Logo

1. Ceza Dairesi2024/672 E. 2024/3845 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanığın kasten öldürme suçuna yardım ettiği iddiasıyla mahkumiyetine ilişkin hükmün, sanığın eyleminin suça yardım teşkil edip etmediği noktasında yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suç işleneceğinden habersiz bir şekilde araçta beklemesinin ve suça katılma iradesinin bulunmamasının, 5237 sayılı TCK'nın 39. maddesinde düzenlenen yardım suçunun unsurlarını oluşturmadığı ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beraat kararı verilmesi gerektiği değerlendirilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı reddedilmiş ve yerel mahkemenin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 2021/370 E., 2021/757 K.

SUÇ : Kasten öldürme suçuna yardım

HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İTİRAZNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

İTİRAZA KONU KARAR : Onama

İTİRAZ EDEN : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 09.11.2023 tarihli ve 2022/15424 Esas, 2023/6912 Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.01.2024 tarihli ve KD-2024/5384 sayılı itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde;

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 308 inci maddesinde belirtilen süre içinde yapılan lehe itiraz başvurusu üzerine dava dosyası, aynı Kanun’un 308 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği Dairemize gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İTİRAZ SEBEPLERİ

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.01.2024 tarihli ve KD-2024/5384 sayılı itiraznamesinde "tüm dosya kapsamına göre; sanık ... ile maktul ... arasında önceye

dayalı husumetin bulunduğu, olay günü sanıklar ... ve ...'ın uyuşturucu madde almak için sanık ... ile iletişime geçip, yanına gitmeleri üzerine ...'in ... ile tanıştığı ve ...'ın maktulü tanıdığını farkederek, maktulü tanıyıp tanımadığını, bulup bulamayacağını sorduğu, ...'ın da tanıdığını ve maktulü bulacağını beyan ettiği, ...'in ...'ye "bugün sen bana çok büyük bir iyilik yaptın, seni tatile götüreceğim farkında değilsin yaptığının" şeklinde sözler söylediği daha sonra ...'in talebi ile sanık ...'yi evinden aldıkları, ...'in ...'a "bu kız bizim oraya açılan kapımız olacak" şeklinde sözler söylediği, bilahare sanık ...'a maktulün adresini bulduğunu kendisine silah bulmasını istediği şeklinde mesaj attığı, ...'nin kullandığı araçla, yanında ... ve ... varken ...'i de aldıktan sonra hep birlikte sanık ...'ın evine gittikleri burada yemek yedikten sonra tekrar araca bindikleri, bu sırada ...'yı da gideceği yere bırakmak üzere araca aldıkları, ...'ın telefon ile maktule ulaşmaya çalıştığı ancak ulaşamadığı, ...'ın tarifi ile maktulün evine gittikleri, yolda iken ...'in maktul ile arasındaki husumetten bahsettiği zaten ...'i önceden tanıyan ..., ... ve ...'in bu husumeti bildikleri, maktulün evine geldiklerinde, ..., ... ve ...'in araçtan indikleri, ...'ın rastgele zillere basarak apartman kapısını açtırdıktan sonra ... ile ...'e maktulün oturduğu daireyi gösterip araca döndüğü, ...'in kapıyı çaldığı, maktulün kim o diye sorması üzerine ...'in aç ağabey dediği, maktulün kapıyı açması üzerine ...'in elindeki tüfekle bir el ateş ettiği, maktulün kapıyı kapattığı ve sanıkların olay yerinden kaçarak araca bindikten sonra maktulü vurduklarını söyledikleri ve birlikte olay yerinden kaçmaları şeklinde gerçekleştiği anlaşılan ve sübutu bu şekilde kabul edilen olayda; sanık ..., araçla eve yaklaşırken maktulün vurulduğunu öğrenmesi üzerine hemen araçtan indiğini, atılı suçlamayı kabul etmediğini beyan etmiştir. İlk derece Mahkemesi tarafından, sanık ...'nın suç işlediği sırada araçta beklediği, sanık ...'nin kullandığı araçla olay yerine geldikleri ve bu araçla kaçtıkları anlaşılmakla eylemlerinin suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında maddi yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak ve sanık ...'yı cesaretlendirerek suç işlemeye teşvik etmek olarak değerlendirilerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 39 uncu maddesi kapsamında yardım eden sıfatıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir. 5237 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenlemeye göre, yardım etme; maddi yardım ve manevi yardım olarak ikiye ayrılmaktadır. Anılan düzenlemeye göre, maddi yardım; suçun işlenmesinde kullanılan araçları temin etmek, suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında maddi yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak olarak sayılmış, manevi yardım ise; suç işlemeye teşvik etmek, suç işleme kararını kuvvetlendirmek, suçun işlenmesinden sonra yardımda bulunmayı vaat etmek, suçun nasıl işleneceği konusunda yol göstermek şeklinde belirtilmiştir. Kişinin eyleminin, bir suça katılma aşamasına ulaşıp ulaşmadığı, ulaşmışsa da suça katılma düzeyinin belirlenmesi için, eylemin bir aşamasındaki durumun değil, eylemin yapılması için verilen kararın, bu kararın icra ediliş biçiminin, olay öncesi, sırası ve sonraki davranışların da dikkate alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekir. Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan “in dubio pro reo” yani “kuşkudan sanık yararlanır” ilkesi uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesidir. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti, yargılama sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanılarak ve diğer bir kısmı göz ardı edilerek ulaşılan ihtimali kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek

açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına gelir. O halde ceza yargılamasında mahkûmiyet, büyük veya küçük bir olasılığa değil, her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır. Bu açıklamalara göre yapılan değerlendirilmede; Sanık ... ile maktul arasında bir husumet veye suça katılması için bir sebebinin bulunmadığı, suçun asli faili olan ...'in suça katılması için bir vaad'de bulunmadığı ve eylemini gerçekleştirmesi için sanık ...'a ihtiyacının da bulunmadığı anlaşılmış olup, ...'ın, olaydan önce ...'in ekmek arası bir şeyler istemesi üzerine evden yarım ekmek alarak çıktığı, ...'in bulunduğu araca bindiği, araçta bulunan ..., ... ve ...'yı tanımadığı, sonradan araca binen ...'in av tüfeğini ne amaçla getirdiğini bilmediği, araçla dolaştıkları sırada gerçekleşen konuşmalardan suç işleneceğini anlamadığı, ...'in suçu işlediği sırada araçta beklediği, olay yerine gitmediği, suç işlendiğini öğrendikten sonra ise araçtan inerek evine gittiği yönündeki savunmasının aksine aleyhine cezalandırılmasına yeterli kesin ve inandırıcı başkaca herhangi bir delil de bulunmadığı anlaşılmıştır.Bu durumda, sanık ...'nin suça iştirak iradesi olmadan, suç işleneceğinden habersiz şekilde araç içerisinde beklemekten ibaret eyleminin suçun işlenmesine bir katkısının bulunmadığı ve 5237 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesinde sayılan yardım mahiyetinde başkaca bir eylemi de tespit edilmeyen sanığın şüpheden sanık yararlanır kuralı gereğince beraatine karar verilmesi gerektiği kanaatine varıldığından, kasten öldürmeye yardım etmek suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmün bozulması yerine temyiz isteminin esastan reddi ile onanmasına karar verilmesi nedeniyle" itiraz olağanüstü kanun yoluna başvurulduğu belirtilmiştir.

II. GEREKÇE

Dairemizin 09.11.2023 tarihli ve 2022/15424 Esas, 2023/6912 Karar sayılı kararında, sanık ... yönünden temyiz itirazlarının esastan reddi ile hükmün onanmasına karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.

III. KARAR

1. Gerekçe bölümünde belirtilen nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı İTİRAZININ oy birliğiyle REDDİNE,

2. 5271 sayılı Kanun’un 308 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 09.11.2023 tarihli ve 2022/15424 Esas, 2023/6912 Karar sayılı onama kararı ile ilgili itirazı incelemek üzere dava dosyasının, Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

23.05.2024 tarihinde karar verildi.