"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/2416 E. , 2023/915 K.
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İTİRAZNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması
İTİRAZA KONU KARAR : Temyiz talebinin süreden reddi
İTİRAZ EDEN : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 26.10.2023 tarihli ve 2023/7015 Esas, 2023/6515 Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 05.07.2024 tarihli ve KD-2024/38633 sayılı lehe itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde;
I. İTİRAZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin yokluğunda verilen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'nin 10.05.2023 tarih ve 2022/2416 Esas, 2023/915 Karar sayılı kararının sanık müdafiine 06.06.2023 tarihinde tebliğ edidiği, sanık müdafiinin 20.06.2023 tarihinde UYAP üzerinden oluşturduğu temyiz dilekçesi ile hükmü temyiz ettiği, UYAP üzerinden gelen evrakın 22.06.2023 tarihinde ilgili personel tarafından görüldüğü ve evrakın kopyalanarak sisteme yeni gelen temyiz evrakı gibi tekrar kaydedildiği, kayıt yapılırken evrakın oluşturulma tarihinin ve havale tarihinin 22.06.2023 olarak belirtildiği, temyiz dilekçesindeki
fiziki havalenin, UYAP kayıtlarındaki havalenin ve temyiz gönderme formundaki temyiz tarihinin de 22.06.2023 olduğu, sistemde temyiz tarihinin 22.06.2023 olduğu yanılgısına düşülmesi nedeniyle tebliğnamede temyizin süreden sonra olması nedeniyle temyiz talebinin reddinin talep edildiği, Daire tarafından da temyizin süreden sonra olması nedeniyle temyiz talebinin reddine karar verildiği, sanık müdafiinin temyizin süresinde olduğu yönündeki itirazı üzerine UYAP kayıtları üzerinde yapılan incelemede, sanık müdafi tarafından gönderilen orijinal temyiz talebi dilekçesinin 20.06.2023 tarihinde oluşturulduğu ve bu itibarla temyizin süresinde olduğu belirtilerek, süreden redde ilişkin Dairemizin red kararın kaldırılmasına ve sanık müdafiinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün esastan incelenerek onanmasına karar verilmesi talebine ilişkindir.
II.HUKUKÎ SÜREÇ
1. Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.11.2022 tarihli ve 2022/209 Esas, 2022/568 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında katılana karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81 inci maddesinin birinci fıkrası, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 54 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, müsadereye ve mahsuba karar verilmiştir.
2. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 10.05.2023 tarihli ve 2022/2416 Esas, 2023/915 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3.Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 26.10.2023 tarihli ve 2023/7015 Esas, 2023/6515 Karar sayılı ilâmı ile temyiz talebinin süresinden sonra yapılması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
III. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle; sanığın eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs olarak nitelendirilemeyeceğine ilişkindir.
IV. GEREKÇE
1.UYAP ortamında yapılan incelemede sanık müdafiinin temyiz talebini Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bulunduğu sekmeye 22.06.2023 tarihinde İlk Derece Mahkemesinin kararının bulunduğu sekmeye süresinde olarak 20.06.2023 tarihinde gönderdiği anlaşıldığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının yerinde olduğu sonucuna varılmış; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 10.05.2023 tarihli ve 2022/2416 Esas, 2023/915 Karar sayılı kararı esastan incelenmiştir.
2.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, dosyada mevcut
delillerin isabetli şekilde değerlendirildiği, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, katılandan kaynaklanan haksız bir söz ya da eylem bulunmadığından sanık lehine haksız tahrik indiriminin uygulanma koşullarının oluşmadığı, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek belirlendiği, takdiri indirim hükümlerinin yerinde, yeterli ve kanunî bir gerekçeye dayandığı anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
1. Gerekçe bölümünde belirtilen nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı İTİRAZININ KABULÜNE,
2. 5271 sayılı Kanun’un 308 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 26.10.2023 tarihli ve 2023/7015 Esas, 2023/6515 Karar sayılı temyiz talebinin süreden reddine ilişkin ilâmının KALDIRILMASINA,
3. Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 10.05.2023 tarihli ve 2022/2416 Esas, 2023/915 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, oy çokluğuyla TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
05.11.2024 tarihinde karar verildi.
