Logo

1. Ceza Dairesi2024/3483 E. 2024/4443 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hükümlüye verilen hücre cezasının infazının onaylanması kararına karşı yapılan kanun yararına bozma talebinin incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Hükümlü hakkında disiplin soruşturmasına başlanması için öngörülen yasal süreye uyulmadığı ve savunma hakkının kısıtlandığı gözetilerek infaz hakimliğinin hücre cezasının infazına onay veren kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İnfaz Hakimliği

SAYISI : 2017/1282 (E), 2017/1438 (K)

İNCELEME KONUSU KARAR : Kesinleşen disiplin cezasının onaylanmasına

KANUN YARARINA BOZMA

YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay

Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet ve muhtelif suçlardan Silivri 1 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan ...’ün, firar etmek eylemi nedeniyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 44/3-ı maddesi uyarınca 11 gün hücreye koyma cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 21.02.2017 tarihli ve 2017/254 sayılı kararının şikayet edilmeksizin kesinleşmesini müteakip, anılan Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü tarafından verilen disiplin cezasının onaylanmasına ilişkin Silivri 1. İnfaz Hâkimliğinin 28.03.2017 tarihli ve 2017/1282 Esas, 2017/1438 Karar sayılı kararı ile ilgili olarak;

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 26.03.2024 tarihli ve 94660652-105-34-23419-2023-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.04.2024 tarihli ve 2024/37729 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.04.2024 tarihli ve 2024/37729 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"Dosya aslının, arşivde yapılan tüm aramalara rağmen bulunamadığı anlaşıldığından, onaylı dosya sureti üzerinden yapılan incelemede;

Hükümlü ...'ün kapalı ceza infaz kurumundan firar etmiş olduğu tarihin 22.09.2016 olduğu nazara alındığında, 15.04.2020 tarihli ve 31100 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 27 nci maddesi ile değişiklik yapılmadan önceki hali ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Disiplin soruşturması” başlıklı 47 nci maddesinin 2 nci fıkrasında yer alan, “Hükümlülerin diğer disiplin cezalarını gerektiren eylemlerinin öğrenilmesinden itibaren derhal ve en geç iki gün içinde kurum en üst amirince atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanır.” şeklindeki, aynı maddenin 3 üncü fıkrasında yer alan “Soruşturma en geç yedi gün içerisinde tamamlanır ve düzenlenen rapor ve ekleri disiplin kuruluna sunulur. Soruşturma süresi eylemin ve soruşturmanın niteliğine göre infaz hâkiminin yazılı onayı ile yedi güne kadar uzatılabilir.” şeklindeki ve yine aynı maddenin 5 inci fıkrasında yer alan “Disiplin cezaları disiplin kurulunca evrak üzerinden görüşülerek en geç üç gün içinde karara bağlanır.” şeklindeki düzenlemeler ile,

Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin 21.05.2021 tarihli ve 2020/5105 Esas, 2021/8677 Karar sayılı kararında ''...01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 48/3-a maddesi 1 inci cümlesinde yer alan “...hücreye koyma cezasının infazına, infaz hâkiminin onayı ile başlanır.” şeklindeki düzenlemenin kesinleşmiş hücre cezaları için geçerli olduğu, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 52 nci maddesinde disiplin cezalarına karşı şikâyet ve itiraz durumunda 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağının, 4675 sayılı infaz Hakimliği Kanununun 5 inci maddesinde ise işlem ve faaliyetin öğrenildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde şikâyet yoluyla İnfaz Hâkimliğine başvurulabileceğinin, şikayet üzerine verilen İnfaz Hakimliğinin kararına karşı da tebliğinden itibaren bir hafta içinde Ağır Ceza Mahkemesine itiraz yoluna gidilebileceğinin, itiraz üzerine verilen kararın ise kesin olduğu şeklindeki yasal düzenlemelere göre somut olay değerlendirildiğinde; Hükümlü hakkında uyuşturucu madde kullanmak eylemi nedeniyle yapılan disiplin soruşturması sonucunda Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığınca verilen 20.06.2019 tarihli ve 2019/136 sayılı hücreye koyma disiplin cezası şikayet yoluna başvurulmaksızın kesinleştiğinden, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 48/3-a maddesi uyarınca kesinleşen bu hücreye koyma disiplin cezasının infazına başlayabilmek için infaz hakiminin onayının alınması aşamasında kesinleşmiş disiplin cezasının esasına ilişkin olarak tarafların itiraz etme ve İnfaz Hakimliğinin de kesinleşmiş disiplin cezası kararıyla ilgili olarak esastan inceleme yapma ve kesinleşen disiplin cezasını bizzat kaldırma yetkisinin bulunmadığı, inceleme yetkisinin disiplin cezası verildiği sırada değerlendirme konusu yapılmayan ancak cezanın infazı aşamasında mutlaka değerlendirmeye alınmasında zorunluluk bulunan hükümlünün sağlık durumu, infaza geçilmesi için gerekli hukuki ve fiili koşulların uygun olup olmadığı gibi hususlarla sınırlı olduğu ancak bu incelemeleri yaptığı sırada verilen disiplin cezasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğu, bir hukuki hata yapıldığı yönünde kanaatinin oluştuğu durumlarda da gerekçesini göstermek suretiyle kesinleşen disiplin cezasının kaldırılması amacıyla yetkili ve görevli merciye bildirimde bulunmak suretiyle kesinleşen kararlara karşı mevzuatımızda öngörülen kanun yollarının işletilmesini sağlama yetkisinin bulunduğu,..'' şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,

Somut olayda, anılan ceza infaz kurumundan 22.09.2016 tarihinde firar eden hükümlünün 10.02.2017 tarihinde yakalanarak ceza infaz kurumuna alındığı, hükümlünün disiplin cezasını gerektiren eyleminin öğrenilmesinden itibaren iki gün içinde kurum en üst amirince atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanıldığına dair bir evrakın ve İnfaz Hakimliğinden eylemin niteliği gereği hükümlü yakalandığında kullanılmak üzere ek süre talebinde bulunulmasına ilişkin herhangi bir kararın infaz dosyasında bulunmadığı anlaşılmakla, hükümlü hakkında söz konusu sürelere ve soruşturma usulüne uyulmaksızın soruşturma yapıldığı gözetilerek, şikayet olmaksızın kesinleşen idari karar niteliğindeki bu disiplin cezasının kaldırılması için idari işlemlerin başlatılması amacıyla yetkili ve görevli idari birimlere bildirimde bulunması ve bu aşamada disiplin cezasının infazına başlanmasına yer olmadığına karar vermesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir."

