Logo

1. Ceza Dairesi2023/9066 E. 2024/4447 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hükümlünün koşullu salıverilme süresinin hesabında, tekerrüre esas alınan cezanın belirlenmesinde ve uygulanmasında hukuka uygunluk bulunup bulunmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün tekerrür hükümleri gereğince koşullu salıverilme süresinin hesabında, tekerrüre esas alınan cezanın, toplam ceza miktarı yerine tekerrüre esas suçtan verilen en ağır ceza üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2020/1065 değişik iş

İNCELEME KONUSU KARAR : İtirazın reddine

KANUN YARARINA BOZMA

YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay

Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Nitelikli yağma, genel güvenliği tehlikeye düşürmek ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet suçlarından Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.07.2014 tarihli ve 2014/1276 değişik iş sayılı içtima kararı ile 51 yıl 18 ay hapis cezasına hükümlü ...’ın, cezasının infazı sırasında, anılan içtima kararına istinaden Seydişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ve hükümlünün infazının 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 107/3-e ve 108/2 nci maddeleri uyarınca koşullu salıverilme süresinin 28 yıl ve 3 yıl 6 ay üzerinden hesaplanmasına dair 29.09.2020 tarihli müddetnameye karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Seydişehir İnfaz Hâkimliğinin 27.10.2020 tarihli ve 2020/836 Esas, 2020/863 Karar sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesinin 24.12.2020 tarihli ve 2020/1065 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 26.09.2023 tarihli ve 94660652-105-42-455-2022-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 06.11.2023 tarihli ve 2023/107644 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 06.11.2023 tarihli ve 2023/107644 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un “Koşullu salıverilme” başlıklı 107. maddesinde “(2) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar otuz yılını, müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar yirmidört yılını, diğer süreli hapis cezalarına mahkûm edilmiş olanlar cezalarının yarısını infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler…

(3)Koşullu salıverilme için infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre; a) Birden fazla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına veya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile müebbet hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde otuzaltı, b) Birden fazla müebbet hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde otuz, c) Bir ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla otuzaltı, d) Bir müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla otuz, e) Birden fazla süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla yirmisekiz, Yıldır.” "Mükerrirlere ve bazı suç faillerine özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbiri" başlıklı 108. maddesinde, "(1) Tekerrür hâlinde işlenen suçtan dolayı mahkûm olunan;

a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının otuzdokuz yılının,

b) Müebbet hapis cezasının otuzüç yılının,

c) (Ek:14/4/2020-7242/49 md.)(2) Birden fazla süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla otuziki yılının,

d) Süreli hapis cezasının üçte ikisinin

İnfaz kurumunda iyi hâlli olarak çekilmesi durumunda, koşullu salıverilmeden yararlanılabilir. (Ek cümle:14/4/2020-7242/49 md.) Ancak, koşullu salıverilme oranı üçte ikiden fazla olan suçlar bakımından tabi oldukları koşullu salıverilme oranı uygulanır.

(2) Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz." şeklinde düzenlemeler karşısında,

Hükümlü hakkındaki içtima kararına dahil Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.06.2007 tarihli ve 2006/322 Esas, 2007/172 Karar sayılı kararı ile hükümlünün cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine çektirilmesine ve Konya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.06.2005 tarihli ve 2004/632 Esas, 2005/798 Karar sayılı kesinleşmiş 3 yıl 6 ay hapis cezasının tekerrüre esas alınmasına karar verildiği, anılan Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.06.2007 tarihli kararının Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 14.04.2011 tarihli ve 2009/16165 Esas, 2011/5362 Karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleştiği,

1- Hükümlünün içtima kararındaki mahkûmiyetler incelendiğinde;

a) Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.06.2007 tarihli ve 2006/322 Esas, 2007/172 Karar sayılı kararı ile nitelikli yağma suçundan 5 kez 10 yıl hapis cezasına mahkûm edildiği,

b) Konya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.07.2007 tarihli ve 2006/18 Esas, 2007/543 Karar sayılı kararı ile 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan 1 yıl 8 ay hapis ve genel güvenliği tehlikeye düşürmek suçundan 10 ay hapis cezasına mahkûm edildiği,

