kayıtlı taşınmaz hisselerinin tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline karar verildiği, bu kararın 01.07.2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık; taşınmaz haczinin kaldırılması talebine ilişkin şikayet niteliğindedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.04.2004 tarih ve 2004/12-210 E.-2004/208 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olması zorunludur. Takipte borçlu sıfatı bulunmayan üçüncü kişinin, mülkiyeti kendisine ait taşınmaza konan haczin kaldırılmasını icra mahkemesinden şikayet yolu ile isteme hakkı vardır.
TMK 599. maddesi hükmüne göre yasal mirasçılar mirası, miras bırakanın ölümü ile kanun gereğince doğrudan doğruya kazanırlar. Miras bırakan mirasçının tamamı veya belli bir oranı için bir veya birden çok mirasçıyı atayabilir. Atanan mirasçılar da mirası tıpkı yasal mirasçılar gibi miras bırakanın ölümü ile kazanır. Miras bırakan bir mirasçı atamaksızın bir kişiye kazandırmada bulunmuş ise bu kişiye vasiyet alacaklısı denilir. Vasiyet alacaklısı, teknik anlamda mirasçı sayılmadıklarından külli halef değil cüz'i halef sayılırlar. Vasiyet alacaklısı bu nedenle vasiyet olunan mal üzerinde doğrudan hak kazanamaz. Vasiyet alacaklısı vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona; yoksa yasal ve atanmış mirasçılara karşı kişisel bir istem hakkına sahip olduğundan vasiyetnamenin tenfizi davası açmak zorundadırlar. Vasiyetnameye konu hak taşınmaz ise, taşınmaz mülkiyetinin adına tescil ve intikal etmesi talebinde bulunmalıdır.
Somut olayda borçlunun 25.09.2019 tarihinde vefat eden babası ...'den kendisine külli halafiyet yolu ile intikal eden hissesine 06.06.2022 tarihinde haciz konulmuş olup, haciz tarihinde taşınmaz borçluya ait olduğundan haciz usul ve yasaya uygundur. Şikayetçi üçüncü kişi tarafından açılan vasiyetnamenin terfizi davası sonucunda taşınmazın tapu kaydının iptali ile şikayetçi ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği kararın 01.07.2022 tarihinde kesinleşmesinin ardından şikayetçi adına 07.07.2022 tarihinde tapuya tescil edildiği, ancak bu kararda tescil edilen taşınmaz üzerinde bulunan haciz kaldırılmasına ilişkin bir hüküm bulunmadığı görülmektedir.
Görüldüğü üzere taşınmaz haczinden sonra taşınmaz mülkiyeti kararın kesinleşmesi ile üçüncü kişiye geçmiş olup bu kararda haczin kaldırılması ile ilgili bir hüküm bulunmadığından, üçüncü kişi ancak genel mahkemelerde açacağı dava yolu ile haczin kaldırılmasını talep edebilir. Öte yandan alacaklı tarafça 14.10.2022 tarihli dilekçe ekinde borçlunun .... Noterliğinin 04.06.1998 tarih ve 06841 yevmiye numaralı mirastan feragat sözleşmesi ile borçlu ...'un 500.000.000 TL ivaz karşılığında mirastan feragat ettiğini ileri sürmüş ise de bu husus dar yetkili İcra Mahkemesinin inceleme kapsamında olmayıp yargılama konusu olabilir.
Şu hale göre mahkeme kararına dayalı olarak taşınmazın maliki olan 3. kişinin, haczin kaldırılması için, Hukuk Genel Kurulu'nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 Esas-2001/516 Karar sayılı kararında ve Dairemizin süreklilik arz eden içtihatlarında da belirtildiği üzere genel mahkemede mülkiyet hakkına dayalı olarak dava açmak zorundadır. Bu nedenle icra müdürlüğünün haczin kaldırılması talebinin reddine yönelik gerekçesi yerinde ve yasaya uygun bulunduğundan İcra Mahkemesinin yazılı gerekçe ile haczin kaldırılması kararı isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ :Yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 02.10.2024 tarih ve 2023/1139 Esas ve 2024/2607 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA ve İstanbul Anadolu 21. İcra Hukuk Mahkemesinin 05.01.2023 tarih ve 2022/650 Esas - 2023/1 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27.02.2025 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(M)
HK/ZE
Sn. ...'ın Karşı Oy Yazısı;
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 705/1. maddesinde "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur.
Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır." şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda; davalı/alacaklı tarafça, dava dışı borçlu ... hakkında 25.10.2018 tarihinde İstanbul Anadolu 17. İcra Müdürlüğünün 2018/29886 Esas sayılı takip dosyası ile .... Noterliğinin 18.07.2018 tarih, 55918 yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki borç senedi dayanak gösterilerek, toplam 47.822,57 TL bedelli ilamlı icra takibi başlatıldığı, örnek 4-5 nolu icra emrinin 30.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesinden sonra haciz işlemlerine geçildiği, alacaklı vekilince 19.05.2022 tarihinde icra dairesine sunulan taleple, borçlunun ölen babasından miras olarak kalacak "İstanbul Üsküdar ... Mah. ... Mevkii 750 Ada 1 Parsel sayılı" taşınmaz üzerine haciz konulması ve İİK'nın 121. maddesi uyarınca yetki verilmesinin talep edildiği, icra müdürlüğünün 31.05.2022 tarihli kararıyla istem kabul edilerek tapu müdürlüğüne 03.06.2022 tarihli haciz yazısının yazıldığı, şikayetçi 3. kişi vekilince 10.08.2022 tarihinde icra dosyasına dilekçe sunularak, mahcuz taşınmazın borçluya intikal etmeksizin vasiyet yoluyla doğrudan ...'e intikal ettiği belirtilerek, taşınmaz kaydına müdürlük tarafından konulan haciz şerhinin fekkinin talep edildiği, icra müdürlüğünün 17.08.2022 tarihli kararıyla şikayetçi tarafça sunulan İstanbul Anadolu 30. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.04.2022 gün, 2021/305 E.-2022/199 K. sayılı kararında haczin kaldırılmasına ilişkin hüküm bulunmadığı belirtilerek talebin reddine karar verildiği, bu işlemin iptali ve haczin fekki talebi ile 18.08.2022 tarihinde icra mahkemesine şikayette bulunulduğu, celp edilen tapu kayıtlarına göre haczin tapu kayıtlarına işlendiği 06.06.2022 tarihi itibariyla şikayete ve hacze konu taşınmaz hissesinin henüz borçlunun murisi ... adına kayıtlı olduğu, İstanbul Anadolu 30. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.04.2022 tarih, 2021/305 E.-2022/199 K. sayılı kararıyla vasiyetnamenin tenfizi talebinin kabul edilerek, muris ... adına kayıtlı bu taşınmaz hisselerinin tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline karar verildiği, bu kararın 01.07.2022 tarihinde kesinleştiği, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 09.11.2017 tarih 2017/4161 E.-2017/13956 Karar sayılı emsal içtihadında da benzer şekilde ifade edildiği üzere, haczin konulduğu tarihte taşınmaz borçlunun murisi adına kayıtlı ise de, taşınmaz mülkiyetinin borçlunun murisi ...'ün ölüme bağlı tasarrufu olan .... Noterliğinin 24.02.1997 tarihli ve 1565 yevmiye numaralı vasiyetnamesinden dolayı TMK'nın 705. maddesine göre şikayetçi 3. kişiye ait olduğu, alacaklı tarafça TMK 562. maddesi kapsamında açılmış her hangi bir tenkis davası açılmadığı gibi şikayetçi tarafça 14.10.2022 tarihli beyan dilekçesi ekinde sureti sunulan .... Noterliğinin 04.06.1998 tarih ve 06841 yevmiye numaralı mirastan feragat sözleşmesi ile borçlu ...'un 500.000.000 TL ivaz karşılığında mirastan feragat ettiğinden, şikayetçiye ait taşınmaz hissesi üzerine konulan haczin kaldırılması talebinin reddine dair 17.08.2022 tarihli müdürlük kararının iptali ile şikayetin kabulüne ve haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Tüm bu mahkeme ilamlarından anlaşılacağı üzere; haczin konulduğu 03.06.2022 tarihinde şikayete konu taşınmaz hissesi borçlunun murisi adına kayıtlı ise de taşınmazın mülkiyetinin, murisin ölüme bağlı tasarrufu olan vasiyetnamesinden ötürü TMK'nın 705. maddesi gereğince şikayetçiye ait olduğu görülmektedir. Bununla birlikte; davalı/alacaklı tarafından açılan tenkis davası olmadığı gibi borçlu mirasçının ivaz karşılığında mirastan feragat etmesi üzerine şikayetin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygundur.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA karar verilmesi gerekirken, aksi yöndeki Dairemizin sayın çoğunluğunun bozma görüşüne katılamıyorum. 27.02.2025