"İçtihat Metni"
K A N U N Y A R A R I N A
B O Z M A
MAHKEMESİ:Sulh Ceza Hakimliği
SAYISI : 2023/3999 Değişik İş
ŞİKÂYETÇİ : ...
ŞÜPHELİLER : ..., ...
SUÇLAR : Kasten yaralama, aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali
İNCELEME KONUSU
KARAR : Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itirazın reddine dair
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: İlgili kararın kanun yararına bozulması
Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 01.11.2023 tarihli ve 2023/10360 Soruşturma, 2023/6997 Karar numaralı evrakı ile şüpheli Birand Umut hakkında kasten yaralama ve şüpheli ... hakkında aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçlarından, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, anılan karara yönelik şikâyetçi vekili tarafından yapılan itirazın reddine dair merci Çanakkale 1. Sulh Ceza Hakimliğinin, 13.11.2023 tarihli ve 2023/3999 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 271/4. maddesi uyarınca kesin olmakla 13.11.2023 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309/1. maddesi uyarınca, 14.05.2024 tarihli ve 2024/1027 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 10.07.2024 tarihli ve KYB-2024/58367 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 10.07.2024 tarihli ve KYB-2024/58367 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"Dosya kapsamına göre, müştekinin şikayetinde özetle, müşteki ile şüpheli ...'ün evli olduklarını, aralarında derdest boşanma davası bulunduğunu, 2016 doğumlu mağdur ...'ın müşterek çocukları olduğunu, annesinin yanında kalan oğlunu görmek için 05.08.2023 günü çocuk teslim merkezinden teslim aldığını, çocuğun bacağında morarma olduğunu görmesi üzerine sorduğunda, annemin arkadaşı Umut adında biri yaptı diye cevap verdiğini, kendisine Umut'un fotoğrafını gösterdiğinde ise evet bu adam yaptı diye doğruladığını,...Üniversitesi Hastanesi'ne müracaat edip rapor aldıklarını beyanla yaptığı şikayet üzerine başlatılan soruşturmada; şüphelilerin atılı suçu işlediklerine dair müşteki ifadesi dışında somut delil elde edilememesi nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; dosya içinde yer alan CD kayıtlarında yer alan mağdur ...'ın, annesinin arkadaşı Umut'un bacağını sıktığını, annesinin karşı koyarak yapma dediğine ilişkin açık beyanı, olaydan sonra alınan ve çocuğun beyanını doğrular nitelikteki doktor raporu ve mağdur çocuğun şüpheliyi fotoğrafından teşhis etmesi karşısında, delillerin kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu, bu delillerin mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, kamu davası açmaya yeterli somut delil bulunmadığından bahisle verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun'un, Bir suçun işlendiğini öğrenen Cumhuriyet savcısının görevi başlıklı 160. maddesinde yer alan; "(1) Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
(2) Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür."
Kamu davasını açma görevi başlıklı 170. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan; "1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler."
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar başlıklı 172. maddesinin birinci fıkrasında yer alan; "(1) Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak
delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir." Cumhuriyet savcısının kararına itiraz başlıklı 173. maddesinin inceleme konusu ile ilgili bölümlerinde yer alan; "(1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik: 18/6/2014-6545/71 md.) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik: 25/5/2005 - 5353/26 md.) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
" şeklindeki düzenlemeler uyarınca Cumhuriyet savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikâyet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm kanunî yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaşıldığında iddianame düzenleyerek kamu davası açılması, aksi hâlde ise 5271 sayılı Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmesi gerekmektedir.
2. Bu kapsamda inceleme konusu soruşturma dosyasının değerlendirilmesinde; Cumhuriyet Başsavcılığınca “...müşteki ile şüpheli ... arasında çekişmeli boşanma davasının bulunduğu, mağdurun geçici velayetinin annesi ...'da bulunduğu, ayrıca dinlenen tanık beyanından da anlaşıldığı üzere mağdurun oyun oynarken koltuktan koltuğa atladığı sırada düşerek bacağından yaralandığı değerlendirilmekle,
Şüpheliler hakkında mağdura yönelik üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair müştekinin soyut iddiası dışında kamu davası açmaya yeterli somut delil elde edilememesi”nden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, anılan karara itirazın da merci tarafından reddedildiği anlaşılmıştır.
Oysa şikâyetçinin beyanı ile...Üniversitesi Hastanesince düzenlenen 05.08.2023 tarihli adlî muayene raporunda sol bacak iç tarafından en az iki günlük olan 2x2 cm'lik morluk şeklinde yaralanma bulgusu tarif edilmesine, mağdurun Birand Umut'u fotoğrafından teşhis etmesine göre şüpheliler hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Çanakkale 1. Sulh Ceza Hakimliğinin, 13.11.2023 tarihli ve 2023/3999 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309/4. maddesi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
30.09.2024 tarihinde karar verildi.