"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI:2022/125 değişik iş
KARAR:İtirazın kabulüne
KANUN YARARINA
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.09.2020 tarihli ve 2020/30 Esas, 2020/248 Karar sayılı kararı ile 12 yıl 6 ay hapis cezasına hükümlü ...'nun, iş bu cezasının infazı sırasında, adı geçen hükümlünün evvelce 28.12.2010 tarihinde işlemiş olduğu kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçu nedeniyle tutuklu kaldığı sürelerin mahsup edilmesine yönelik talebinin, hükümlü tarafından infaz edilmekte olan suçun tutuklu kalınan ve mahsup edilmesi istenen suça konu kararın kesinleşmesinden sonra 29.09.2019 tarihinde işlendiği ve mahsup koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle reddine dair ... İnfaz Hakimliğinin 20.01.2022 tarihli ve 2022/896 Esas,2022/942 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın, hükümlünün mahsup talebine konu tutuklu kaldığı Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.10.2017 tarihli ve 2017/338 Esas, 2017/286 Karar sayılı kararını kapsayan dosyada yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olması nedeniyle anılan kararın maddi hukuk anlamında kesin hüküm ve sonuç doğurmadığından bahisle mahsup şartlarının oluştuğu gerekçesiyle kabulü ile ... İnfaz Hakimliğinin 20.01.2022 tarihli kararının kaldırılmasına dair mercii ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.02.2022 tarihli ve 2022/125 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 27.07.2023 tarihli ve 94660652-105-21-20880-2022-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 19.09.2023 tarihli ve 2023/90298 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 19.09.2023 tarihli ve 2023/90298 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
Dosya kapsamına göre, infaz aşamasında hükümlü lehine uygulamaların kazanılmış hak oluşturmayacağı gözetilerek yapılan incelemede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 63 üncü maddesinde “Hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün haller nedeniyle geçirilmiş süreler hükmolunan hapis cezasından indirilir.” şeklinde düzenlemenin yer aldığı, anılan düzenleme uyarınca sadece tutukluluk halinin değil şartların mevcut olması halinde şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün hallerin mahsup işlemine konu olabileceği, bununla birlikte mahsup işleminde önemli olan hususun, mahsup yapılacak mahkumiyete konu olan suçun, tutuklu kaldığı suçtan dolayı verilecek hükmün kesinleşmesinden önce işlenmesi olduğu, tutuklu kalınan suçun beraatle veya mahkûmiyetle sonuçlanmasının da mahsup işlemi için önem arz etmediği cihetle,
Hükümlünün tutuklu kaldığı ve mahsup edilmesini istediği Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.10.2017 tarihli ve 2017/338 Esas, 2017/286 Karar sayılı kararının 26.10.2017 tarihinde kesinleştiği, hâlen infaz edilmekte olan Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.09.2020 tarihli ve 2020/30 Esas, 2020/248 Karar sayılı kararına konu suç tarihinin ise 29.09.2019 olduğu, bu hâliyle tutuklu kalınan ve mahsup edilmesi istenen kararın kesinleşmesinden sonra işlenmiş bir suçun bulunduğunun anlaşılması karşısında, mahsubu istenen kararın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olmasının mahsup işlemi için önemli olmadığı ve mahsup koşullarının oluşmadığı gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün
Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
Şeklinde düzenlenmiştir.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 06.03.1940 tarihli ve 1940/5-68 sayılı kararına, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 31.01.2006 tarihli, 2006/4-7 sayılı kararına göre; hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran hallerin bir başka mahkumiyet kararında yer alan cezadan mahsup edilebilmesi için, mahsup istenen mahkumiyete ait suçun, tutuklu kalınan suçtan verilen hükmün kesinleşmesinden önce işlenmesi gerekmektedir.
3. Somut olayda, hükümlünün infaza konu olan ve mahsup istediği mahkumiyete ilişkin suç tarihinin 29.09.2019 olup, hükümlünün hürriyetinin kısıtlandığı Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.10.2017 tarihli ve 2017/338 Esas, 2017/286 Karar sayılı kararının kesinleştiği 26.10.2017 tarihinden sonra olduğu ve mahsup koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, hükümlünün mahsup talebinin reddine ilişkin İnfaz Hakimliğince verilen karara karşı yapılan itirazın reddi yerine kabulüne dair itiraz merciince verilen karar Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. ... 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 22.02.2022 tarihli ve 2022/125 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,24.11.2023 tarihinde karar verildi.