K A R Ş I O Y
Sanık ... hakkında katılan ...'ya karşı kasten adam öldürmeye teşebbüs suçundan açılan kamu davasında yerel mahkeme tarafından müsnet suçtan verilen ceza Bölge Adliye Mahkemesi kararıyla esastan reddedilmekle onanmış bu kararın sanık tarafının temyizi üzerine Dairemizde yapılan inceleme sonucunda oy çokluğuyla kararın onanmasına karar verilmiş olup, sanığın eyleminin TCK'nin 44. maddesi delaleti ile silahla tehdit suçunu oluşturduğu kanaatinde olduğumuzdan Dairemizin adam öldürmeye teşebbüs suçunu onayan çoğunluk görüşüne katılmıyoruz. Şöyle ki;
Sanık ..., ...'ın kullandığı arkadaşları ... ve ...'ın da içinde bulunduğu araç ile otoyolda giderken katılan ...'in kullandığı tır ile saat 22.30 sularında karşılaşmışlar, tır ağır yüklü olduğu halde otoyolda ilerlediği sırada ...'ın kullandığı araç ile bu tırın önünden orta şeridi ihlal etmeleri ve çok yavaş gitmeleri nedeniyle tır şoförü olan katılan tarafından korna çalınanarak sanığın içerisindeki aracı uyarmış, katılanın korna çalarak kendilerini uyarmasına sinirlenen araç şoförü ..., katılanın tırı ile paralel şekilde aracını kullanmaya başlamış, sanık ... da olaydan kısa bir süre önce aldığı kuru sıkıdan bozma silahı deneyeceğini araçtaki arkadaşlarına söyleyerek oturduğu arka sağ camı açıp iki el havaya ateş etmiş, atışlar sonucu mermilerden bir tanesi herhangi bir yere isabet etmemiş ancak ikinci mermi çekirdeği araçla yan yana giden tırın şoför mahallinin yanındaki camı kırarak yerden 193 cm yükseklikteki tırın ön camının üst çerçevesine saplanmış vaziyette bulunmuştur. Ön cama saplanan bu mermi çekirdeği dışında katılanın kullandığı tıra isabet eden ikinci bir mermi bulunmamakta olup, olayda ele geçen iki adet boş kovanın sanıktan ele geçen silahtan sıkıldığı sabittir. Olay sırasında sanıkla aynı araçta bulunanlardan ...’ın üzerinde de içerisinde 8 fişek bulunan tabanca olduğu ancak bu silahın bu olayda kullanılmadığı anlaşılmıştır.
Olay öncesi sanık veya arkadaşları ile katılan arasında herhangi bir tanışıklık olmayıp, korna çalma meselesinden dolayı katılana sinirlenmeleri üzerine yan yana tırla seyir halinde hareket eden araçtaki şahıslardan sanığın olaydan kısa süre önce aldığı silahı denemek için kendilerine korna çalması nedeniyle sinirlendikleri bu nedenle katılanın aracının yanına gelerek paralel şekilde seyredip bu sırada sanığın havaya doğru 2 el ateş etmesi şeklinde gerçekleşen olayda sanık ile katılan arasında herhangi bir husumetin bulunmaması sanığın olaydan kısa süre önce yeni aldığı silahı denemek için ateş ettim, öldürme kastım yoktu şeklindeki savunmasının aleyhine dosyada sanığın katılanı öldürme kastıyla hareket ettiğini gösterir herhangi bir delinin olmayışı olay sırasında iki el atış yapıldığı halde bunlardan bir tanesinin kamyona hiç isabet etmemesi, sanığın istediği takdirde rahatlıkla katılanın bulunduğu bölgeyi hedef alıp ateş etmesinin mümkün olması katılanın tırın içerisinde iken sanığın binek aracın camından elini uzatarak katılanı görme imkanı olmaksızın katılanı korkutmak amacıyla ateş ettiğinin anlaşılması aynı araçtaki ...'ın üzerinde atışa salih silah olduğu halde bu silahı kullanmaması bir arada değerlendirildiğinde, sanığın katılana karşı öldürme kastıyla hareket ettiğine dair cezalandırılmasını gerektirir herhangi bir delil bulunmadığı, ancak katılanı korkutmak amacı ile ve tehdit kastıyla silahla ateş eden sanığın eylemenin aynı zamanda katılanın aracının camını kırarak kasten mala zarar verme suçunu da oluşturduğu, böylelikle sanık hakkında tek hareketi ile kanunun iki farklı hükmünü ihlal ettiği,
TCK'nin 44. maddesi kapsamında farklı neviden fikri içtima hükümlerinin uygulanarak en ağır cezayı gerektirir suçtan cezalandırılmasının gerekeceği anlaşılmakla, cezası ağır olan silahlı tehdit suçundan cezalandırılmasına, sanık hakkında kesinleşen mala zarar verme suçundan ise kanun yararını bozma yoluna gidilmesinde muhtariyetine karar verilmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesi kararını onaylayan dairemizin çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.