Logo

1. Ceza Dairesi2024/3220 E. 2024/3152 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüyle verilen hükme karşı, katılma talebi karara bağlanmamış şikayetçi vekilinin yaptığı itirazın kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Katılma talebi karara bağlanmamış şikayetçinin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 260/1. maddesi uyarınca kanun yoluna başvurma hakkı bulunduğu gözetilerek, itirazın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmuş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2023/948 Değişik İş

SUÇ : Kasten yaralama

İNCELEME KONUSU

KARAR : İtirazın kabulüne dair karar

KANUN YARARINA BOZMA

YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Kahramanmaraş 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.06.2023 tarihli ve 2023/166 Esas, 2023/134 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında basit yargılama usûlü uygulanması suretiyle kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86/2, 3-e, 29, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 251/3, 5237 sayılı Kanun 53. maddeleri uyarınca 10 ay 3 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ilişkin hükme yönelik şikâyetçi vekili tarafından yapılan itirazın kabulüne dair merci Kahramanmaraş 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.09.2023 tarihli ve 2023/948 Değişik İş sayılı kararının kesin olmakla 16.09.2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309/1. maddesi uyarınca, 13.02.2024 tarihli ve 2023/31274 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 26.03.2024 tarihli ve KYB-2024/22437 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 26.03.2024 tarihli ve KYB-2024/22437 sayılı kanun yararına bozma isteminin; şikâyetçi vekilinin Mahkemece verilen karara karşı itiraz hakkı bulunmadığından itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediği şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Kanun'un, Basit yargılama usûlü başlıklı 251. maddesinin inceleme konusu ile ilgili bölümleri;

"(1) Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.

...

(5) Hükümde itiraz usulü ile itirazın sonuçları belirtilir." şeklinde düzenlenmişken aynı Kanun'un, Basit yargılama usûlünde itiraz başlıklı 252. maddesininin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları; "(1) 251. madde uyarınca verilen hükümlere karşı itiraz edilebilir. Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşir.

(2) İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223. madde uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır.

...

(6) Birinci fıkradaki itirazın, süresinde yapılmadığı veya kanun yoluna başvuru hakkı bulunmayan tarafından yapıldığı mahkemesince değerlendirildiğinde dosya, 268. maddenin ikinci fıkrası uyarınca itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderilir. Mercii bu sebepler yönünden incelemesini yapar ve kararını gereği için mahkemesine gönderir."

Şeklinde hükümleri haizdir.

5271 sayılı Kanun'un, İtiraz usulü ve inceleme mercilerini düzenleyen 268. maddesinin ilgili bölümleri uyarınca;

"(1) Hâkim veya mahkeme kararına karşı itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı hâllerde 35. maddeye göre ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren yedi gün içinde kararı veren mercie verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Tutanakla tespit edilen beyanı ve imzayı mahkeme başkanı veya hâkim onaylar. 263. madde hükmü saklıdır.

(2) Kararına itiraz edilen hâkim veya mahkeme, itirazı yerinde görürse kararını düzeltir; yerinde görmezse en çok üç gün içinde, itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderir."

5271 sayılı Kanun'un, Kanun yollarına başvurma hakkı başlıklı 260/1. maddesinde yer alan;

“Hâkim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık ve bu Kanun'a göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır.”

Şeklindeki düzenleme uyarınca 5271 sayılı Kanun'a göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlara kanun yoluna başvurma hakkı tanınmıştır.

2. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyasının değerlendirilmesinde; hükümlü hakkında açılan davanın basit yargılama usûlü uygulanması suretiyle yürütülüp şikâyetçiye bu durumun ihtar edildiği, ihtara ilişkin tebligatın şikâyetçiye 31.05.2020 tarihinde tebliğ edildiği, şikâyetçi vekili tarafından 05.06.2023 tarihinde Mahkemeye şikâyetçi olduklarını, sanığın cezalandırılmasını istediğini bildiren dilekçe sunulduğu, yargılama sonucunda yazılı şekilde karar verildiği, şikâyetçi vekilinin karara süresinde itirazı üzerine Mahkemece itiraz edenin katılan sıfatı almadığından kanun yoluna başvurma hakkı bulunmadığı belirtilerek 5271 sayılı Kanun'un 252/6. maddesi gereği dosyanın itiraz merciine gönderildiği anlaşılmıştır.

3. 05.06.2023 tarihli dilekçede, sanıktan şikayetçi olduklarını bildirip cezalandırılmasını isteyen şikâyetçi vekilinin bu isteminin davaya katılma talebi niteliğinde bulunduğu, katılma isteği karara bağlanmamış olan şikâyetçi vekilinin itiraz yoluna başvuru hakkı bulunduğu dikkate alınmadan merci tarafından itirazın bu yönden kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı belirlenmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309. maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

06.05.2024 tarihinde karar verildi.