Logo

1. Ceza Dairesi2025/1786 E. 2025/3335 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen kasten yaralama suçundan mahkûmiyet hükmünün uzlaştırma hükümleri gözetilmeden verilip verilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Kasten yaralama suçunun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde olması ve silah kullanılmaması halinde uzlaştırma kapsamında olduğu, bu nedenle yerel mahkemenin sanık hakkında hüküm kurmadan önce dosyayı uzlaştırma bürosuna göndermesi gerektiği gözetilerek mahkûmiyet hükmü bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2024/47 E., 2024/37 K.

SUÇ : Kasten yaralama

İNCELEME KONUSU

KARAR : Mahkûmiyet

KANUN YARARINA BOZMA

YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

İnebolu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.09.2024 tarihli ve 2024/47 Esas, 2024/37 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86/2, 29, 62, 52/2. maddeleri uyarınca ayrı ayrı üç defa 1.500,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin netice cezaların türü ve miktarı itibarıyla, 5271 sayılı Kanun’un 272/3-a maddesi uyarınca kesin nitelikte olmaları sebebiyle 17.09.2024 tarihinde kesinleştikleri belirlenmiştir.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309/1. maddesi uyarınca, 30.01.2025 tarihli ve 2024/30364 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 05.03.2025 tarihli ve KYB-2025/16612 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 05.03.2025 tarihli ve KYB-2025/16612 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"Sanık hakkında mahkûmiyetine karar verilen basit yaralama suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğunun anlaşılması karşısında, 5271 sayılı Kanun’un 254/1. maddesinde yer alan, 'Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir.' şeklindeki düzenleme uyarınca uzlaştırma işleminin yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmemiştir."

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

A. Hükümlü Hakkında Katılan ...'ye Yönelik Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden

1. 5271 sayılı Kanun'un "Uzlaştırma" başlıklı 253/1-a maddesinde yer verilen;

"(1) Aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur:

a) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar,

b) Şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, Türk Ceza Kanununda yer alan;

1. Kasten yaralama (üçüncü fıkra hariç, madde 86; madde 88),

"

Şeklindeki düzenleme karşısında, uzlaştırma kurumunun, şikâyet şartına bağlı suçlar yönünden uygulanabileceği ön koşul olarak belirlenmiştir.

2. Hükümlünün katılanı basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte yaraladığı iddiası ile kamu davası açıldığı anlaşılmakla katılan ...'ye yönelik eylemin baştan itibaren 5237 sayılı Kanun'un 86/2. maddesi kapsamında kaldığı, bu itibarla uzlaştırma hükümlerinin uygulanacağı tespit edilmiştir.

3. Bu kapsamda soruşturma aşamasında dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, katılanın uzlaşma teklifini kabul etmediği, buna ilişkin 01.06.2023 tarihli uzlaştırma raporu düzenlenerek dava dosyasına eklendiği belirlenmekle, katılan ...'ye yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

B. Hükümlü Hakkında Katılanlar ... ve ...'ye Yönelik Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden

1. 5271 sayılı Kanun'un "Uzlaştırma" başlıklı 253. maddesinin birinci fıkrasında ve aynı fıkrasının (a) bendinde yer verilen; "(1) Aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur:

a) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar," şeklindeki düzenleme karşısında, uzlaştırma kurumunun, şikâyet şartına bağlı suçlar yönünden uygulanabileceği ön koşul olarak belirlenmiştir. Aynı hükmün (b) bendinde şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın 5237 sayılı

Kanun'da yer alan bazı suçlar yönünden de uzlaştırma hükümlerinin uygulanması öngörülmüş ise de hükümlünün katılanlar ... ve ...'ye yönelik yargılama konusu yaralama eylemini, 5237 sayılı Kanun'un, "Tanımlar" başlıklı 6. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinin dördüncü cümlesinde yer alan; "Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler," kapsamında silahtan sayılan cisim ile gerçekleştirdiği iddiası ile kamu davası açılmıştır.

2. 5237 sayılı Kanun'un 86. maddesinin ikinci fıkrasında ve üçüncü fıkrasının ilgili bölümlerinde; "(2) (Ek fıkra: 31/3/2005 – 5328/4 md.) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine,...

(3) Kasten yaralama suçunun;

...

e) Silahla,

İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, ...." şeklinde düzenleme yapılmıştır.

3. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; hükümlünün, yargılama konusu eylemlerini silahtan sayılan bir cisim ile gerçekleştirdiği iddiası ise kamu davası açılmış ise de; Mahkemece, hükümlü hakkında 5237 sayılı Kanun'un 86/2. maddesine göre belirlenen temel ceza üzerinden aynı Kanun'un 86/3-e maddesi uyarınca artırım uygulanmadığı tespit edilmiştir.

Bu hâli ile hükümlünün katılanlar ... ve ...'ye yönelik eylemlerinin 5237 sayılı Kanun'un 86/2. maddesi kapsamında kaldığı ve aynı Kanun'un 73. maddesi uyarınca soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlardan olduğu, bu itibarla uzlaştırma hükümleri kapsamında bulunduğu anlaşılmıştır.

4. 5271 sayılı Kanun'un 254/1. maddesinde yer verilen; “(1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, hükümlü ile katılanlar ... ve ... arasında uzlaştırma işleminin yapılması için dava dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre hükümlünün hukukî durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR

A. Hükümlü Hakkında Katılan ...'ye Yönelik Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,

B. Hükümlü Hakkında Katılanlar ... ve ...'ye Yönelik Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Hükümlü ... hakkında katılanlar ... ve ...'ye yönelik kasten yaralama suçundan verilen İnebolu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.09.2024 tarihli ve 2024/47 Esas, 2024/37 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309/4. maddesi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

28.04.2025 tarihinde karar verildi.