Logo

1. Ceza Dairesi2024/5063 E. 2025/1177 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali ve hürriyetinden yoksun kılma suçlarından verilen cezaların miktarının fiilin ağırlığı ile orantılı olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Sanık tarafından işlenen konut dokunulmazlığının ihlali ve hürriyetinden yoksun kılma suçlarında, verilen hapis cezalarının suçların işleniş biçimi, meydana gelen zarar, failin kastı ve fiilin ağırlığı gözetilerek alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerekirken, üst sınıra yakın ceza verilmesinin orantılılık ilkesine aykırı olması nedeniyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 2020/303 E., 2021/210 K.

SUÇLAR : Kasten öldürmeye teşebbüs, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, konut dokunulmazlığının ihlali

HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükümlerin düzeltilerek onanması

Katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin temyiz istemi sanık ... hakkında mağdur ...'a (...) karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlere yönelik olduğu anlaşılmıştır.

İlk Derece Mahkemesince sanıklar hakkında kurulan hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94. maddesiyle değişik 5271sayılı Kanun’un 299/1. maddesi gereği reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Karabük Ağır Ceza Mahkemesinin 15.11.2019 tarihli ve 2018/209 Esas, 2019/549 Karar sayılı kararları ile;

a) Sanık ... hakkında katılan ...'ı kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 37/1, 86/1, 86/3-e, 87/2-b, 29, 53, 58. maddeleri uyarınca 7 yıl 17 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve hak yoksunluklarına,

b) Sanık ... hakkında katılan ...'ı kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 37/1, 86/1, 86/3-e, 87/2-b, 62, 53. maddeleri uyarınca 8 yıl 16 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

c) Sanık ... hakkında mağdur ...'ı (...) hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 37/1, 109/2, 109/3-b-e, 110, 29, 53, 58. maddeleri uyarınca 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve hak yoksunluklarına,

d) Sanık ... hakkında katılan ... ve mağdur ...'a (...) karşı konut dokunulmazlığının ihlali suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 37/1, 116/4, 119/1-c, 29, 53, 58. maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve hak yoksunluklarına,

Karar verilmiştir.

2. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 29.01.2021 tarihli ve 2020/303 Esas, 2021/210 Karar sayılı kararları ile;

a) Sanık ... hakkında katılan ...'ı kasten yaralama suçundan İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusu üzerine, 5271 sayılı Kanun’un 280/1-g maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280/2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık ... hakkında katılan ...'ı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 37/1, 81/1, 35, 29, 53, 58. maddeleri uyarınca 11 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve hak yoksunluklarına, ancak 5271 sayılı Kanun'un 283. maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkı dikkate alınarak 7 yıl 17 ay 7 gün hapis cezası üzerinden infazına,

b) Sanık ... hakkında katılan ...'ı kasten yaralama suçundan İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusu üzerine, 5271 sayılı Kanun’un 280/1-g maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280/2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık ... hakkında katılan ...'ı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 37/1, 81/1, 35, 53. maddeleri uyarınca 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, ancak 5271 sayılı Kanun'un 283. maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkı dikkate alınarak 8 yıl 16 ay 15 gün hapis cezası üzerinden infazına,

c) Sanık ... hakkında katılan ... ve mağdur ...'a (...) karşı konut dokunulmazlığının ihlali suçundan İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin (mağdur için) ve sanık müdafiinin istinaf başvuruları üzerine, 5271 sayılı Kanun’un 280/1-g maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280/2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık ... hakkında katılan ... ve mağdur ...'a (...) karşı konut dokunulmazlığının ihlali suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 37/1, 116/4, 116/1-a-c, 29, 53, 58. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve hak yoksunluklarına,

d) Sanık ... hakkında mağdur ...'ı (...) hürriyetinden yoksun kılma suçundan, İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin (mağdur için) ve sanık müdafiinin istinaf başvuruları üzerine, 5271 sayılı Kanun’un 280/1-g maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280/2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık ... hakkında mağdur ...'ı (...) hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 37/1, 109/2, 109/3-a-c-e, 29, 110, 53, 58. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve hak yoksunluklarına,

Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

1. Katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin temyiz sebepleri özetle; sanık ... hakkında mağdur ...'ye karşı konut dokunulmazlığının ihlali ve hürriyetinden yoksun kılma suçlarından üst sınırdan ceza tayin edilmediğine, haksız tahrik indirimi uygulanmasının hatalı olduğuna, kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkindir.

