"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/1553 E., 2023/497 K.
SUÇ : Kasten yaralama sonucu ölüme neden olma
HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçelesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü;
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bitlis 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.07.2021 tarihli ve 2019/14 Esas, 2021/360 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 87/4, 62/1 ve 53. maddeleri uyarınca 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
2. Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 25.05.2023 tarihli ve 2021/1553 Esas, 2023/497 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafii ve katılanlar vekilinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280/1.a maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle; eylemin taksirle ölüme neden olma suçunu oluşturduğundan bahisle suçun vasfına, haksız tahrike ve cezanın alt sınırdan verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. GEREKÇE
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükmün denetime olanak verecek şekilde yeterli gerekçeyi içerdiği, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, sanığın eyleminin kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu oluşturduğuna dair takdir ve değerlendirmede isabetsizlik görülmediği, maktulden sanığa yönelen ve haksız tahrik teşkil eden söz veya davranışın bulunmadığı anlaşılmakla sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde bozma nedeni dışında hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. 5237 sayılı Kanun'un “Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama” başlıklı 87/4. maddesinin suç tarihinde yürürlükte bulunan hâli; “Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse yukarıdaki maddenin birinci fıkrasına giren hallerde sekiz yıldan on iki yıla kadar, üçüncü fıkrasına giren hallerde ise on iki yıldan on altı yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” şeklinde iken 14.04.2020 tarihli ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 12. maddesiyle, bu fıkrada yer alan “on altı” ibaresi “on sekiz” şeklinde değiştirilmiş, 5237 sayılı Kanun'un 87/4. maddesi “Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse yukarıdaki maddenin birinci fıkrasına giren hallerde sekiz yıldan on iki yıla kadar, üçüncü fıkrasına giren hallerde ise on iki yıldan on sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” şeklinde yeniden düzenlenmiştir. Suç tarihi itibariyle sanığın lehine olan 5237 sayılı Kanun'un 87/4. maddesinin 7242 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki halinin uygulanması ile belirlenecek ceza miktarının üst sınırının 16 yıl hapis cezası olduğu ve sanığın üst sınıra (16 yıl hapis cezasına) yakın olacak şekilde cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği dikkate alınmadan sanık hakkında anılan maddenin uygulanması sırasında kanuni sınırın üzerine çıkılarak 18 yıl hapis cezasına hükmedilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde (2) numaralı paragrafta açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 25.05.2023 tarihli ve 2021/1553 Esas, 2023/497 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/2.a maddesi uyarınca Bitlis 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
02.12.2024 tarihinde karar verildi.