"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/3455 değişik iş
İNCELEME KONUSU KARAR : İtirazın reddine
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Uyuşturucu madde ticareti suçundan Bakırköy 19. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.06.2020 tarihli ve 2020/150 Esas, 2020/174 Karar sayılı kararı ile 8 yıl 4 ay hapis cezasına hükümlü ...'nin, iş bu cezasını Foça Açık Ceza İnfaz Kurumunda infazı sırasında 10.02.2021 tarihinde Covid-19 hastalık iznine ayrılmasının ardından, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A, 7242 sayılı Kanun ile eklenen geçici 6. madde ve 7456 sayılı Kanun ile eklenen geçici 10/2. maddesi gereğince 01.08.2023 tarihi itibariyle tahliyesine ve cezasının koşullu salıverme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına dair İzmir 2. İnfaz Hakimliğinin 21.07.2023 tarihli ve 2023/11927 Esas, 2023/12056 Karar sayılı kararını müteakip, hükümlünün anılan Kanun'un geçici 10/1. maddesi gereğince denetimli serbestliğe başvuru için 15 günlük sürenin bitiminden itibaren iki iş günü geçmiş olmasına rağmen açık ceza infaz kurumuna başvurmadığından bahisle koşullu salıverilme tarihi olan 10.05.2026 tarihine kadar açık ceza infaz kurumuna iadesine dair Bakırköy 4. İnfaz Hâkimliğinin 28.09.2023 tarihli ve 2023/8998 Esas, 2023/9558 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.12.2023 tarihli ve 2023/3455 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 20.01.2025 tarihli ve 94660652-105-34-18146-2024-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 29.01.2025 tarihli ve 2025/11012 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 29.01.2025 tarihli ve 2025/11012 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"İnfaz dosyası kapsamına göre;
Adı geçen hükümlünün uyuşturucu madde ticareti suçundan verilen nitelikli hırsızlık ve muhtelif suçlardan içtima kararı ile verilen 8 yıl 4 ay hapis cezasının infazına 16.07.2020 tarihinde Silivri 6 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başlanıldığı, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 20.04.2021 tarihli ve 2021/7-7906 sayılı müddetnameye göre koşullu salıverilme tarihinin 10.05.2026, bihakkın tahliye tarihinin 08.06.2028 olarak belirlendiği,
10.05.2021 tarihi itibariyle Açık Ceza İnfaz Kurumuna ayrılmasına karar verilen ve cezasını Foça Açık Ceza İnfaz Kurumunda infaz eden hükümlünün 10.05.2021 tarihinde Covid-19 hastalık iznine çıkarıldığı, hükümlü hakkında gıyabında İzmir 2. İnfaz Hakimliğinin 21.07.2023 tarihli kararı ile 01.08.2023 tarihinden geçerli olmak üzere tahliyesine ve cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ikametinin bulunduğu yer veya SMS/Sorgulama ekranında belirtilen yer Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne 5 gün içerisinde başvurulması, müracaat etmemesi halinde ise açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verileceğinin ihtarına karar verildiği,
Foça Açık Ceza İnfaz Kurumundan Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne nakli yapılan hükümlü hakkında, 15 günlük süre içeresinde Müdürlüğe müracaat etmediği ve 2 günlük bekleme süresi içerisinde başvuruda bulunmadığından bahisle Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından ihbarda bulunulması üzerine, Bakırköy 4. İnfaz Hâkimliğince, şartla tahliye tarihine kadar olan cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilmesine karar verilen hükümlünün, yasal süresi içerisinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat etmediği kabul edilerek, hakkında verilen denetimli serbestlik kararının kaldırılarak açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilmiş ise de,
Somut incelemeye konu infaz dosyası kapsamı incelendiğinde, hükümlünün tüm aşamalarda denetimli serbestlik kararından haberdar olmadığına ilişkin beyanı karşısında, benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 20.09.2024 tarihli ve 2024/5038 Esas, 2024/5781 Karar sayılı, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 13.09.2024 tarihli ve 2024/5043 Esas, 2024/5531 Karar sayılı ve aynı mahiyetteki diğer ilamlar nazara alındığında, hükümlünün yokluğunda İzmir 2. İnfaz Hakimliğince verilen 21.07.2023 tarihli denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına ilişkin kararın hükümlüye usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, edildi ise hangi tarihte tebliğ edildiği, edilmedi ise niçin tebliğ edilmediği, açık ceza infaz kurumundan Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne nakli sırasında düzenlenen "Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğüne Nakil ve Tebliğ Tebellüğ Belgesinin" hükümlüye usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, edildi ise hangi tarihte tebliğ edildiği, ayrıca hükümlünün UYAP sisteminde kayıtlı GSM numarasına cezasının infaz durumu ile ilgili SMS gönderilip gönderilmediği, gönderildi ise hangi tarihte gönderildiği hususlarının araştırılması gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
2. 7242 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi ile 5275 sayılı Kanun’a eklenen geçici 9 uncu maddesinin beşinci fıkrası;
(5) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle, açık ceza infaz kurumlarında bulunanlar ile kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanan hükümlüler, 105/A maddesi kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen hükümlüler ve 106 ncı madde veya diğer kanunlar uyarınca denetimli serbestlik tedbirinden yararlanan hükümlüler, 31/5/2020 tarihine kadar izinli sayılır. Salgının devam etmesi hâlinde bu süre, Sağlık Bakanlığının önerisi üzerine Adalet Bakanlığı tarafından her defasında iki ayı geçmemek üzere ondokuz kez uzatılabilir. Bu fıkra uyarınca izinli sayılanlar hakkında 95 ve 97 nci madde hükümleri uygulanır.
