Logo

1. Ceza Dairesi2023/9372 E. 2024/575 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen hükümde Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yaş düzeltmesinin, Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşmiş yaş düzeltme kararıyla çelişmesi nedeniyle bozma kararının isabetli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesinin, maddi gerçeğin tespiti ilkesi gereğince ve CMK 218/2. maddesi uyarınca, kesinleşmiş olsa dahi hukuk mahkemesinin yaş düzeltme kararına bağlı olmaksızın, kendi yaptığı araştırma sonucu tespit ettiği gerçek yaşa göre hüküm kurması gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve yerel mahkemenin kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 24.10.2023 tarihli ve 2023/1886 Esas, 2023/6466 Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 15.12.2023 tarihli ve KD-2023/7851 sayılı itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde;

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 308 ... maddesinin birinci fıkrasında belirtilen kanunî süresinde yapılan itiraz başvurusu üzerine dava dosyası, aynı Kanun’un 308 ... maddesinin ikinci fıkrası gereği Dairemize gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İTİRAZ SEBEPLERİ

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz başvurusu, sanık hakkında kurulan hükümde Ağır Ceza Mahkemesince verilen yaş düzeltme kararı ile Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşmiş yaş düzeltme kararı arasında çelişkili bir durum ortaya çıkmış ise de, Ağır Ceza Mahkemesinin maddi gerçeği tespit etmesinden sonra buna göre karar vermesinde zorunluluk bulunması ve yerleşik uygulama doğrultusunda verilen kararın usul ve yasaya uygun olması karşısında, Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının maddi gerçeklik ve mevzuata uygun hale getirilmesi bakımından, kanun yararına temyiz yasa yoluna başvurulmasının her zaman mümkün olduğu, ayrıca sanığın tutuklu olarak yargılandığı hususu da nazara alındığında, hukuk mahkemesi kararının ortadan kaldırılması sürecinin bekletici mesele yapılmasının yargılamanın gereksiz yere uzamasına neden olacağı gibi sanığın hukuki durumunun da değişmeyeceğinden bahisle bozma ilamının kaldırılmasına ve temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanmasına karar verilmesi talebine ilişkindir.

II. GEREKÇE

5271 sayılı Kanun'un 218 ... maddesi uyarınca Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği tashih kararının kesinleşmiş başka bir kararla çelişmeyecek biçimde sanığın resmi belge ve maddi duruma uygun gerçek yaşının sadece münferit ceza davası için değil ve fakat hukuksal ve idari mevzuat açısından da doğru ve çelişki doğurmayacak biçimde tescil edilebilir hale gelmesinin sağlanması için sürecin bekletici mesele yapılmasından ve bir karara bağlanmasından sonra, sanığın hukuksal durumunun değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilen hükümde bir isabetsizlik görülmediğinden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.

III. KARAR

1. Gerekçe bölümünde belirtilen nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı İTİRAZININ oy çokluğuyla REDDİNE,

2. 5271 sayılı Kanun’un 308 ... maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 24.10.2023 tarihli ve 2023/1886 Esas, 2023/6466 Karar sayılı bozma kararı ile ilgili itirazı incelemek üzere dava dosyasının, Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

K A R Ş I O Y

Yargılamayı yapan Ağır Ceza mahkemesi sanığın yaşını düzeltmek suretiyle karar vermiştir. Dairemizin sayın çoğunluğu ise sanığın yaşı ile ilgili daha önce Asliye Hukuk mahkemesince de karar verildiği ve bu kararın kesinleşmesi nedeniyle öncelikle bu karara karşı kanun yararına bozma yoluna gidilerek ve bu husus bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasına hükmetmiş ise de bu görüşe katılmıyorum.

