"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/1140 E., 2023/669 K.
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ( 5271 sayılı Kanun) 260/1 maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Karacabey 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 27.04.2016 tarihli ve 2015/759 Esas, 2016/561 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 03.06.2021 tarihli ve 2021/8451 Esas, 2021/9716 Karar sayılı kararı ile "sanığın adli sicil kaydında bulunan ve tekerrüre esas alınan
hükümde uzlaştırma işlemi uygulanıp uygulanmadığının araştırılması; sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması" nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
2. Bozma üzerine Karacabey 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.04.2023 tarihli ve 2021/1140 Esas, 2023/669 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında katılana yönelik kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86/2, 86/3-e, 29/1 ve 53/1. maddeleri uyarınca 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,, karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği özetle, sübuta, meşru savunmaya, vesaire ilişkindir.
III. GEREKÇE
1. Bozma öncesi sanık hakkında tekerrüre esas alınan Karacabey Kapatılan 1. Sulh Ceza Mahkemesince verilmiş 24.06.2011 tarihli ve 2010/1109 Esas, 2011/906 Karar sayılı mahkumiyete konu 5237 sayılı Kanun'un 106/1-1 maddesi kapsamındaki tehdit suçunun, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesine eklenen fıkra gereği uzlaşma kapsamına alınmış olduğu ve 5237 sayılı Kanun'un 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek, sanığın adli sicil kaydında bulunan ve tekerrüre esas alınan hükümde uzlaştırma işlemi yapılıp tarafların uzlaşmış olmasına rağmen mahkemesince kararın gerekçe kısmında yazılmış olması sonuca etkili olmadığından yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
2. Gerekçede ilk haksız eylemi kimin gerçekleştirdiği şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilemediği gerekçesiyle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 22.10.2002 tarihli ve 2002/4-238 Esas, 2002/367 Karar sayılı kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, sanık lehine 5237 sayılı Kanun'un 29. maddesindeki haksız tahrik hükümlerinin asgari seviyede uygulanması gerekirken yazılı şekilde (1/3) oranında belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, hükme esas alınan adli raporların yeterli olduğu, eyleme uyan suç vasfı ile eleştiri nedeni saklı kalmak kaydıyla yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, katılandan sanığa yönelen haksız tahrik oluşturan söz ve davranışın ulaştığı boyut dikkate alındığında eleştiri nedeni saklı kalmak kaydıyla haksız tahrik indirimi yapılmasının isabetli olduğu, meşru savunma şartlarının oluşmadığı, mahkemesince diğer lehe hükümlerin uygulanmamasına ilişkin gerekçenin yerinde olduğu anlaşıldığından, hükümde eleştiri nedenleri dışında
hukuka aykırılık bulunmamıştır.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Karacabey 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.04.2023 tarihli ve 2021/1140 Esas, 2023/669 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden eleştiri nedeni dışında herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
29.04.2025 tarihinde karar verildi.