3. 7456 sayılı Kanun’un 15 inci maddesi ile 5275 sayılı Kanun’a eklenen geçici 10 uncu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları;
(1) 31/7/2023 tarihi itibarıyla geçici 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan hükümlüler, izin bitimini takip eden onbeş gün içinde infaz işlemlerinin devam ettiği kurumlara dönmek zorundadır.
(2) 31/7/2023 tarihi itibarıyla geçici 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan ve ilgili mevzuat uyarınca cezalarının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına beş yıl ve daha az süre kalan hükümlülerin talebi aranmaksızın, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına infaz hakimi tarafından karar verilebilir.
(3) Yukarıdaki fıkralar uyarınca, izinden dönecek hükümlüler ile hakkında denetimli serbestlik kararı verilecek hükümlülere ilişkin hususlar, Adalet Bakanlığının resmî internet sitesinde duyurulur.
Şeklinde düzenlenmiştir.
4. Hükümlünün 8 yıl 4 ay hapis cezasının infazı amacıyla Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 20.04.2021 tarihli ve 2021/7-7906 sayılı müddetnameye göre, cezasının infazına 16.07.2020 tarihinde başlandığı ve cezasının infazı sırasında 04.05.2021 tarihinde Açık Ceza İnfaz Kurumuna ayrılmasına karar verildiği ve 10.05.2021 tarihinde de 5275 sayılı Kanun'un Geçici 9 uncu maddesi gereğince Covid-19 iznine çıkarıldığı, şartla tahliye tarihi 10.05.2026 olan hükümlü hakkında izinde bulunduğu
sırada İnfaz Hakimliğinin 21.07.2023 tarihli ve 2023/11927 Esas, 2023/12056 Karar sayılı kararı ile 5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesi uyarınca kalan cezasının şartla tahliye tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verildiği, "hükümlünün kimliğini ispata yarayan bir belge ile ikametinin bulunduğu yer veya duyuruda SMS/sorgulama ekranında belirtilen yer denetimli serbestlik müdürlüğüne Covid 19 izin bitim tarihi olan 31.07.2023 tarihinden itibaren beş gün içinde müracaat etmesi" gerektiğine ilişkin ihtarat yapıldığı anlaşılmaktadır.
5. Hükümlünün yokluğunda şartla tahliye tarihine kadar olan cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına dair İnfaz Hakimliğince 21.07.2023 tarihinde karar verildiği, Covid 19 izninde bulunan hükümlünün izin dilekçesinde bildirdiği uyap da kayıtlı olan cep telefonuna Covid-19 iznine ayrıldığı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü tarafından 19.07.2023 tarihinde "Sayın ... hakkınızda denetimli serbestlik kararı verilme süreci ile ilgili işlemlere devam edilmektedir. Bu süreçte ceza infaz kurumuna başvuruda bulunmayınız" diye SMS gönderilip, süreç hakkında bilgilendirildiği, hükümlü hakkında İnfaz hakimliğince denetimli serbestlik kararı verildikten sonrada 01.08.2023 tarihinde "Sayın ... hakkınızda İnfaz Hakimliği tarafından denetimli serbestlik kararı verilmiş olup, ceza infaz kurumuna dönmeyerek 5 gün içerisinde, kimliğinizi ispata yarayan bir belge ile Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat etmeniz gerekmektedir" şeklinde SMS gönderildiği, Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 02.08.2024 tarihli ve 2024/57217 sayılı yazısı içeriğinden ve ekinde gönderilen mesaj çıktılarından anlaşılmakla, cep telefonuna gönderilen SMS ile hakkında denetimli serbestlik kararı verildiği, izin süresinin bittiği, artık infaz işlemlerinin bu aşamadan sonra Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce yapılacağı konusunda bilgilendirilen hükümlünün yasal süresi içerisinde geçerli bir mazereti olmaksızın izne ayrıldığı Ceza İnfaz Kurumuna yada Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat etmediği anlaşılmakla, hakkında verilen denetimli serbestlik kararının kaldırılarak Açık Ceza İnfaz Kurumuna gönderilmesine dair verilen kararda hukuka aykırılık bulunmadığından, haklı sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
25.04.2025 tarihinde karar verildi.