2- 5275 sayılı Kanun’un “Birden fazla hükümdeki cezaların toplanması” başlıklı 99 uncu maddesinde yer alan “Bir kişi hakkında hükmolunan herbir ceza diğerinden bağımsızdır, varlıklarını ayrı ayrı korurlar. Ancak, bir kişi hakkında başka başka kesinleşmiş hükümler bulunur ise, 107 nci maddenin uygulanabilmesi yönünden infaz hâkimliğinden bir toplama kararı istenir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında,

Hükümlünün içtima kararında yer alan Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.06.2007 tarihli ve 2006/322 Esas, 2007/172 Karar sayılı kararı ile hükümlünün cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine çektirilmesine karar verildiği, her ne kadar Konya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.06.2005 tarihli ve 2004/632 Esas, 2005/798 Karar sayılı kesinleşmiş 3 yıl 6 ay hapis cezası tekerrüre esas alınmış ise de Konya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.06.2005 tarihli kararı incelendiğinde; suç tarihinin 31.05.2004 olduğu, sanığın 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan 2 yıl ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un 170/1-c maddesi uyarınca korku ve panik yaratacak şekilde ateş etme suçundan 1 yıl 6 ay hapsine karar verildiği, işbu kararda 765 sayılı Kanun hükümlerinin değil 5237 sayılı Kanun hükümlerinin uygulandığı, anılan kararda verilen hapis cezalarının toplanmadığı, haliyle tekerrür sebebiyle hükümlünün koşullu salıverilmesine eklenecek sürenin 5275 sayılı Kanun'un 108/2 nci maddesi gereğince 3 yıl 6 ay değil 2 yıl olduğu, sonuç olarak hükümlü hakkında düzenlenecek müddetnamede koşullu salıverilmesi için cezaevinde geçirmesi gereken süresinin 28 yıla 2 yıl eklenmesi suretiyle toplamda 30 yıl olması gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;

(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.

(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.

2. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 107 nci maddesinin (2) ve (3) üncü fıkralarının konu ile ilgili bölümleri;

(2) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar otuz yılını, müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar yirmidört yılını, diğer süreli hapis cezalarına mahkûm edilmiş olanlar cezalarının yarısını infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler.

(3) Koşullu salıverilme için infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre;

(e) Birden fazla süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla yirmisekiz yıldır.

3. 75 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 108 inci maddesinin (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;

(1) Tekerrür hâlinde işlenen suçtan dolayı mahkûm olunan

a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının otuzdokuz yılının,

b) Müebbet hapis cezasının otuzüç yılının,

c) (Ek:14/4/2020-7242/49 md.) Birden fazla süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla otuziki yılının,

d) Süreli hapis cezasının üçte ikisinin,

İnfaz kurumunda iyi hâlli olarak çekilmesi durumunda, koşullu salıverilmeden yararlanılabilir. (Ek cümle:14/4/2020-7242/49 md.) Ancak, koşullu salıverilme oranı üçte ikiden fazla olan suçlar bakımından tabi oldukları koşullu salıverilme oranı uygulanır.

(2) Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz.

(3) İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda, hükümlü koşullu salıverilmez. (Ek cümle:14/4/2020-7242/49 md.) Hükümlü hakkında ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanacağı hükümde belirtilir.

Şeklinde düzenlenmiştir.

4. Hükümlünün, Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.06.2007 tarihli ve 2006/322 Esas, 2007/172 Karar sayılı kararı ile 15.09.2006 tarihinde beş ayrı mağdura karşı işlemiş olduğu beş ayrı nitelikli yağma suçunun her birinden 5237 sayılı Kanun'un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (c), (h) bentleri ve 62 nci maddesi uyarınca 10 yıl olmak üzere toplam 50 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve tekerrüre esas nitelikteki Konya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.06.2005 tarihli ve 2004/632 Esas, 2005/798 Karar sayılı mahkumiyet hükmü nedeniyle her bir cezasının 5237 sayılı Kanun'un 58/6 ncı maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş olup, verilen mahkumiyet hükümlerinin 14.04.2011 tarihinde kesinleştiği görülmektedir.

5. Tekerrüre esas alınan Konya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.06.2005 tarihli ve 2004/632 Esas, 2005/798 Karar sayılı kararına göre, hükümlünün 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan 2 yıl hapis, korku ve panik yaratacak şekilde ateş etme suçundan ise 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmış olduğu anlaşılmaktadır.

