"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/981 E., 2022/466 K.
SUÇLAR : Kasten yaralama, silahla tehdit, 6136 sayılı Kanun'a muhalefet
HÜKÜM : İstinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret, temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması
Sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhafelet suçundan İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme karşı sanık müdafiinin istemi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince karar verilmediği gözetilerek, mahallinde her zaman karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Sanıklar ... ve ... hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhafelet suçundan kurulan hükümlere karşı katılanlar ..., ..., ... ve mağdur ... vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; katılanlar ..., ..., ... ve Mehmet Hanef vekilinin 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan kurulan hükümleri temyize hak ve yetkisi bulunmadığı tespit edilmiştir.
Sanık ... ... hakkında mağdur ...'ye karşı kasten yaralama, sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ...'ye karşı silahla tehdit suçlarından kurulan hükümlere karşı mağdur ... vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; 20.01.2020 tarihli celsede mağdur ...'nin şikayetinden vazgeçtiği beyan etmesi karşısında, vekilinin anılan hükümleri temyize hak ve yetkisi bulunmadığı belirlenmiştir.
Sanık ... ... hakkında katılan ...'e karşı kasten yaralama suçundan kurulan hükme karşı katılan ... vekilinin, sanıklar ... ve ... hakkında katılanlar ..., ..., ...'e karşı silahla tehdit suçundan kurulan hükümlere karşı katılanlar ..., ..., ... vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesinde; 5271 sayılı Kanun'un 286/2.a maddesinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçların, aynı Kanun’un 286/3 maddesi kapsamında da bulunmadığı tespit edilmiştir.
Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında katılan ...'e karşı kasten yaralama suçundan katılan ... vekili ve sanıklar ..., ..., ... ve ... vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesinde; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/2.d maddesinin ilgili bölümünde yer verilen; “…İlk defa bölge adliye mahkemesince verilen ve 272 nci maddenin üçüncü fıkrası kapsamı dışında kalan mahkûmiyet kararları hariç olmak üzere, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları,
”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçun, aynı Kanun’un 286/3 maddesi kapsamında da bulunmadığı tespit edilmiştir.
Sanık ... ... hakkında katılanlar ..., ..., ... ve mağdur ...'ye karşı kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçlarından sanık müdafiinin temyiz isteminin reddine dair ek karara karşı temyiz isteminin incelenmesinde; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen suçlar ve aynı Kanun’un 296 ncı maddesinin birinci fıkrasının ilgili bölümünde yer alan; “... temyiz edilemeyecek bir hüküm temyiz edilmiş [ise] …, hükmü temyiz olunan bölge adliye veya ilk derece mahkemesi bir karar ile temyiz istemini reddeder.” şeklindeki hüküm birlikte değerlendirildiğinde, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 28.04.2022 tarihli ve 2021/981 Esas, 2022/466 Karar sayılı ek kararında hukuka aykırılık görülmediği belirlenmiştir.
Sanık ... ... hakkında katılanlar ... ve ...'a karşı kasten yaralama suçundan kurulan hükme karşı katılanlar ... ve ... vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından
verilen kararın; hükmolunan ceza miktarı ve türü gözetildiğinde kesin nitelikte olduğu ve temyizinin mümkün olmadığı anlaşılmış ise de Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.03.2009 tarihli ve 2009/2-43 Esas, 2009/56 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere kesin nitelikteki hükümlerin suç vasfına yönelik aleyhe temyiz yasa yoluna başvurulması halinde temyize konu olabilecekleri kabul edildiğinden kararın "suç vasfı yönünden" temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Kanun'un 260/1 maddesi gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291/1 maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294/1 maddesi gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1 maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.02.2021 tarihli ve 2019/325 Esas, 2021/22 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında
1. Katılan ...'a karşı kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86/1, 86/3.e, 87/1.d, 29/1, 62/1 ve 53 maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
2. Katılan ...'a karşı kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86/1, 86/3.e, 87/1.a, 29/1, 62/1 ve 53 maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 22.02.2022 tarihli ve 2021/981 Esas, 2022/466 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik katılanlar ... ve ... vekili ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 303/1 ve 280/1.a maddesi uyarınca düzeltilerek esastan reddine (yargılama giderleri yönünden) karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanlar ... ve ... vekilinin temyiz nedenleri suç vasfına ilişkindir.
III. GEREKÇE
1. Sanık ile katılan ... ile arasında öldürmeyi gerektirecek düzeyde bir husumetinin bulunmaması, sanığın katılan ...'un sağ kalça bölgesinden vurarak alt ekstremitesini hedef alması, ciddi bir engel neden olmadan eyleme kendiliğinden son vermesi, katılandaki isabet adetinin tek oluşu ve kastın bölünmezliği ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, sanığın öldürme kastı ile hareket ettiğinin şüpheli kaldığı, kastının yaralamaya yönelik olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma içeren görüşe iştirak edilmemiştir.
