Logo

1. Ceza Dairesi2025/620 E. 2025/3446 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün zamanaşımı nedeniyle düşüp düşmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Kasten yaralama suçu için öngörülen 8 yıllık zamanaşımı süresinin, bozma kararı ile karar tarihi arasında gerçekleşmiş olması gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2021/63 E., 2024/363 K.

SUÇ : Kasten yaralama

HÜKÜM : Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düşme

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Reyhanlı 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.11.2015 tarihli ve 2015/243 Esas, 2015/424 Karar sayılı kararının, sanık müdafii tarafından temyizi üzerine, Yargıtay (Birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 17.11.2020 tarihli ve 2020/12690 Esas, 2020/16584 Karar sayılı ilâmı ile özetle; sanığın yargılama konusu eyleminde 5271 sayılı Kanun'un 251. maddesi kapsamında basit yargılama usûlünün uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, sanık hakkında tekerrüre esas alınan ilâmla ilgili uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı mahkemesinden sorulmak suretiyle tespit edilerek sonucuna göre 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 58/6. maddesi gereği tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, suç tarihi itibarıyla mağdurun beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda olup olmadığına dair rapor aldırılması ile sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 86/3-b maddesinin uygulama alanı bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 5237 sayılı Kanun'un 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedenleriyle bozulmasına, kazanılmış hakkın saklı tutulmasına karar verilmiştir.

2. Reyhanlı 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.09.2024 tarihli ve 2021/63 Esas, 2024/363 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında katılan ...'a karşı kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 86/2, 86/3-b-e, 62, 53, 58. maddeleri uyarınca 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve hak yoksunluklarına, 1412 sayılı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca cezanın 5 ay hapis cezası üzerinden infazına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin temyiz sebebi özetle; sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığına ilişkindir.

III. GEREKÇE

Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 86/2, 86/3-b-e maddeleri uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66/1-e maddesi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü, 5237 sayılı Kanun’un 67/2-a maddesi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlem olan 17.11.2015 tarihinde verilen mahkûmiyet kararı ile karar tarihi olan 10.09.2024 arasında 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu gözetilerek açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

IV. KARAR

Gerekçe başlığı altında açıklanan nedenle Reyhanlı 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.09.2024 tarihli ve 2021/63 Esas, 2024/363 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321/1. maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322/1-1 maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223/8. maddesi gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

29.04.2025 tarihinde karar verildi.