Şöyle ki, Ceza yargılamasının amacı maddi gerçeğin ortaya çıkartılmasıdır. Ceza muhakemesi kanununda suç işlendiğinin haber alınmasından hemen sonra başlayan Ceza muhakemesi işlemleri hüküm verilinceye kadar olan aşamada mümkün olan en kısa sürede sonuca ulaşmayı amaçlamıştır. Bu amaçla gerek soruşturma makamlarına ve gerekse kovuşturma aşamasında mahkemelere bazı yetkiler verilmiştir. Yaşa ilişkin tespitlerde normal şartlarda hukuk mahkemeleri görevli olmasına rağmen ceza yargılamasının bir an önce nihayete ermesi için mağdur veya sanıklarla ilgili yaş düzeltme görevi münhasıran ceza mahkemelerine verilmiştir. Diğer bir anlatımla ceza davası görüldüğü sırada hukuk mahkemelerince yaş düzeltmesi yapılamayacağı gibi verilmiş olan kararlar kesinleşmiş olsa bile ceza mahkemelerini bağlamayacaktır. Ceza mahkemesince serbest ve vicdani delil sistemine göre gerekli araştırmalar yapılıp ve özel yasasında belirtilen usule riayet edilerek yaş tespiti yapılmalı ve buna göre hüküm tesis edilmelidir. Ceza Genel Kurulumuzun değişik tarihlerde verdiği aynı yöndeki kararlarda bu yönde olup uygulama da bu doğrultuda yerleşmiş iken sayın çoğunluğun bozma kararı yerleşik uygulamayı ters yüz edecek Ceza Genel Kurulu kararlarının uygulanmasını etkisiz hale getirecek CMK'nin amacına ve ruhuna aykırılık oluşturacak ve ceza yargılamalarının gereksiz yere uzamasına sebebiyet verecek mahiyette olduğundan bu karara muhalefet edilmesi zarureti doğmuştur.

Ceza Genel Kurulumuzun 30.01.2020 tarih, 14-73/40 sayılı kararı olayımız ile birebir aynıdır. Bu kararda açıkça "Delil serbestliği ilkesi doğrultusunda maddi gerçeği tüm yönleriyle araştıran ve CMK'nin 218/2 nci maddesinin amir hükmü uyarınca gerçek yaşı usulüne uygun olarak belirleyen ceza mahkemesinin yaş tespitine ilişkin olarak hukuk mahkemesinin eksik araştırmaya dayalı kararıyla bağlı bulunmadığı kabul edilmelidir." belirtildiği yine 18.04.2000 5-74/79 sayılı kararda da Ceza mahkemesinin daha önce hukuk mahkemesince verilip kesinleşen yaş düzeltme kararı ile bağlı olmadığı, gerçek yaşın tespitine ilişkin araştırma yapabileceği ve buna ilişkin karar verilebileceğine işaret edilmiş olup somut olayımızda da her ne kadar sanık hakkında Asliye Hukuk Mahkemesinde yaş konusunda bir karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiş ise de Ceza mahkemesinde bu konunun aksine iddia ortaya atılması üzerine mahkemenin konuyu araştırdığı ve sanığın doğum kaydına ulaştığı, hukuk mahkemesinin eksik araştırma ile karar verdiğinin anlaşıldığı, sanığın yaşı ile ilgili maddi gerçeğin kesin olarak tespit edilmesi nedeniyle ve CMK'nin 218/2 nci maddesinin verdiği yetkiye istinaden ceza yargılamasına özgü olarak yaş düzeltilmesi yapılıp sonucuna göre hüküm tesis edildiği, uygulamanın tamamen doğru olduğu, kesinleşen hukuk mahkemesi kararının ortadan kaldırılması için işletilmesi gereken yasal yollara her zaman başvurulmasının mümkün olduğu, Ceza mahkemesinin maddi gerçeği tespit ettikten sonra buna göre karar vermesinde zorunluluk bulunduğu hukuk mahkemesinin kararının ortadan kaldırılmasını beklemesinin gerekmeyeceği, dosyanın tutuklu olduğu, bu nedenle bir gecikmenin

kabul edilemeyeceği, Dairenin ilgili makama bu konuda kararla birlikte ihbarda bulunmasının yeterli olduğu ve kararın onanması gerektiğini düşündüğümden bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığın itirazının kabulü ile sayın çoğunluğun görüşüne muhalefet ediyorum.