"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçlu Belediyenin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesinin 11. fıkrasına göre mal, hak ve alacaklarının haczinin yasak olduğunu ileri sürerek hacizlerin kaldırılmasına ve ödemelerin iadesine karar verilmesini istediği, İlk Derece Mahkemesince; şikayetin reddine karar verildiği, borçlunun istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurusunun kabulüne, şikayetin İstanbul 22. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/455 E. ve 2022/658 K. sayılı dosyasında derdest olduğu gerekçesi ile kararın kaldırılmasına ve derdestlik nedeniyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK'nın 114/1-ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte (derdest) olmaması dava şartları arasında düzenlenmiştir. Derdestlik; daha önceden açılmış ve halen görülmekte olan bir davanın yeniden aynı ya da başka bir mahkemede açılması durumunda, ikinci davanın açıldığı mahkemede nazara alınan ve bu davanın daha önceden de açılmış ve halen görülmekte olması sebebiyle usulden reddine karar verilmesini sağlamaya yönelik bir dava şartıdır. Derdestliğin şartları; aynı davanın aynı mahkemede ya da başka mahkemelerde iki kere açılmış olması, birinci davanın görülmekte (derdest) olması, birinci dava ile ikinci davanın aynı olması şeklinde sıralanabilir. Aynı konuda iki dava açılmasında davacının korunmaya layık bir menfaati yoktur.
Öte yandan İcra mahkemesince verilen kararlar, kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararları, kesinleşmek koşuluyla sonraki şikayet yönünden birbirlerine karşı kesin hüküm teşkil ederler.
Somut olayda, ilamlı icra takibinde alacaklının 27.05.2022 ve 30.05.2022 tarihli haciz taleplerinin kabulü üzerine borçlu tarafından İstanbul 22. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 24.06.2022 tarih 2022/455 E. ve 2022/658 K. sayılı dosyasında aynı gerekçe ile hacizlerin kaldırılmasını istediği, şikayet tarihinin 3.06.2022 olduğu, bundan sonra alacaklının 07.06.2022, 08.06.2022, 15.06.2022 tarihli haciz taleplerinin kabulüne karar verildiği, iş bu dosyadaki şikayetin ise 17.06.2022 tarihli olduğu görülmekle şikayetin konusu olan hacizler farklı olduğundan derdestlikten söz edilemeyeceği anlaşılmıştır.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, esasa yönelik ileri sürülen istinaf nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:
Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nin, 1.11.2024 tarih ve 2023/1800 E. - 2024/2958 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 371. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05.03.2025 tarihinde sonucu itibariyle oy birliğiyle, "bozma nedenine göre borçlunun esasa ilişkin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına" şeklinde ibare ilavesi yönüyle ise oy çokluğuyla karar verildi.
Üye ...’ın Karşı Oy Yazısı;
"6100 sayılı HMK'nın 114/1-ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte (derdest) olmaması dava şartları arasında düzenlenmiştir. Derdestlik; daha önceden açılmış ve halen görülmekte olan bir davanın yeniden aynı ya da başka bir mahkemede açılması durumunda, ikinci davanın açıldığı mahkemede nazara alınan ve bu davanın daha önceden de açılmış ve halen görülmekte olması sebebiyle usulden reddine karar verilmesini sağlamaya yönelik bir dava şartıdır. Derdestliğin şartları; aynı davanın aynı mahkemede ya da başka mahkemelerde iki kere açılmış olması, birinci davanın görülmekte (derdest) olması, birinci dava ile ikinci davanın aynı olması şeklinde sıralanabilir. Aynı konuda iki dava açılmasında davacının korunmaya layık bir menfaati yoktur.
Öte yandan İcra mahkemesince verilen kararlar, kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararları, kesinleşmek koşuluyla sonraki şikayet yönünden birbirlerine karşı kesin hüküm teşkil ederler.
Somut olayda, ilamlı icra takibinde alacaklının 27.05.2022 ve 30.05.2022 tarihli haciz taleplerinin kabulü üzerine borçlu tarafından İstanbul 22. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 24.06.2022 tarih 2022/455 E. ve 2022/658 K. sayılı dosyasında aynı gerekçe ile hacizlerin kaldırılmasının istediği, şikayet tarihinin 03.06.2022 olduğu, bundan sonra alacaklının 07.06.2022, 08.06.2022, 15.06.2022 tarihli haciz taleplerinin kabulüne karar verildiği, iş bu dosyadaki şikayetin ise 17.06.2022 tarihli olduğu görülmekle şikayetin konusu olan hacizler farklı olduğundan derdestlikten söz edilemeyeceği anlaşılmıştır.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, esasa yönelik ileri sürülen istinaf nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, kararın bozulması gerekmiştir." şeklindeki çoğunluğun bozma görüşüne sonucu itibarıyla katılıyorum.
Lakin temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararı "Derdestlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine" ilişkin olup, Dairemizce yukarıda açıklanan gerekçede de vurgulandığı üzere "esasa yönelik istinaf nedenleri incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden" bahisle usûl bozma kararı verildiğinden, kararın sonuç kısmına "bozma nedenine göre borçlunun esasa ilişkin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına" şeklinde ibare ilave edilmek suretiyle karar oluşturulması gerektiğinden, bu ibarenin yazılmamasından ötürü Dairemizin sayın çoğunluğunun kararına katılamıyorum.05.03.2025