2. Katılanlar ..., ..., ... ve mağdur ... ile tanıklar Fikri, Abdullah, Sadullah, ..., Emrah, Enis ve Suat'ın tanık ...'in inşaatlarında bir ay çalışmalarına karşın ödeme yapılmaması üzerine adı geçenlerin işi bırakacaklarını söylemesi ile ... tarafından kendilerine bir miktar ödeme yapıldığı ve senet verildiği, daha sonra da işin katılan ...'e devredildiği,
ancak yine alacaklarını alamamaları üzerine suç tarihinde bir araya gelerek ve hazırlıkta yapmak suretiyle 4 araca binip İbiş'in bulunduğu iş yerine gittikleri ve kapıyı arkadan sürgüleyerek iş yerinde bulunanlara dışarı çıkmalarını engellemek amacı ile tedbir aldıkları, iş yerinde tanık ... ile İbiş'in bahçede konuşmakta oldukları, bu durumu gören ..., ..., ... ve ...'nin yanlarında getirdikleri sopalarla İbiş'i darp ettikleri, İbiş'in darbeler nedeniyle basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı, bu olayı gören İbiş'in kardeşi ... ve ...'ın tabanca ile havaya ateş ettikleri, sonrasında sanık ... ...'ın iş yerindeki ofisine gelerek getirdiği tabanca ile ..., ..., ... ve ...'ye doğru ateş ettiği, ...'ın ateşli silahla yaralanmasına bağlı olarak basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve organlardan birinin işlevini sürekli zayıflamasına neden olacak şekilde yaralandığı, ayrıca ...'ın vücudundaki kırığın hayat fonksiyonlarını ağır (5) derecede etkileyecek nitelikte olduğu, ...'un yaşamsal tehlike neden olacak, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığı, ...'un vücudundaki kırığın hayat fonksiyonlarını orta (3) derecede etkileyecek nitelikte olduğu, ...'in bacağındaki ateşli silah yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte olduğu, Mustafa ...'ın son olarak ...'nin kafasına elinde bulunan silahın kabzası ile vurarak basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı olayda;
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükümlere esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanık ... ... tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, hükümlere esas alınan adli raporların yeterli olduğu, eylemlere uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek belirlendiği anlaşıldığından, hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
IV. KARAR
A. Sanıklar ... ve ... Hakkında 6136 Sayılı Kanun'a Muhafelet Suçundan Kurulan Hükümlere Karşı Katılanlar ..., ..., ... ve Mağdur ... Vekilinin Temyiz İsteminin İncelenmesinde;
Katılanlar ..., ..., ... ve Mağdur ... vekilinin 6136 sayılı Kanun'a Muhafelet Suçundan kurulan hükümleri temyiz hak ve yetkisi bulunmadığından, katılanlar ..., ..., ... ve Mağdur ... vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298/1 maddesi uyarınca, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Sanık ... ... Hakkında Mağdur ...'ye Karşı Kasten Yaralama, Sanıklar ... ve ... Hakkında Mağdur ...'ye Karşı Silahla Tehdit Suçlarından Kurulan Hükümlere Karşı Mağdur ... Vekilinin Temyiz İsteminin İncelenmesinde;
Mağdur vekilinin hükümleri temyiz hak ve yetkisi bulunmadığından, mağdur vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298/1 maddesi uyarınca, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
C. Sanık ... ... Hakkında Katılan ...'e Karşı Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hükme Karşı Katılan ... Vekilinin, Sanıklar ... ve ... Hakkında Katılanlar ..., ..., ...'e Karşı Silahla Tehdit Suçundan Kurulan Hükümlere Karşı Katılanlar ..., ..., ... Vekilinin Temyiz İstemlerinin İncelenmesinde;
Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 5271 sayılı Kanun'un 286/2.a maddesi uyarınca kesin olduğundan, katılanlar ..., ... ve ... vekilinin temyiz istemlerinin, 5271 sayılı Kanun’un 298/1 maddesi uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
D. Sanıklar ..., ..., ... ve ... Hakkında Katılan ...'e Karşı Kasten Yaralama Suçundan Katılan ... Vekili ve Sanıklar ..., ..., ... ve ... Vekilinin Temyiz İstemlerinin İncelenmesinde;
Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 5271 sayılı Kanun'un 286/2.d maddesi uyarınca kesin olduğundan, katılan ... vekili ve sanıklar ..., ..., ... ve ... vekilinin temyiz istemlerinin, 5271 sayılı Kanun’un 298/1 maddesi uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
E. Sanık ... ... Hakkında Katılanlar ..., ..., ... ve Mağdur ...'ye Karşı Kasten Yaralama ve 6136 Sayılı Kanun'a Muhalefet Suçlarından Sanık Müdafiinin Temyiz İsteminin Reddine Dair Ek Kararına Karşı Temyiz İsteminin İncelenmesinde;
Sanık ... ... müdafiinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 296/2 maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİ İLE EK KARARIN ONANMASINA,
F. Sanık ... ... Hakkında Katılanlar ... ve ...'a Karşı Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hükme Karşı Katılanlar ... ve ... Vekilinin Temyiz İsteminin İncelenmesinde;
Bölge Adliye Mahkemesince verilen karara karşı suç vasfı yönünden yapılan inceleme sonucunda, katılanlar ... ve ... vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden, katılanlar ... ve ... vekilinin temyiz isteminin 5271 sayılı Kanun’un 298/1 maddesi uyarınca, Tebliğname’ye kısmen aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/1 maddesi uyarınca Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
12.06.2024 tarihinde karar verildi.