2. Sanık ... müdafiinin temyiz sebepleri özetle; sanığın katılan ...'e karşı duyulardan veya organlarından birinin işlevinin sürekli yitirilmesi şeklinde eylemde bulunmadığına, 5237 sayılı Kanun'un 86. maddesi gereğince cezalandırılmasına ve hakkında lehe hükümlerin uygulanmasına ilişkindir.

3. Sanık ... müdafiinin temyiz sebepleri özetle; sanığın atılı suçları işlemediğine, suçların unsurlarının oluşmadığına, lehe hükümlerin uygulanmadığına, öldürmeye teşebbüs suçu yönünden eylemin meşru savunma kapsamında kaldığına, eylemin taksirle yaralama suçunu oluşturduğuna, haksız tahrik indiriminin asgari oranda uygulanmasının hakkaniyete aykırı olduğuna, konut dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden ...'nin şikayetten vazgeçmesi nedeniyle düşme kararı verilmesi gerektiğine, teşdiden ceza verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğuna, buna bağlı olarak 5237 sayılı Kanun'un, 50, 51 ve 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesinin uygulanmadığına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden teşdiden ceza verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğuna ilişkindir.

III. GEREKÇE

1. Sanıklar ... Ve ... Hakkında Katılan ...'ı Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden

Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükümlere esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, hükümlere esas alınan adlî raporun yeterli olduğu, eylemin sanıklar tarafından öldürme kastı ile fikir ve ... birliği içerisinde hareket edip fiil üzerinde ortak hakimiyet kurmak suretiyle gerçekleştirildiğinin saptandığı, suçun tüm unsurlarının oluştuğu, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımlarının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek belirlendiği, meşru savunma ve meşru savunmada sınırın aşılması koşullarının bulunmadığı, dosya içeriğinden varlığı anlaşılan, katılandan sanık ...'e yönelen ve haksız tahrik oluşturan eylemin niteliği ve ulaştığı boyut dikkate alındığında belirlenen indirim oranının isabetli olduğu, katılandan sanık ...'ya yönelik haksız söz veya ... bulunmadığından haksız tahrik hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı, sanıklar hakkında kazanılmış hak ihlalinin söz konusu olmadığı, takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmamasına karar verildiği, uygulanması mümkün başkaca lehe hükmün bulunmadığı anlaşıldığından, ileri sürülen temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Sanık ... Hakkında Katılan ... Ve Mağdur ...'a (...) Karşı Konut Dokunulmazlığının İhlali İle Mağdur ...'ı (...) Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden

a) Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükümlere esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, hükümlere esas alınan adlî raporun yeterli olduğu, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suçların tüm unsurlarının oluştuğu, eylemlere uyan suçların vasıflarının doğru biçimde belirlendiği, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımlarının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek belirlendiği, tayin edilen ceza miktarlarında bir isabetsizlik bulunmadığı, konut dokunulmazlığının ihlali suçunun şikayete tabi olmadığı, dosya içeriğinden varlığı anlaşılan, katılan ve mağdurdan sanığa yönelen ve haksız tahrik oluşturan ... bulunduğundan haksız tahrik indirimi yapılmasının ve haksız tahrikin niteliği ile ulaştığı boyut dikkate alındığında indirim oranının isabetli olduğu, takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmamasına karar

verildiği, uygulanması mümkün başkaca lehe hükmün bulunmadığı anlaşıldığından ileri sürülen temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümlerde düzeltme nedenleri dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

b) Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde uygulanan kanun maddelerinin 5237 sayılı Kanun'un "119/1-a-c" yerine "116/1-a,c" olarak gösterilmesi, hukuka aykırı görülmüş ise de bahse konu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.

c) Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte ve eşe karşı işlenmesi nedeniyle uygulanan kanun maddelerinin 5237 sayılı Kanun'un "109/3-a-b-e" yerine "109/3-a,c.e." olarak gösterilmesi, hukuka aykırı görülmüş ise de bahse konu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.

d) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/1. maddesindeki "Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısmın ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir." şeklindeki hükmü karşısında, kendisini vekille temsil ettiren katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı lehine sanık aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, hukuka aykırı görülmüş ise de bahse konu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.

IV. KARAR

1. Sanıklar ... ve ... Hakkında Katılan ...'ı Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden

Gerekçe başlığı altında açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 29.01.2021 tarihli ve 2020/303 Esas, 2021/210 Karar sayılı kararlarında sanık ... müdafii ve sanık ... müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289/1. maddesi ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302/1. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

2. Sanık ... Hakkında Katılan ... Ve Mağdur ...'a (...) Karşı Konut Dokunulmazlığının İhlali İle Mağdur ...'ı (...) Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden

Gerekçe başlığı altında (2-b-c-d) numaralı paragraflarda açıklanan nedenlerle katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili ve sanık ... müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 29.01.2021 tarihli ve 2020/303 Esas, 2021/210 Karar sayılı kararlarının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği BOZULMASINA, bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303/1-c-h maddeleri gereği konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hüküm fıkrasından "116/1-a,c" ibaresinin çıkarılması yerine "119/1-a-c" ibaresinin eklenmesi, hürriyetten yoksun kılma suçundan kurulan hüküm fıkrasından "109/3-a,c.e." ibaresinin çıkarılması yerine "109/3-a-b-e" ibaresinin eklenmesi, hükümlerin yargılama giderleri ile cümlesinden sonra gelmek üzere "Katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifeleri gereğince Ağır Ceza Mahkemesindeki dava için 5.450 TL, Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yoluyla görülen bir duruşması olan için 2.040 TL olmak üzere toplam 7.490 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na ödenmesine" cümlesinin eklenmesi suretiyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy çokluğuyla TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/1. maddesi uyarınca Karabük Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

18.02.2025 tarihinde karar verildi.

K A R Ş I O Y

5237 sayılı TCK’nın “Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasındaki; “Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.” biçimindeki hüküm ile de, işlenen fiil ile hükmolunan ceza ve güvenlik tedbirleri arasında “orantı” bulunması gerektiği vurgulanmıştır. Kanun koyucu, cezaların kişiselleştirilmesinin sağlanması bakımından hâkime, olayın özelliği ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı bir şekilde gerekçesini göstererek iki sınır arasında ... cezayı belirleme yetki ve görevi yüklemiştir. Buna göre; 01.06.2005 tarihinden sonra işlenmiş olan herhangi bir suç nedeniyle alt ve üst sınırlar arasında bir ceza belirlenmesi gerektiğinde, kural olarak göz önünde bulundurulması gereken ölçüt, 5237 sayılı TCK’nın 61. maddenin 1. fıkrasındaki düzenlemedir.

Hâkimin ... cezayı belirlerken dayandığı gerekçenin, TCK’nın 61. maddesinin 1. fıkrasına uygun olarak suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saiki ile ilgili, dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerin isabetle değerlendirildiğini gösterir biçimde kanuni ve yeterli olması gerekmektedir. Başka bir ifadeyle, basamaklı ceza öngören suçlarda, iki sınır arasında cezayı belirleme konusundaki takdir yetkisi her somut olayın özelliğine göre kanunun genel amacı ve felsefesi gözetilerek TCK’nın 61. maddesinde sıralanan ölçütlere göre kullanılmalıdır.

