Logo

1. Ceza Dairesi2024/7054 E. 2025/2405 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanığın kasten yaralama suçundan aldığı hükmün açıklanması kararına karşı yapılan temyizde, verilen cezanın miktarı ve haksız tahrik indiriminin oranı uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında verilen cezanın belirlenmesinde temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılması gerektiği ve haksız tahrik indiriminin bozma öncesi karardaki oranda uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 2024/1193 E., 2024/1961 K.

SUÇ : Kasten yaralama

HÜKÜM : Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Onama

5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesinde yer alan; “Bölge adliye mahkemelerinin, 26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'un geçici 2. maddesi uyarınca Resmî Gazete'de ilân edilecek göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 322. maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ilâ 326. maddeleri uygulanır. Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez.” şeklindeki düzenlemeden bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihi olan 20.07.2016 tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) temyiz kanun yoluna ilişkin maddelerinin, bu tarihten sonra verilen kararlar hakkında ise 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun

(5271 sayılı Kanun) sırasıyla istinaf ve temyiz kanun yoluna dair hükümlerinin uygulanacağının anlaşılması, sanık hakkında Bursa 12. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.06.2015 tarihli ve 2014/191 Esas, 2015/608 Karar sayılı kararıyla verilen hükmün Yargıtay (Birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 19.11.2018 tarihli ve 2018/2201 Esas, 2018/17733 Karar sayılı ilâmıyla bozulmasına karar verildiği, bozma kararı sonrasında hükmün açıklanması suretiyle verilen 15.02.2024 tarihli hükme karşı kanun yoluna başvurulduğu, bu düzenlemeye göre kanun yolunun temyiz olarak kabul edilmesi gerektiğinden dosyanın doğrudan Yargıtay'a gönderilmesi gerektiği halde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi tarafından istinaf incelemesi yapılarak verilen 09.09.2024 tarihli ve 2024/1193 Esas, 2024/1961 Karar sayılı mahkûmiyet kararının hukuki değerden yoksun bulunduğu tespit edilmiştir.

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun'un 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun'un 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Bursa 12. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.06.2015 tarihli ve 2014/191 Esas, 2015/608 Karar sayılı kararının, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyizi üzerine, Yargıtay (Birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 19.11.2018 tarihli ve 2018/2201 Esas, 2018/17733 Karar sayılı ilâmı ile özetle; katılan hakkında düzenlenen adli raporlara göre; sanığın eylemi nedeniyle katılanın, yüzünde sabit ize ve hayat fonksiyonlarını orta (2.) derecede etkileyen kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığı olayda, yaralama eyleminin katılanda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 87. maddesi kapsamında birden fazla sonucu aynı anda oluşturması nedeniyle sanığa verilen cezanın 87. maddeye göre ancak bir kez artırılabileceği, bu durumun temel cezanın belirlenmesi sırasında alt sınırdan ayrılma nedeni yapılabileceği gözetilmeden, sanığın 5237 sayılı Kanun'un 86/1, 87/1-c, 87/1-son maddeleri uyarınca cezalandırılması ile yetinilmesi yerine hatalı uygulama ile katılanda kemik kırığı meydana geldiğinden bahisle, ayrıca 87/3. maddesi gereğince arttırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayini 5237 sayılı Kanun'un 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

2. Bursa 12. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.02.2020 tarihli ve 2019/25 Esas, 2020/148 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 86/1, 87/1-c, 87/1-son, 29, 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun'un 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve aynı Kanun'un 231/8. maddesi uyarınca 5 yıl süreyle denetime tabi tutulmasına karar verildiği, bu kararın 12.08.2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

3. Bursa 12. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.02.2024 tarihli ve 2023/512 Esas, 2024/138 Karar sayılı kararı ile sanığın tabi tutulduğu denetim süresi içinde 20.10.2022 tarihinde yeni bir kasıtlı suç işlediğinin ihbarı üzerine 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanması ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 86/1, 87/1-c, 87/1-son, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

1. Katılan vekilinin temyiz sebepleri özetle; alt sınırdan ceza verilmesi, haksız tahrik ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanmasının hatalı olduğuna ilişkindir.

2. Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle; fazla ceza verildiğine, eksik inceleme ile 5237 sayılı Kanun'un 87/1-c maddesinin uygulandığına, sanığın beraatine, aksi kanaat halinde meşru savunma ve diğer lehe hükümlerin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. GEREKÇE

1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, hükme esas alınan adlî raporun yeterli olduğu, dava dosyası tekemmül ettirilerek karar verildiği, eksik incelemenin bulunmadığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, meşru savunma ve meşru savunmada sınırın aşılması koşullarının oluşmadığı, takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle sanık hakkında uygulanmasına karar verildiği, uygulanması mümkün başkaca lehe hükmün bulunmadığı anlaşıldığından, hükümde bozma nedenleri dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Sanığın eylemi neticesinde, katılanın hem yüzünde sabit ize hem de hayat fonksiyonlarını orta (2.) derecede etkileyecek kemik kırığı meydana gelecek nitelikte yaralandığı olayda, birden fazla nitelikli hal ihlaline neden olan sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 86/1. maddesi uyarınca temel cezaya hükmedilirken aynı Kanun'un 61. maddesindeki ölçütler ve 3. maddesindeki cezada orantılılık ilkesi gözetilerek sonuç cezaya etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

3. Oluşa ve dosya kapsamına göre, bozmadan önceki kararda katılandan kaynaklanan ve haksız tahriki oluşturan davranışların ulaştığı boyut dikkate alınarak sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 29. maddesi uyarınca (1/4) oranında indirim yapıldığı ve bozma ilâmında bu husus bozma konusu yapılmadığı halde bozma sonrası kurulan hükümde (1/2) oranında indirim yapılmak suretiyle sanığa eksik ceza tayini hukuka aykırı bulunmuştur.

IV. KARAR

Gerekçe başlığı altında (2) ve (3) numaralı paragraflarda açıklanan nedenlerle Bursa 12. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.02.2024 tarihli ve 2023/512 Esas, 2024/138 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321/1. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Bursa 12. Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.03.2025 tarihinde karar verildi.