Logo

1. Ceza Dairesi2025/923 E. 2025/2811 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kasten yaralama suçundan verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Şikayetçinin beyanı, adli muayene raporundaki yaralanma bulguları ve tanık beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, kasten yaralama suçundan kamu davası açılması için yeterli şüphe oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin itirazı reddeden kararı kanun yararına bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Hâkimliği

SAYISI : 2023/2378 Değişik İş

SUÇ : Kasten yaralama

İNCELEME KONUSU

KARAR : Kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karara yönelik itirazın reddine dair

KANUN YARARINA BOZMA

YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

İnegöl Cumhuriyet Başsavcılığının 31.03.2023 tarihli ve 2022/6858 Soruşturma numaralı evrakı ile şüpheli hakkında kasten yaralama suçundan, kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verildiği, anılan karara yönelik şikâyetçi vekili tarafından yapılan itirazın reddine dair merci İnegöl Sulh Ceza Hâkimliğinin, 12.07.2023 tarihli ve 2023/2378 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 271/4. maddesi uyarınca kesin olmakla 12.07.2023 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309/1. maddesi uyarınca, 17.01.2025 tarihli ve 2024/13398 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 11.02.2025 tarihli ve KYB-2025/12399 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyasının onaylı sureti Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 11.02.2025 tarihli ve KYB-2025/12399 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"Dosya kapsamına göre, müşteki 16.06.2022 tarihli dilekçesi ile, şüpheli ...'ın ikamet ettiği sitenin başkanı olduğunu, bu yerde kiracısı olduğu evin sahibi başkası olduğu halde, şüphelinin kendisine evden çıkması yönünde baskı uyguladığını, olay günü üzerine yürüyerek evi satın aldığını söylerek yine evden çıkmasını söyleyerek üzerine yürüdüğünü ve kendisi darp ettiğini belirterek şikayetçi olması üzerine, yapılan soruşturma neticesinde, müştekinin iddialarının somut deliller ile desteklenmediği gerekçesiyle İnegöl Cumhuriyet Başsavcılığınca ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de;

Müştekinin ifade tutanağında yer alan şüphelinin bacaklarına vurduğu beyanı ile uyumlu olarak 'sağ uyluk üzerinde kızarıklık ve sol uyluk üzerinde morluk' şeklinde belirtilen basit tıbbi müdahale ile giderilecek ölçüde yaralandığının Bursa İnegöl Devlet Hastahanesi tarafından 16.06.2022 tarihli kati hekim raporu ile tespit edildiği, bunun yanında bilgisine başvurulan ... 18.01.2023 tarihli beyanından şüphelinin müştekiyi yumruk ve tekme ile darp ettiğini, müştekinin aldığı darbelerin etkisiyle yere düştüğünü gördüğünü belirttiğinin anlaşılması karşısında, mevcut delillerin şüpheli hakkında kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu ve bu delillerin mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Kanun'un, Bir suçun işlendiğini öğrenen Cumhuriyet savcısının görevi başlıklı 160. maddesinde yer alan;

"(1) Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.

(2) Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür."

Kamu davasını açma görevi başlıklı 170. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan;

"(1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir.

(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler."

Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar başlıklı 172/1. maddesinde yer alan;

"(1) Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir."

Cumhuriyet savcısının kararına itiraz başlıklı 173. maddesinin inceleme konusu ile ilgili bölümlerinde yer alan;

"(1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.

(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.

(3) (Değişik: 18/6/2014-6545/71 md.) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.

(4) (Değişik: 25/5/2005 - 5353/26 md.) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.

" şeklindeki düzenlemeler uyarınca Cumhuriyet savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikâyet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm kanunî yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaşıldığında iddianame düzenleyerek kamu davası açılması, aksi hâlde ise 5271 sayılı Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmesi gerekmektedir.

2. Bu kapsamda inceleme konusu soruşturma dosyasının değerlendirilmesinde; Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheli Nurdoğan hakkında şikâyetçi Mehmet Fatih'e yönelik kasten yaralama suçundan “...şüpheli[n]in müştekinin tüm vücut bölgelerine vurmak ve balta, silah, pala, ağaç ile saldırmak suretiyle TCK 86/2, 86/3-e maddesinde düzenlenen silahla basit yaralama suçunu işlediklerine dair haklarında kamu davasının açılmasını gerektirecek somut, objektif bakımdan itibar edilecek, inandırıcı, yeterli şüphe oluşturacak delil bulunmadığı”ndan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verildiği, anılan karara itirazın da merci tarafından reddedildiği anlaşılmıştır.

Oysa şikâyetçi Mehmet Fatih'in şüpheli Nurdoğan'ın kendisine vurduğuna dair beyanı ile adlî muayene raporundaki yaralanma bulguları, tanık Fethiye Şen'in anlatımlarına göre şüpheli Nurdoğan hakkında şikâyetçi Mehmet Fatih'e yönelik kasten yaralama suçundan kamu davası açılması için yeterli şüphe oluştuğu dikkate alınmadan kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karara yönelik itirazın bu nedenle kabulü yerine reddine karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Şüpheli ... hakkında şikâyetçi Mehmet Fatih Atmaca'ya yönelik kasten yaralama suçundan verilen İnegöl Sulh Ceza Hâkimliğinin, 12.07.2023 tarihli ve 2023/2378 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309/4. maddesi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

14.04.2025 tarihinde karar verildi.