"İçtihat Metni"
K A N U N Y A R A R I N A
B O Z M A
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
İNCELEME KONUSU
KARAR : Mahkûmiyet
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Bozma üzerine verilen Boyabat Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.09.2021 tarihli ve 2020/429 Esas, 2021/566 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 3.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin netice cezanın türü ve miktarı itibarıyla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 272 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca kesin nitelikte olması sebebiyle 07.09.2021 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 11.09.2023 tarihli ve 2021/28418 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 03.10.2023 tarihli ve KYB-2023/98851 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 03.10.2023 tarihli ve KYB-2023/98851 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre, Boyabat Asliye Ceza Mahkemesince sanık hakkında daha önceden kasıtlı bir suçtan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, Boyabat (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 30.06.2010 tarihli ve 2010/87 esas, 2013/244 sayılı kararı ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini müteakip yapılan uyarlama yargılaması sonucunda, taraflar arasında uzlaşma sağlandığından bahisle Boyabat Asliye Ceza Mahkemesinin 16.07.2021 tarihli 2010/370 esas, 2010/395 sayılı ek kararı ile kamu davasının düşürülmesine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, adlî sicil kaydında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel olacak şekilde başkaca kayıt bulunmayan, takdiri indirim de uygulanan sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, dosya içeriğine uygun olmayan gerekçeyle sanık hakkında yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun'un 231 ... maddesinde düzenlenen Hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanabilmesi için,
a) Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünde, hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezasından ibaret olması,
b) Suçun 5271 sayılı Kanun'un 231 ... maddesinin ondördüncü fıkrasında yazılı suçlardan olmaması,
c) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
d) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,
e) Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına itirazının bulunmaması,
f) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesine ilişkin koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
2. İnceleme konusu dava dosyasının değerlendirilmesinde; hükümlünün adlî sicil belgesindeki Boyabat (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin, 30.06.2010 tarihli ve 2010/87 Esas, 2013/244 Karar sayılı ile hakaret suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın 14.09.2010 tarihinde kesinleştiği, Boyabat Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.07.2021 tarihli ve 2010/370 Esas, 2010/395 Karar sayılı ek kararı ile uzlaşmanın sağlanması nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verildiği, bu hâli ile mezkûr kararın inceleme konusu suç yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmediği belirlenmiştir.
Bununla birlikte, Mahkemece hükümlü hakkında adlî sicil kaydının bulunmasının yanında yeniden suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluşmadığı gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair karar verildiği belirlenmekle 5271 sayılı Kanun'un 231 ... maddesinin altıncı fıkrasının (b) bendinde yer alan koşulun bulunmadığı anlaşıldığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
18.12.2023 tarihinde karar verildi.