Logo

12. Hukuk Dairesi2024/8228 E. 2025/1531 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İcra mahkemesi kararının hüküm fıkrasında vekalet ücreti konusunda çelişkili hükümler bulunması nedeniyle Yargıtay'ın hangi kararı vermesi gerektiğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesi kararının hüküm kısmında vekalet ücreti hususunda çelişkili hükümler bulunması usul hatası oluşturmasına rağmen, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, HMK 370/2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/3.kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Şikayet edilen alacaklı tarafından dava dışı borçluya karşı başlatılan Örnek 10 icra takibinde; şikayet eden üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurarak takibin ve ödeme emrinin iptalini istediği, İcra mahkemesince bu husustaki şikayet hakkının takip borçlusuna ait olup, şikayetçi üçüncü kişilerin şikayetinde aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesi ile istemin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verildiği, bu kararın şikayet eden tarafından istinaf edildiği, Bölge Adliye Mahkemesince istinafın esastan reddine dair kararın şikayet eden tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.

Yapılan incelemede sair temyiz itirazlarının reddine;

Vekalet ücreti yönünden davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verildiği halde bir sonraki bentte davalı lehine vekalet ücretine hükmedilerek kararda çelişki oluşturulduğuna ilişkin temyiz nedeninin incelenmesinde;

İlk derece mahkemesi, 27/12/2023 tarihli kararın hüküm kısmı 4.bendinde; ".... şikayetin niteliği gereği davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına," 5.bendinde ise "Davalı taraf, dava ve duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı lehine hükmolunan 6.800,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," şeklinde hüküm kurarak kararın hüküm kısmında 4.ve 5.bentler arasında ve 5.bendin kendi içinde çelişki yaratılması hatalı olup, bozma sebebi ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ:

A- İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi' nin 14.11.2024 tarih ve 2024/547 E. 2024/2633 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,

B- Alaşehir İcra Hukuk Mahkemesinin 27.12.2023 tarih ve 2023/146 E. 2023/428 K. sayılı kararının hüküm fıkrasının 5 numaralı bendinin hükümden çıkartılmasına, sonraki bend numaralarının buna göre teselsül ettirilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, karar düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 24.02.2025 tarihinde oy çokluğuyla ile karar verildi.

Karşı Oy Yazısı:

HMK’nın 370/2. fıkrasına göre; "Temyiz olunan kararın, esas yönünden kanuna uygun olup da kanunun olaya uygulanmasında hata edilmiş olmasından dolayı bozulması gerektiği ve kanuna uymayan husus hakkında yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde Yargıtay, kararı düzelterek onayabilir." Esas yönünden kanuna uygun olmayan kararlar ile hakimin takdir yetkisi kapsamında karara bağlandığı edalar hakkında bu fıkra hükmü uygulanmaz.

Somut olayda şikayetçi üçüncü kişi, borçluya ait taşınmazın satışına ilişkin olarak açılan tasarrufun iptali davasının davalı konumunda olup takipte taraf ehliyeti bulunmadığından ödeme emrinin iptali isteminde bulunduğu icra mahkemesince verilen hükmün 1. bendinde; şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, hükmün 2. bendinde; “Alınan harcın mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına, hükmün 4. bendinde; “Davacı tarafından yapılan masraf olmadığından bu hususta karar verilmesine ve şikayetin niteliği gereği davalı aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” hükmün 5. bendinde ise; 4. bent ile çelişki oluşturacak şekilde “ Davalı taraf, dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesine göre davacı lehine hükmolunan 6.800 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” karar verildiği görülmektedir. İcra mahkemesi hükmünün 4 ve 5. bentleri birbiri ile çelişkili olup hükmün kapsamı ile ilgili HMK 297. maddesine aykırılık oluşturduğundan bu husus usul yönünden bozma nedenidir.

HMK’nın 323 ve devamı maddeleri yargılama giderlerini düzenlemiş olup yargılama giderlerinden sayılan vekalet ücretinin yargılama giderlerinden hangi tarafın ne miktarda sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Şikayetin sonunda hükmedilerek vekalet ücreti de yargılama giderlerine dahildir. Şikayetin reddi halinde kural olarak karşı taraf kendisine vekille temsil ettirmiş ise lehine vekalet ücretine hükmedilir. Ancak her şikayetin sonunda verilen kararla diğer yargılama giderleri yanında vekalet ücretine de hükmedilemez. Çünkü şikayette uyuşmazlık, yolsuzluğu iddia edilen işlemin kanuna ve hukuka uygunluğunun tespiti konusundadır.

İcra mahkemesinin davalı lehine vekalet ücreti verip vermemesi hakimin takdir yetkisi kapsamında olduğundan HMK’nun 370/2 fıkra hükmü uyarınca düzeltilerek onama kararı verilemez. Aksinin kabulü ile hükmün çelişkili iki bendinden birini tercih ederek hüküm fıkrasının 5. numaralı bendinin hükümden çıkartılmak suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi sureti ile Yargıtay alt derece mahkemesi yerine geçmesi ve böylece tarafların izleyen kanun yollarına başvurma haklarının ve alt derece mahkemesinin direnme kararı verme imkanının engellenmesine yol açar.

Vekalet ücreti konusunda hükmün çelişkili bentler taşıması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesinin esastan red kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının usulden bozulması görüşünde olduğumdan çoğunluğun kararın düzeltilerek onanması yönündeki kararına katılamıyorum. 24.02.2025