Logo

1. Ceza Dairesi2024/68 E. 2024/8247 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuğun maktulün öldürülmesinde asli fail mi yoksa yardım eden sıfatıyla mı sorumlu olduğu hususunda oluşan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargılama sürecinde toplanan deliller ve bozma kararının içeriği değerlendirilerek, suça sürüklenen çocuğun eyleminin yardım etme kapsamında kaldığı ve bu kapsamda cezalandırılmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2023/186 E., 2023/180 K.

SUÇ : Kasten öldürmeye yardım etme

HÜKÜM : Mahkûmiyete

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükmün onanması

Suça sürüklenen çocuk ...'in katılan ...'e karşı kasten yaralama suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin, sanık ... hakkında kasten öldürme suçundan verilen beraat hükmü ile sanık Remzi Demir ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında kasten öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik katılanlar vekilinin temyiz istemlerinin bu hükümlerin önceki aşamalarda kesinleşmesi ve temyize konu kararda bu konularda hüküm bulunmaması nedeniyle inceleme dışı bırakılmıştır.

Suça sürüklenen çocuk ... hakkında ilk Derece Mahkemesince bozma üzerine verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin

hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 14.07.2021 tarihli ve 2020/400 Esas, 2021/230 Karar sayılı kararı ile kurulan hükme yönelik suça sürüklenen çocuk müdafii ve katılanlar vekilinin istinaf başvurusunun, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 13.12.2021 tarihli ve 2021/3039 Esas, 2021/2567 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiş, bu kararın suça sürüklenen çocuk müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 23.03.2023 tarihli ve 2022/5873 Esas, 2023/1279 Karar sayılı ilâmı ile suça sürüklenen çocuk ...'ın eyleminin yardım etme kapsamında kaldığının gözetilmemesi nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2. İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.05.2023 tarihli ve 2023/186 Esas, 2023/180 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında maktule karşı kasten öldürmeye yardım etme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81 inci maddesinin birinci fıkrası, 39 uncu maddesi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 4 yıl 10 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve mahsuba karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

1.Suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz sebepleri özetle; suça sürüklenen çocuğun suç işlemediğinden bahisle beraat etmesi gerektiğine, eylemin meşru savunma kapsamında kaldığına, olduğuna, haksız tahrikden üst hadden indirim yapılması gerektiğine ilişkindir.

2.Katılanlar vekilinin temyiz sebepleri özetle; suç vasfının doğru belirlenmediğine, suça sürüklenen çocuğun eyleme iştirak ettiğine, haksız tahrik ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine ilişkindir.

III. GEREKÇE

1.Suça sürüklenen çocuk hakkında hüküm kurulurken, uygulanma koşulları oluşmadığı halde 5237 sayılı Kanun'un 37. nci maddesinin uygulama maddesi olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.

2.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, dosyada mevcut delillerin isabetli şekilde değerlendirildiği, eylemin suça sürüklenen çocuk tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, bozma ilamının içeriği karşısında suça sürüklenen çocuğun yardım eden sıfatı ile sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, suça sürüklenen çocuk lehine meşru savunma ve sınırın aşılması koşullarının oluşmadığı, maktulden kaynaklanan ve haksız tahrik oluşturduğu kabul edilen söz ve davranışların ulaştığı boyut dikkate alınarak uygulanan haksız tahrik indirim oranının isabetli olduğu, takdiri indirim hükümlerinin yerinde, yeterli ve kanunî bir gerekçe ile uygulandığı anlaşıldığından, suça sürüklenen çocuk müdafiinin ve katılanlar vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümde eleştiri nedeni dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

IV. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.05.2023 tarihli ve 2023/186 Esas, 2023/180 Karar sayılı kararında suça sürüklenen çocuk müdafiince ve katılanlar vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda eleştiri nedeni dışında hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca İzmir 12 . Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.12.2024 tarihinde karar verildi.