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;

(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.

(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.

Şeklinde düzenlenmiştir.

2. 7242 sayılı Kanun'un 27 nci maddesi ile değişiklik öncesi 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un "Disiplin Soruşturması" başlıklı 47 nci maddesinin ikinci fıkrasının "Hükümlülerin diğer disiplin cezalarını gerektiren eylemlerinin öğrenilmesinden itibaren derhal ve en geç iki gün içinde kurumun en üst amirince atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanır" düzenlemesini içerdiği, aynı maddenin üçüncü fıkrasında, "Soruşturma en geç yedi gün içerisinde tamamlanır ve düzenlenen rapor ve ekleri disiplin kuruluna sunulur. Soruşturma süresi eylemin ve soruşturmanın niteliğine göre infaz hâkiminin yazılı onayı ile yedi güne kadar uzatılabilir" dördüncü fıkrasında "savunma alınmadan disiplin cezası verilemez" yine aynı maddenin beşinci fıkrasında da "Disiplin cezaları disiplin kurulunca evrak üzerinden görüşülerek en geç üç gün içinde karara bağlanır"

3. Somut olayda; hükümlü hakkında 5275 sayılı Kanun'un 47 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca firar eyleminin öğrenildiği tarihten itibaren en geç 2 gün içerisinde Kurum en üst amiri tarafından atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanması, hükümlünün firar eylemi ile ilgili olarak tüm bilgi ve belgelerin toplanması, varsa alınması gereken ifadelerin alınması, hükümlünün savunması alınmadan disiplin cezasının verilmesi mümkün olmadığından, İnfaz Hakimliğinden eylemin niteliği gereği hükümlü yakalandığında kullanılmak üzere ek süre talebinde bulunulması, hazırlanan disiplin soruşturması raporunun Disiplin Kurulu Başkanlığına sunulması, Disiplin Kurulu Başkanlığının da yasa gereği hükümlünün savunması alınmadan disiplin cezası verilemeyeceğinden, hükümlü yakalandığında

disiplin soruşturmasının tamamlanması için dosyanın soruşturmacıya gönderilmesi ve sanığın hukukî durumunun savunması alındıktan sonra değerlendirilmesi yönünde bir karar alması, hükümlü yakalandığında dosyanın görevlendirilen soruşturmacıya gönderilmesi, yasada öngörülen süre içerisinde hükümlüye yazılı ya da sözlü olarak savunma yapma hakkı tanınması ve disiplin soruşturmasının tamamlanması gerekirken, Kanun'da öngörülen emredici ve hak düşürücü sürelere uyulmadan hükümlünün firar tarihinden 4 ay 17 gün sonra muhakkik görevlendirilmesi suretiyle soruşturmaya başlanılması nedeniyle verilen disiplin cezasının usûl ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmaktadır.

4. Hücreye koyma disiplin cezasının infazına başlayabilmek için infaz hakiminin onayının alınması aşamasında kesinleşmiş disiplin cezasının esasına ilişkin olarak tarafların itiraz etme, İnfaz Hakimliğinin ve itiraz merciinin de kesinleşmiş disiplin cezası kararıyla ilgili olarak esastan inceleme yaparak, doğrudan kaldırma yetkisinin bulunmadığı, inceleme yetkisinin disiplin cezası verildiği sırada değerlendirme konusu yapılmayan ancak cezanın infazı aşamasında değerlendirmeye alınmasında zorunluluk bulunan hükümlünün sağlık durumu, infaza geçilmesi için gerekli hukuki ve fiili koşulların uygun olup olmadığı gibi hususlarla sınırlı olduğu, ancak bu incelemeleri yaptığı sırada kesinleşen disiplin cezasının usul ve yasaya aykırı olduğu ve bu nedenle infazının yapılmaması gerektiğinin anlaşılması durumunda, bu aşamada disiplin cezasının infazına başlanmasına yer olmadığına ve disiplin cezasının kaldırılması için idari işlemlerin başlatılması amacıyla yetkili ve görevli idari birimlere bildirimde bulunmasına karar verilmesi gerekmektedir.

5. Yukarıda açıklandığı gibi kanun da öngörülen emredici ve hak düşürücü sürelere uyulmadan hükümlünün firar tarihinden 4 ay 17 gün sonra muhakkik görevlendirilmesi suretiyle soruşturmaya başlanılması nedeniyle verilen disiplin cezasının usûl ve yasaya aykırı olması nedeniyle disiplin cezasının infazına başlanmasına yer olmadığına, disiplin cezasının kaldırılması için idari işlemlerin başlatılması amacıyla yetkili ve görevli idari birimlere bildirimde bulunmasına karar verilmesi yerine onaylanmasına dair İnfaz Hakimliğince verilen karar Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Silivri 1. İnfaz Hâkimliğince verilen 28.03.2017 tarihli ve 2017/1282 Esas, 2017/1438 Karar sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

13.06.2024 tarihinde karar verildi.