"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:İnfaz Hakimliği
Nitelikli yağma suçundan ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.06.2018 tarihli ve 2017/482 Esas, 2018/303 Karar sayılı kararı ile 8 yıl 4 ay hapis cezasına hükümlü ...'ın, bu cezasının infazı sırasında, ... İnfaz Hâkimliğinin 21.05.2020 tarihli ve 2020/1463 Esas, 2020/1476 Karar sayılı kararı ile kalan cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına ve tahliyesini müteakip, adı geçen hükümlü hakkında nitelikli mala zarar verme suçundan ... 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/62 esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığından bahisle, kamu davasının açıldığı tarih olan 22.01.2021 ile koşullu salıverilme tarihine kadar olan (09.11.2021) süre için açık ceza infaz kurumuna gönderilmesi talebinin kabulü ile ... İnfaz Hâkimliğinin 21.05.2020 tarihli kararının kaldırılmasına, hükümlünün cezasını infaz etmek üzere açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine dair ... İnfaz Hâkimliğinin 09.03.2021 tarihli ve 2021/2044 Esas, 2021/2800 Karar sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 ncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 30.10.2023 tarihli ve 94660652-105-27-6063-2022-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 05.12.2023 tarihli ve 2023/117161 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 05.12.2023 tarihli ve 2023/117161 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Hükümlünün ... İnfaz Hâkimliğinin 21.05.2020 tarihli kararı ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasının infazına karar verilerek aynı gün tahliye edildiği, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırının 1 yıl veya daha fazla hapis cezasının gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açıldığından bahisle hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesi yönündeki talebinin kabulü ile hükümlünün cezasını infaz etmek üzere açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verildiği anlaşılmış ise de,
5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesinin yedinci fıkrasında yer alan, "(Yeniden Düzenleme: 14/4/2020-7242/46 md.) Hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebilir. Kovuşturma sonucunda beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı verilmesi hâlinde, hükümlünün cezasının infazına denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak devam olunmasına infaz hâkimi tarafından karar verilir " şeklindeki düzenlemenin yer aldığı,
Dosya kapsamına göre, hükümlü hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 5275 Sayılı Kanun'un 107 nci maddesinin ikinci fıkrası dikkate alınarak 1/2 oranında indirim yapılmak suretiyle düzenlenen 29.04.2020 tarihli ve 2020/7-429 sayılı müddetnameye göre bihakkın tahliye tarihinin 07.01.2026, koşullu salıverme tarihin ise 09.11.2021 olarak belirlendiği,
Hükümlünün denetimli serbestlik süresi içinde 23.10.2020 tarihinde işlediği iddia olunan mala zarar verme suçu için belirlen cezanın alt sınırının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 151 nci maddenin birinci fıkrasına göre 4 ay olduğu, eylemin hükümlü tarafından yakılarak gerçekleştirildiği ve aynı Kanun'un 152 nci maddenin ikinci fıkrası gereğince cezasının bir kat artırıldığında cezanın alt sınırının 8 ay olacağı nazara alındığında, hükümlünün denetimli serbestlik tedbiri altında iken işlediği iddia olunan suçun cezasının alt sınırının 1 yılın altında olduğu ve hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilemeyeceği gözetilmeden, hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbirinin devamına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
2. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151 ... maddesi;
Madde 151- (1) Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hale getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
3. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 152 nci maddesinin (2) nci fıkrası;
(2) Mala zarar verme suçunun;
a) Yakarak, yakıcı veya patlayıcı madde kullanarak,
b) Toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olmak suretiyle,
c) Radyasyona maruz bırakarak, nükleer, biyolojik veya kimyasal silâh kullanarak,
İşlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir katına kadar artırılır
4. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A maddesinin konu ile ilgili yedinci fıkrası;
“(7) (Yeniden Düzenleme:14.4.2020-7242/46 md.) Hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebilir. Kovuşturma sonucunda beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı verilmesi hâlinde, hükümlünün cezasının infazına denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak devam olunmasına infaz hâkimi tarafından karar verilir.
şeklinde düzenlenmiştir.
5. Hükümlü hakkında verilen ve kesinleşen 8 yıl 4 ay hapis cezasının infazına 12.09.2017 tarihinde başlandığı ve 21.05.2020 tarihli İnfaz Hakimliğinin kararı ile hükümlünün cezasının şartla tahliye tarihi olan 09.11.2021 tarihine kadar denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verildiği, hükümlünün 23.10.2020 tarihinde işlediği iddia olunan yakarak mala zarar verme suçundan cezalandırılması istemi ile 22.01.2022 tarihinde Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, hükümlü hakkında dava açıldığını öğrenen yetkili ve görevli Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün, İnfaz İşleri Değerlendirme Komisyonu’nun kararını da ekleyerek hükümlünün işlediği iddia olunan kasıtlı suçun cezasının alt sınırının bir yıldan fazla olduğu gerekçesiyle açık ceza infaz kurumuna gönderilmesi için dosyasını Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla İnfaz Hakimliğine gönderdiği anlaşılmaktadır.
6. 5275 sayılı Kanun’un 105/A maddesinin yedinci fıkrasına göre, hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebilecektir.
7. Somut olayda, hükümlünün işlediği iddia olunan ve kamu davasına konu yapılan mala zarar verme suçunun 5237 sayılı Kanun’un 151 nci maddesine göre, “dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezasını” gerektirmesi, mala zarar verme suçunun yakarak gerçekleştirilmesi nedeniyle aynı kanunun 152 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendine göre “bir katına kadar” arttırılması gerektiğinden verilebilecek cezanın alt sınırının azami 8 ay hapis veya adli para cezası olacağı ve hükümlünün işlediği iddia olunan kasıtlı suçun hapis cezasının alt sınırının bir yılın altında kalması nedeniyle 5275 sayılı Kanun’un 105/A maddesinin yedinci fıkrasının birinci cümlesinin uygulanma koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmakla, hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına devam edilmesi gerektiği gözetilmeksizin açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine dair verilen karar Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. ... İnfaz Hâkimliğince verilen 09.03.2021 tarihli ve 2021/2044 Esas, 2021/2800 Karar sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
12.01.2024 tarihinde karar verildi.