6. Hükümlünün, Konya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.07.2007 tarihli ve 2006/18 Esas, 2007/543 Karar sayılı Kararı ile 31.05.2004 tarihinde işlemiş olduğu 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan 1 yıl 8 ay hapis, genel güvenliği kasten tehlikeye düşürmek suçundan 10 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı, verilen bu mahkumiyet hükümlerinin 15.08.2005 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

7. Birden fazla süreli hapis cezası mükerrirlere özgü infaz rejimi ile çektirilmesine karar verilen hükümlünün, öncelikle ceza infaz kurumunda kalacağı üst sınırın 5275 sayılı Kanunun'un 107 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendine göre 28 yıl olarak belirlenmesi, daha sonra mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi gereken her bir ceza üzerinden, 5275 sayılı Kanun'un 108 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi gereğince 2/3 oranı esas alınarak hesaplanan ve tekerrür nedeniyle ilave edilecek toplam sürenin, tekerrüre esas alınan hapis cezasının en ağır olanı ile karşılaştırılması, Esas No : 2023/9066

hesaplanan ve tekerrür nedeniyle ilave edilmesi gereken toplam sürenin, tekerrüre esas alınan hapis cezasının en ağır olanını geçmemesi halinde hesaplanan bu sürenin, geçmesi halinde ise aynı kanunun 108 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca tekerrüre esas alınan hapis cezasının en ağır olanının 28 yıl olarak belirlenen şartla tahliye süresine eklenmesi suretiyle hükümlünün şartla tahliyeden yararlanabilmesi için ceza infaz kurumunda iyi halli olarak geçirmesi gereken sürenin hesaplanması, ancak bu sürenin 5275 sayılı Kanun'un 108 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde öngörülen ve tavan süre olan 32 yılı geçmemesi gerekmektedir.

8. Bu açıklamalara göre somut olay değerlendirildiğinde, hükümlü hakkında verilen ve kesinleşen süreli hapis cezalarının Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.07.2014 tarihli ve 2014/1276 değişik iş sayılı içtima kararı ile 51 yıl 18 ay hapis cezası olarak toplanmasına karar verildiği, içtimaya dahil olan bir kısım cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilen hükümlü hakkında düzenlenen 29.09.2020 tarihli müddetnamede, hükümlünün şartla tahliyeden yararlanabilmesi için ceza infaz kurumunda iyi halli olarak geçirmesi gereken sürenin, birden fazla süreli hapis cezası bulunması nedeniyle 5275 sayılı Kanun'un 107 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi hükmü gereğince 28 yıl olarak belirlendikten sonra, bu sürenin üzerine hükümlünün mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi gereken her bir cezası üzerinden, 5275 sayılı Kanun'un 108 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi gereğince 2/3 oranı esas alınarak hesaplanan ve tekerrür nedeniyle ilave edilmesi gereken toplam sürenin, hükümlünün tekerrüre esas alınan hapis cezasının en ağırı ile karşılaştırıldığında, hesaplanan ve tekerrür nedeniyle ilave edilmesi gereken toplam sürenin, hükümlünün tekerrüre esas alınan hapis cezasının en ağır olanını geçtiği görülmekle, 5275 sayılı Kanun'un 108 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince tekerrüre esas alınan cezasının en ağırı olan 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen 2 yıl hapis cezasının 28 yıl olarak belirlenen şartla tahliye süresine eklenmesi suretiyle hükümlünün şartla tahliyeden yararlanabilmesi için ceza infaz kurumunda iyi halli olarak geçirmesi gereken sürenin 30 yıl olarak belirlenmesi gerekirken, tekerrüre esas alınan mahkumiyet hükmünde yer alan ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet, korku ve panik yaratacak şekilde silahla ateş etmek suçlarından verilen hapis cezalarının toplamı olan 3 yıl 6 aylık sürenin eklenmesi suretiyle şartla tahliye tarihinin belirlenmesi usul ve yasaya aykırı olup, müddetnameye yönelik şikayetin bu sebeple kabulü yerine reddine dair İnfaz Hakimliğince verilen karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine reddine ilişkin itiraz merciince verilen karar Kanun'a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesince verilen 24.12.2020 tarihli ve 2020/1065 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 ncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

13.06.2024 tarihinde karar verildi.