Logo

1. Ceza Dairesi2024/6855 E. 2025/2401 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi üzerine hükmün açıklanmasına karar verilen davada, önceki mahkumiyet hükmünde sanık lehine oluşan kazanılmış hakkın ihlal edilip edilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında verilen ilk hüküm sadece sanık tarafından temyiz edildiğinden ve aleyhine temyiz bulunmadığından, ilk hükümdeki adli para cezası miktarı sanık lehine kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilerek, hükmün açıklanması suretiyle verilen hapis cezası yerine, ilk hükümdeki adli para cezası üzerinden infazına karar verilmek suretiyle hüküm düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Asliye Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2020/330 E., 2020/380 K.

SUÇ : Kasten yaralama

HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Şanlıurfa 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.04.2014 tarihli ve 2013/48 Esas, 2014/379 Karar sayılı kararının, sanık tarafından temyizi üzerine, Yargıtay (Birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 06.06.2016 tarihli ve 2015/34056 Esas, 2016/13287 Karar sayılı ilâmı ile özetle; sanık hakkında 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesinde düzenlenen zarar dışındaki diğer şartların tartışılarak anılan maddenin uygulanıp uygulanmayacağı nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

2. Şanlıurfa 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.01.2017 tarihli ve 2016/453 Esas, 2017/7 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 37/1, 86/1, 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun'un 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve aynı Kanun'un 231/8. maddesi uyarınca 5 yıl süreyle denetime tabi tutulmasına karar verildiği, bu kararın 15.02.2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

3. Şanlıurfa 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.10.2020 tarihli ve 2020/330 Esas, 2020/380 Karar sayılı kararı ile sanığın tabi tutulduğu denetim süresi içinde 15.12.2019 tarihinde yeni bir kasıtlı suç işlediğinin ihbarı üzerine 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanması ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 37/1, 86/1, 62, 53. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanığın temyiz sebepleri özetle; eksik inceleme ile karar verildiğine, atılı suçu işlemediğine ilişkindir.

III. GEREKÇE

1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, hükme esas alınan adlî raporun yeterli olduğu, dava dosyası tekemmül ettirilerek karar verildiği, eksik incelemenin bulunmadığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, hükümde düzeltme nedeni dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Yargıtay (Birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 06.06.2016 tarihli ve 2015/34056 Esas, 2016/13287 Karar sayılı bozma ilâmı öncesi 01.04.2014 tarihli karar ile sanığın neticeten "6000 TL adlî para" cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan hükmün sadece sanık tarafından temyiz edilmesi ve aleyhe temyiz bulunmaması karşısında ceza miktarının sanık lehine 1412 sayılı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeksizin, bozma ilâmı sonrası yapılan yargılamada sanığın neticeten "10 ay" hapis cezası ile mahkûmiyetine karar verilmesi suretiyle kazanılmış hakkı ihlal edilerek fazla ceza verilmesi, hukuka aykırı bulunmuş ise de söz konusu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.

IV. KARAR

Gerekçe başlığı altında (2) numaralı paragrafta açıklanan nedenle, Şanlıurfa 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.10.2020 tarihli ve 2020/330 Esas, 2020/380 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca hükmün 5237 sayılı Kanun'un 62. maddesinin uygulandığı paragraftan sonra gelmek üzere "Ancak ilk hüküm sadece sanık tarafından temyiz edilmiş olup aleyhe temyiz bulunmadığından ve bu durum sanık lehine 1412 sayılı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak oluşturduğundan sanığın cezasının 6000 TL adlî para cezası üzerinden infazına, 5237 sayılı Kanun'un 52/4. maddesi uyarınca hükmedilen adlî para cezasının birer ay ara ile 12 eşit taksitte ödenmesine" cümlesinin eklenmesi ve hüküm fıkrasından "Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan hapis cezasına mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanık hakkında TCK'nun 53/1. maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" cümlesinin çıkartılması suretiyle hükmün, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.03.2025 tarihinde karar verildi.