Logo

1. Ceza Dairesi2024/2275 E. 2024/2179 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir kasten yaralama suçundan mahkûmiyet hükmünün, mağdurun yaralandığına dair yeterli delil bulunmadığı iddiasıyla kanun yararına bozulması talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Kanun yararına bozma yolunun olağanüstü bir kanun yolu olması ve hakimin takdir yetkisini denetlemeye elverişli bulunmaması, somut olayda mahkemenin delilleri değerlendirerek hükümlülerin mahkûmiyetine karar vermesinin takdir yetkisi dâhilinde olması gözetilerek, kanun yararına bozma istemi reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

K A N U N Y A R A R I N A

B O Z M A

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Kasten yaralama

İNCELEME KONUSU

KARAR : Mahkûmiyet

KANUN YARARINA BOZMA

YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

... 35. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.02.2017 tarihli ve 2014/128 Esas, 2017/107 Karar sayılı kararı ile hükümlüler hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, hükümlü ... yönünden aynı Kanun'un 58 ... maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına, hükümlü ... hakkındaki cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin hükümlerin, ... yönünden istinaf edilmeksizin 16.05.2017 tarihinde ve Hatip yönünden istinaf başvurusunun süreden reddine ilişkin ek karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi suretiyle 27.09.2022 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştikleri belirlenmiştir.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 10.01.2024 tarihli ve 2023/28808 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 28.02.2024 tarihli ve KYB-2024/7315 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 29.02.2024 tarihli ve KYB-2024/14685 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"Dosya kapsamına göre, katılan ...'in, diğer katılan ... bıçaklandıktan sonra işyerinden gelenlerin kendilerine saldırdıklarına ilişkin beyanları olsa da, katılan ...'in kendisinin darp edildiğine ilişkin ve sanıkların kendisine saldırdıklarına ilişkin bir beyanının olmaması ve katılanın yaralandığına dair bir adli raporun da bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanıkların üzerlerine atılı kasten yaralama suçundan beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. Katılan ... ile inceleme dışı katılan ...'in kardeş oldukları, olay günü tanık Mahmut ile birlikte gazinoya gittikleri, saat 02:30 sıralarında çıkıp araçlarına yöneldikleri sırada aynı gazinodan çıkan hükümlüler Hatip ve ... ile aralarında "sahnedeki sanatçıya bakma" meselesinden çıkan tartışmanın kavgaya dönüştüğü, hükümlülerin bıçak ile inceleme dışı katılan ...'i basit tıbbi müdahale ile giderilebilir ölçüde hafif nitelikte yaralayarak gazinoya kaçtıkları, katılanların kaçanları takip ettikleri, hükümlülerin geri dönüp katılan ... ile inceleme dışı katılan ...'i darp edip katılan ...'ı da basit tıbbi müdahale ile giderilebilir ölçüde hafif nitelikte yaraladıkları kabul edilerek hükümlüler hakkında katılan ... ile inceleme dışı katılan ...'i kasten yaralama suçundan mahkûmiyet kararı verilmiştir.

2. Öğretide olağanüstü temyiz olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü kanun yolunun koşulları ve sonuçları, 5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesi ile aynı Kanun'un 310 uncu maddesinde düzenlenmiştir.

5271 sayılı Kanun’un, Kanun yararına bozma başlıklı 309 uncu maddesinin inceleme konusu ile ilgili birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında yer alan;

"(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.

(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar."

Şeklindeki düzenlemeler uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddi hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka

aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm kanun yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.

Buna göre hâkim veya mahkemece verilen karar veya hükümlerin kanun yararına bozma konusu yapılabilmesi için, bu karar veya hükmün hukuken geçerli olması, istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmesi ve başka bir yolla çözümünün mümkün olmaması gerekmektedir.

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun, 14.11.1977 tarihli ve 3-2 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bu yasa yolunun olağanüstü bir yasa yolu olması nedeniyle, her türlü hukuka aykırılık iddiası, yasa yararına bozma konusu yapılamayacak, bu kapsamda hakimlerin takdir hakkı alanına giren ve suç işleyenler için bir hak teşkil etmeyen hususlar ile mahkemenin takdirine bağlı istekler ve uygulamadaki takdir yanılgıları veya takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular, temyiz yasa yolundan farklı olarak yasa yararına bozma konusu yapılamayacağından, bu yolla denetlenemeyecektir. (Ceza Genel Kurulunun 23.03.2010 tarihli ve 2/29-56 sayılı Kararı da bu doğrultudadır.)

Hükümlüler hakkında, Mahkemece yargılama yapılıp deliller değerlendirilerek katılanı kasten yaralama eyleminden cezalandırılmalarına karar verildiği, kanun yararına bozmaya konu edilen mahkumiyet hükümlerindeki ileri sürülen hukuka aykırılığın 5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesindeki hâllere dâhil olmayıp hakimin takdir hakkına ilişkin olduğu, Mahkemenin delilleri değerlendirerek hükümlüleri cezalandırdığı ve takdir hakkını bu yönde kullandığı anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

01.04.2024 tarihinde karar verildi.