Logo

1. Ceza Dairesi2024/5597 E. 2024/6060 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kasten yaralama suçundan kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karara yapılan itirazın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Şüphelinin, mağdura saldıran kişiyle irtibat halinde olduğuna dair kamera kaydı gibi delillerin, kasten yaralamaya azmettirme suçunun oluştuğu hususunda yeterli şüphe yarattığı, bu delillerin mahkemece değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin itirazı reddeden kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

K A N U N Y A R A R I N A

B O Z M A

MAHKEMESİ:Sulh Ceza Hâkimliği

SAYISI : 2023/2027 Değişik İş

ŞİKÂYETÇİ : ...

ŞÜPHELİ : ...

SUÇ : Kasten yaralamaya azmettirme

İNCELEME KONUSU

KARAR : Kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karara itirazın reddine dair

KANUN YARARINA BOZMA

YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: İlgili kararın kanun yararına bozulması

Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 22.06.2023 tarihli ve 2022/17045 Soruşturma numaralı evrakı ile şüpheli ... hakkında kasten yaralama suçundan, kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verildiği, anılan ek karara yönelik şikâyetçi vekili tarafından yapılan itirazın reddine dair merci Malatya 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin, 21.09.2023 tarihli ve 2023/2027 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 271/4. maddesi uyarınca kesin olmakla 21.09.2023 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309/1. maddesi uyarınca, 05.06.2024 tarihli ve 2024/2865 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 16.07.2024 tarihli ve KYB-2024/67211 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 16.07.2024 tarihli ve KYB-2024/67211 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

" Dosya kapsamına göre, müştekinin ... Mahallesinde bulunan iş yerini kuaför olarak işletmesi için ... isimli şahsa kiraya verdiği, ...'ın damadı olduğunu söyleyen şüpheli ... ile iş yerinin tahliyesini konuşmak için avukatlık ofisinde buluştukları, müştekinin kiralanan iş yerinin boşaltılmasını söyledikten sonra avukat ofisinden çıkıp giderken asansör beklediği esnada tanımadığı bir şahısın gelerek kendisine yumruk atıp yaralanmasına neden olduğundan bahisle şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturmada, olay yerini gösterir kamera kaydı ve olayı gören tarafsız tanığın olmadığı, müştekiye yumruk atan şüphelinin tüm aramalara rağmen tespit edilemediğinden bahisle şüpheli ... hakkında kasten basit yaralama suçundan ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, olay yerini gösterir kamera kaydının mevcut olduğu, kolluk marifetiyle yaptırılan 17/05/2023 tarihli görüntü izleme tutanağına göre, görüntü içeriklerinin müşteki şikayet beyanı ile uyumlu olduğu, diğer yandan anılan söz konusu görüntülerde şüpheli ...'ın kimliği tespit edilemeyen şüpheli ile irtibat halinde olduğu, şüpheli İsmail'in olay yerinin olduğu yer kolonunun üzerine bir şey bırakmasını takiben kimliği tespit edilemeyen şüphelinin hemen bırakılan şeyi aldığı, şüpheli İsmail'in arkası dönük olacak şekilde kimliği meçhul şüpheli ile bir şeyler konuştuğu, sonrasında birbirlerine dönerek bakıştıkları, devam eden süreçte ise müşteki ve şüpheli İsmail'in avukat ofisinde görüştükten sonra müştekinin ofisten ayrılmasının hemen sonrasında asansör beklediği esnada kimliği meçhul şüpheli tarafından yumrukla yaralandığının tespit edilmiş olması karşısında, kamera görüntüsü ve tüm dosya kapsamına göre, şüpheli İsmail'in şikâyet konusu kasten yaralama suçunu azmettiricisi olduğu hususundaki mevcut delillerin kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu ve bu delillerin mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Kanun'un, Bir suçun işlendiğini öğrenen Cumhuriyet savcısının görevi başlıklı 160. maddesinde yer alan; "(1) Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.

(2) Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür."

Kamu davasını açma görevi başlıklı 170. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan; "1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir.

(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler."

Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar başlıklı 172. maddesinin birinci fıkrasında yer alan; "(1) Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir."

Cumhuriyet savcısının kararına itiraz başlıklı 173. maddesinin inceleme konusu ile ilgili bölümlerinde yer alan; "(1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.

(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.

(3) (Değişik: 18/6/2014-6545/71 md.) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.

(4) (Değişik: 25/5/2005 - 5353/26 md.) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.

" şeklindeki düzenlemeler uyarınca Cumhuriyet savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikâyet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm kanunî yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaşıldığında iddianame düzenleyerek kamu davası açılması, aksi hâlde ise 5271 sayılı Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmesi gerekmektedir.

2. Bu kapsamda inceleme konusu soruşturma dosyasının değerlendirilmesinde; Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheli ... hakkında “...Yapılan tahkikat ve araştırmada, olayın yerini gösterir kamera kaydı ve olayı gören tarafsız tanığın olmadığı, müştekiye yumruk atan şüphelinin tüm aramalara rağmen tespit edilemediği, tehdit ve hakaret edildiğine dair soyut beyanlardan başka atılı suçun işlediğine dair delil elde edilemediği”nden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verildiği, anılan ek karara itirazın da merci tarafından reddedildiği anlaşılmıştır.

Oysa şikâyetçinin beyanı, kolluk görevlilerince tanzim edilen 17.05.2023 tarihli görüntü izleme tutanağının içeriğine göre şüpheli İsmail hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karara yönelik itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Malatya 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin, 21.09.2023 tarihli ve 2023/2027 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309/4. maddesi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

30.09.2024 tarihinde karar verildi.