Logo

1. Ceza Dairesi2025/363 E. 2025/3248 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan temyiz başvurusunun infaza yöneliktir.

Gerekçe ve Sonuç: Hüküm ile gerekçe arasında çelişki bulunması, sanığa ek savunma hakkı tanınmaması, temel cezada alt sınırdan uzaklaşılmaması ve kazanılmış hak ihlali yapılarak fazla ceza tayin edilmesi nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2023/548 E., 2024/567 K.

SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama

HÜKÜM : Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine verilen hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Bozma üzerine verilen Ankara 54. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.11.2021 tarihli ve 2021/96 Esas, 2021/402 Karar sayılı kararının katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 07.06.2023 tarihli ve 2022/15011 Esas, 2023/3956 Karar sayılı ilâmı ile eksik inceleme, haksız tahrik hükümlerinin tartışılmaması, yargılama giderinin eksik tayini, kabul ve uygulamaya göre de ek savunma hakkı tanınmaması, uygulama yeri olmadığı halde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 87/1-c maddesinin uygulanması, aynı Kanun'un 87/1-d maddesinin uygulanmaması, hatalı olarak 5237 sayılı Kanun'un 87/3. maddesi ile ayrıca artırım uygulanması, bu hususun temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşma nedeni olacağının gözetilmemesi ve ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının ihlal edilmesi nedenleriyle bozulmasına,

2. Ankara 54. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.10.2024 tarihli ve 2023/548 Esas, 2024/567 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 87/1-son, 29/1, 62/1, 53/1. maddeleri uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

1. Katılan vekilinin temyiz sebepleri; sanık hakkında temel cezanın üst sınırdan belirlenmesi ve cezasının 5237 sayılı Kanun'un 87/3. maddesi uyarınca artırılması gerektiğine, sanığın eylemini canavarca hisle gerçekleştirdiğine ve sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 86/3-f maddesinin uygulanmamasının, haksız tahrik ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanmasının hukuka aykırı olduğuna, vesaire,

2. Sanık müdafiinin temyiz sebepleri; sanığın atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerektiğine, eksik inceleme ile karar verildiğine, sanığın kazanılmış hakkı ihlal edilerek fazla ceza tayin edildiğine, 5237 sayılı Kanun'un 86/3-e maddesinin uygulanmasının hukuka aykırı olduğuna, haksız tahrik indiriminin üst hadden uygulanması gerektiğine, vesaire,

İlişkindir.

III. GEREKÇE

1. Suç tarihi öncesinde sanık ile katılanın aynı kafede birlikte çalıştıkları, olay günü gündüz saatlerinde sanık ile katılanın iş ile ilgili bir meseleden dolayı sözlü tartıştıkları, saat 22.00 sıralarında katılanın iş yerinden çıktığı, iş yerinden yaklaşık 10 metre kadar uzaklaştığı sırada sanığın yanında kimlikleri tespit edilemeyen kişilerle katılanın yanına gelerek, kafasına taş veya sopa ile vurmak suretiyle katılanı yaraladıkları anlaşılmıştır.

2. Dava dosyası tekemmül ettirilerek karar verildiği, eksik incelemenin bulunmadığı, eylemin sanık tarafından silahtan sayılan taş veya sopa ile gerçekleştirildiğinin saptandığı, 5237 sayılı Kanun'un 86/3-e maddesinin uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı, 5237 sayılı Kanun'un 86/3-f maddesinin, anılan maddeye 15.04.2020 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 14.04.2020 tarihli ve 7242 sayılı Kanun'un 11. maddesi ile eklendiği, kanunîlik ilkesi gereği suç tarihinden sonra yürürlüğe giren bu

nitelikli halin sanık hakkında uygulanmasının mümkün olmadığı, birden fazla nitelikli halin ihlalinin ancak temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşma nedeni yapılabileceği, sanığın sadece en ağır sonuç olan yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olacak şekilde yaralama eyleminden sorumlu olacağı, bu itibarla sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 87/3. maddesinin uygulanmamasında isabetsizlik bulunmadığı, dosya içeriğinden varlığı anlaşılan, katılandan sanığa yönelen ve haksız tahrik oluşturan eylemlerin niteliği ve ulaştığı boyut dikkate alındığında belirlenen indirim oranının isabetli olduğu ve takdirî indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmasına karar verildiği anlaşıldığından, hükümde bozma nedenleri dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. a. Katılanın yaralanması hakkında aldırılan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun, 17.05.2019 ve 13.01.2020 tarihli raporları ile bozma sonrası aldırılan Ankara Adli Tıp Şube Müdürlüğünün, 04.06.2024 tarihli raporuna göre katılanın yaşamını tehlikeye sokan bir duruma ve hayat fonksiyonlarını ağır (4) derecede etkileyecek nitelikte kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığı, yaralanmasının yüzde sabit iz niteliğinde olmadığı tespit edildiği halde, hükmün gerekçesinde hatalı olarak katılanın "....hayati tehlike geçirmeksizin, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek, yüzde sabit iz oluşturacak, kemik kırığına neden olacak ve kırığın hayat fonksiyonlarına etkisi 3 (ÜÇ) ORTA derecede olacak şekilde yaralandığı..." kabul edilerek hüküm ile gerekçe arasında çelişkiye neden olunması,

b. Bozma ilamına uyulduğu halde, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı Kanun'un 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı Kanun'un 226. maddesine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,

c. Sanığın, katılanı hem kemik kırığına hem de yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olacak şekilde kasten yaraladığı olayda; birden fazla nitelikli halin ihlali ile atılı suçu işleyen sanık hakkında, meydana gelen zararın ağırlığı ve 5237 sayılı Kanun'un 3. maddesinde belirtilen cezada orantılılık ilkesi dikkate alınarak aynı Kanun'un 86/1. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken neticeye etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,

d. Bozma ilâmına uyulduğu halde, Mahkemenin 03.10.2018 tarihli, 2018/40 Esas ve 2018/641 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında erteli 1 yıl 2 ay 1 gün hapis cezasına hükmedildiği, bu hükmün sadece sanık tarafından temyiz edilmesi ve sanık aleyhine temyiz bulunmaması karşısında, ceza miktarının sanık lehine 1412 sayılı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeksizin, bozma üzerine verilen kararda kazanılmış hakkı ihlal edilerek sanık hakkında neticeten 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini,

Hukuka aykırı bulunmuştur.

IV. KARAR

Gerekçe bölümünün (3-a), (3-b), (3-c), (3-d) paragraflarında açıklandığı üzere hüküm ile gerekçe arasında çelişkiye neden olunması, ek savunma hakkının tanınmaması, temel cezaya hükmedilirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi ve sanığın kazanılmış hakkı ihlal edilerek fazla ceza

tayini nedenleriyle Ankara 54. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.10.2024 tarihli ve 2023/548 Esas, 2024/567 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi uyarınca hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

24.04.2025 tarihinde karar verildi.