"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
İNCELEME KONUSU KARAR : İtirazın reddine
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan sanık ...'nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 85 nci maddesinin ikinci fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası ve 62 nci maddeleri uyarınca 3 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun'un 53 ncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca sürücü belgesinin 6 ay süre ile geri alınmasına dair ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.10.2021 tarihli ve 2021/98 Esas, 2021/571 Karar sayılı kararının, ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi'nin 29.12.2022 tarihli ve 2022/1924 Esas, 2022/2578 Karar sayılı kararı ile düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek kesinleşmesini takiben, anılan kararın infazı sırasında, geri alınan sürücü belgesinin hükmün kesinleşmesinden sonra 6 aylık sürenin dolduğu gerekçesiyle geri verilmesine yönelik hükümlü müdafii tarafından yapılan talebin kabulü ile sürücü belgesinin iadesine ilişkin ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.09.2023 tarihli ve 2021/98 Esas, 2021/571 Karar sayılı ek kararına karşı Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan itirazın reddine dair mercii ... 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.09.2023 tarihli ve 2023/456 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 04.12.2023 tarihli ve 94660652-105-38-23975-2023-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 22.12.2023 tarihli ve 2023/133119 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 22.12.2023 tarihli ve 2023/133119 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53 üncü maddesinin altıncı fıkrasında "Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet halinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar." şeklinde düzenlemeye yer verildiği,
Benzer bir konuya ilişkin, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 12.05.2023 tarihli ve 2023/2361-3060 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, sürücü belgesinin geri alınması hükmünün hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girdiği ve sürenin cezanın tümüyle infazından sonra işlemeye başlayacağı, somut olayda, taksirle ölüme neden olma suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılan ve 6 ay süreyle sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilen hükümlünün, sürücü belgesinin geri alınması tedbirinin anılan mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesiyle yürürlüğe girdiği, 6 aylık sürenin ise mahkûmiyete konu hapis cezasının infazına başlanmasına müteakip, hakkında düzenlenecek müddetnameye göre hak ederek tahliye tarihinin sonunda başlayacağı cihetle, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
2. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası;
"Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet halinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir.
Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar."
Şeklinde düzenlenmiştir.
3. “....... sürücü belgesinin geri alınması tedbirinin hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girmesinin ve sürenin de cezanın tamamen infazından itibaren başlamasının, cezanın ertelendiği veya adli para cezasının takside bağlandığı hallerde hükümlüye mahkeme kararında belirtilenden daha uzun süreli ceza uygulanması sonucunu doğurduğu gerekçesiyle 53 üncü maddesinin altıncı fıkrasının son cümlesinin Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüş olup, Anayasa Mahkemesi 2015/4 Esas, 2015/61 Karar, 15.07.2015 tarihli kararında; “Öte yandan, Kanun’un 53 üncü maddesinin (6) numaralı fıkrasının itiraz konusu kuralı da içeren son cümlesinde, sürücü belgesinin geri alınması tedbirinin hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe gireceği ifade edilmiş ise de tedbirin yürürlüğe girmesi, uygulanmaya başlanacağı anlamına gelmemektedir. Anılan cümle, önceki cümleyle birlikte bir bütün olarak dikkate alındığında, sürücü belgesinin geri alınması tedbirinin uygulanabilmesi için cezanın tümüyle infaz edilmesi veya infaz edilmiş sayılması gerektiği anlaşılmaktadır.” denilmiştir.
4. Somut olayda, taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılan ve 6 ay süreyle sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilen hükümlü hakkındaki kararın 29.12.2022 tarihinde kesinleştiği, hükümlü ve vekilinin 11.09.2023 ve 14.09.2023 tarihli dilekçelerle sürücü belgesinin iade edilmesi talebinde bulundukları anlaşılmakla, hükümlü hakkında, hapis cezasının infazı ile ilgili Cumhuriyet savcılığı tarafından düzenlenmiş müddetname varsa, müddetname ve infaz dosyası getirtilerek, hapis cezasının infazına hangi tarihte başlandığı, şartla tahliye ve bihakkın tahliye tarihinin ne olduğu belirlendikten sonra sürücü belgesinin geri alınması tedbirinin hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe gireceği ancak kesinleşen ilamda gösterilen geri alma süresinin infazına bihakkın tahliye tarihinden sonra başlanması gerektiği gözetilerek hükümlünün hukuki durumunun değerlendirilmesi ve bir karar verilmesi gerekirken, hükümlü hakkında kesinleşen ve infazı gereken 2 yıl 6 aylık hapis cezası süresi dikkate alındığında hükümlünün şartla tahliye tarihinin 28.02.2026, bihakkın tahliye tarihinin ise 27.06.2029 olmasının mümkün olmadığı gözetilmeksizin eksik inceleme sonucu verilen karara karşı yapılan itirazın bu sebeple kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine dair itiraz merciince verilen karar Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi bu nedenle yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. ... 6. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 22.09.2023 tarihli ve 2023/456 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
04.04.2024 tarihinde karar verildi.