Sanık ... hakkında katılan ... ve mağdur ...'a (...) karşı konut dokunulmazlığının ihlali suçundan İlk Derece Mahkemesince kurulan TCK’nın 116/4. maddesi uyarınca, sanığın amaç ve saiki, suçun işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı nazara alınarak takdiren 1 yıl hapis cezası takdiri sonrası neticeten 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair hükme yönelik katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin (mağdur için) ve sanık müdafiinin istinaf başvuruları üzerine, 5271 sayılı Kanun’un 280/1-g maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280/2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık ... hakkında katılan ... ve mağdur ...'a (...) karşı konut dokunulmazlığının ihlali suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 116/4. maddesi uyarınca suçun işleniş şekli, kasta dayalı kusurun ağırlığı ve aynı olayda iki nitelikli halin bulunması nedeniyle takdiren ve teşdiden 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 116/1-a-c, 29, 53, 58. maddeleri uyarınca neticeten 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve hak yoksunluklarına,

Sanık ... hakkında ayrıca mağdur ...'ı (...) hürriyetinden yoksun kılma suçundan, İlk Derece Mahkemesince kurulan TCK’nın 109/2. maddesi uyarınca, sanığın amaç ve saiki, kastının yoğunluğu, suçun işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, kanunda yer alan nitelikli hallerin birden fazla fıkrasını ihlal etmesi nazara alınarak takdiren ve teşdiden 2 yıl 6 ay hapis cezası takdiri sonrası neticeten 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair hükme yönelik katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin (mağdur için) ve sanık müdafiinin istinaf başvuruları üzerine, 5271 sayılı Kanun’un 280/1-g maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280/2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile 5237 sayılı Kanun'un 37/1, 109/2. maddesi uyarınca cebir ve tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediği sabit olduğundan, TCK'nın 37/1. maddesi delaletiyle eylemine uyan TCK'nın 109/2. maddesi uyarınca suçun işleniş şekli, kasta dayalı kusurun ağırlığı ve aynı olayda üç nitelikli halin bulunması nedeniyle takdiren ve teşdiden 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair takdir sonrası 109/3-a-c-e, 29, 110, 53, 58. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve hak yoksunluklarına karar verilmiş ise de;

Sanık ...'ın TCK'nın 116/1. maddesindeki konut dokunulmazlığını ihlali suçundan yasada eylemin ağırlığına göre 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasının öngörülmesine ve saat 22.45 sıralarında birden fazla kişi ile giriş kapısına ve içerideki eşyalara herhangi bir zarar verilmediği, kapı zili çalınması sonrasında açılan kapıdan zor veya silah kullanılmaksızın içeri girildiği, sanığın suç tarihinde halen resmi evli eşi ...'nin kendisini katılan ... ile yaşarken aldatmasının akabinde katılan ...'in evine Sakin ile müşterek çocukları olan 2 yaşındaki ... ...'ı almak amacıyla katılan ...'in konut dokunulmazlığını ihlal etme süresi ve bu suçun araç suç olduğu da dikkate alınarak üst sınır olan 2 yıl hapis cezası yerine alt sınırdan makul oranda uzaklaşılması gerektiği,

Ayrıca yine sanığın halen resmi evli eşi ...'yi darp cebir uygulamaksızın çocukları ... ile Karabük Merkez 100. Mahallesi 1062 nolu sokak no 4/40 nolu apartman dairesinden araca bindirip Google ölçümüne göre 2,5 km uzaklıktaki Özel ... Hastanesi önüne bırakması sebebiyle TCK'nın 109/2. maddesinde belirtilen 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası öngörülmesine göre alt sınırdan makul oranda uzaklaşılması gerektiği halde 5 yıl hapis cezası verilmesinin her iki suç açısından suçların işleniş biçimi, kullanılan araç, işlendiği zaman ve yer, bu suçlardan dolayı herhangi bir zarar meydana gelmemesi, sanığın kastı, sanığın güttüğü amaç ve saiki işlenen fiillerin ağırlıklarıyla orantılı ceza yani 5 yıl hapis cezası yerine alt sınırdan makul oranda uzaklaşılması gerektiğinden her iki suç açısından bozma kararı verilmesi görüşündeyim.