"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/560 E., 2022/473 K.
SUÇ : Kasten yaralama
İNCELEME KONUSU
KARARLAR : Mahkûmiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararların kanun yararına bozulması
Ankara 21. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.04.2022 tarihli ve 2014/560 Esas, 2022/473 Karar sayılı kararı ile;
1. Mağdur sanık ... hakkında ...'ye yönelik kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86/2, 29, 62, 52/2. maddeleri gereğince 1.500,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 231/5. maddesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın itiraz edilmeksizin 11.06.2022 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği,
2. Mağdur hükümlü ... hakkında ...'a yönelik kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86/2, 29, 52/2. maddeleri gereğince 1.800,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün istinaf başvurusunun miktar yönünden reddine karar verilmesi suretiyle 22.03.2023 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği,
3. Hükümlü ... hakkında ...'ye yönelik kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86/2, 29, 53, 58. maddeleri gereğince 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin hükmün istinaf edilmeksizin 10.06.2023 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309/1. maddesi uyarınca, 20.01.2025 tarihli ve 2024/17550 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 10.02.2025 tarihli ve KYB-2025/11490 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 10.02.2025 tarihli ve KYB-2025/11490 sayılı kanun yararına bozma isteminin; şikayetten vazgeçme nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
A. ... Hakkında ...'a Yönelik Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1. Olay günü taraflar arasında trafikte çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine ... ve ...'ın ...'yi tekme ve tokat ile basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaraladıkları, ...'nin ise inceleme dışı ... ile birlikte ...'de tornavida, ...'da ise bıçak olduğu hâlde ...'ı basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaraladıkları, inceleme dışı ...'nin tüfekle ateş etmesi neticesinde yaralanan ...'ın kaçtığı, olay yerine kalan ...'nin tekme ve tokatlarla kalabakalık grup tarafından yaralandığı anlaşılmıştır.
2. 5237 sayılı Kanun'un 86/2 ve 86/3-e maddesinde; "(2) (Ek fıkra: 31/3/2005 – 5328/4 md.) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine,...
(3) Kasten yaralama suçunun;
...
e) Silahla,
İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, ...." şeklinde düzenleme yapılmıştır.
3. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; ...'nin ...'a yönelik yargılama konusu eylemini silahtan sayılan bir cisim ile gerçekleştirdiği iddiası ile kamu davası açıldığı, Mahkemece ... hakkında 5237 sayılı Kanun'un 86/2. maddesine göre belirlenen temel ceza üzerinden aynı Kanun'un 86/3-e maddesi uyarınca artırım uygulanmadan karar verildiği anlaşılmış ise de; ...'ın soruşturma aşamasındaki "şoför olan şahıs otodan iner inmez bana göğsüme sırtıma sağ koluma bıçak sapladı... daha sonra 15-16 yaşlarında ikinci şahsın elinde bıçak vardı ve beni o da bıçakladı" şeklindeki beyanı ile uyumlu adlî muayene raporundaki göğüs sol ön yüzde 7. kot hizasında 3 cm genişliğinde ve yaklaşık 8 cm derinliğinde kesi sırt sağ üstte 1 cm genişliğinde ve 4 cm derinliğinde kesi, sağ kol arka kısında 0,5 cm genişliğinde kesi şeklinde tarif edilen yaralanma bulgularına ve ...'nin kendisini
savunmak için tornavida savurduğuna dair aşamalardaki savunmalarına göre ...'nin eylemini inceleme dışı ... ile birlikte fiil üzerinde ortak hakimiyet kurmak suretiyle iştirak hâlinde silahtan sayılan cisimle gerçekleştirmesi nedeniyle anılan suçun şikâyete tabi suçlardan olmadığı belirlenmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
B. ... ve ... Hakkında ...'ye Yönelik Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
1. 5237 sayılı Kanun'un, "Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar" başlıklı 73. maddesinin birinci fıkrası ve aynı maddenin dördüncü fıkrası ile altıncı fıkrası; "(1) Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.
...
(4) Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz.
...
(6) Kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez." şeklinde düzenlenmiştir. 5237 sayılı Kanun'un 86/2. maddesi ise; "(2) (Ek fıkra: 31/3/2005 – 5328/4 md.) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine,..." şeklindeki düzenlenmeyi haizdir.
2. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyasının değerlendirilmesinde; ... ve ...'nin ...'ye yönelik yargılama konusu eylemlerinin 5237 sayılı Kanun'un 86/2. maddesi kapsamında kaldığı ve aynı Kanun'un 73. maddesi uyarınca soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlardan olduğu, ...'nin ... ve ...'nin de hazır olduğu 14.08.2014 tarihli duruşmada şikâyetten vazgeçtiği anlaşılmıştır.
3. Mağdur sanık ... ve hükümlü ... hakkında açılan kamu davasına konu suçun, şikâyete tabi olması ve ...'nin şikâyetçi olmaması nedeniyle davanın düşmesine karar verilmesi gerektiği dikkate alınmadan cezalandırılmalarına karar verilmesi Kanun'a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmekle, 5271 sayılı Kanun’un 309/4-d maddesi uyarınca bahse konu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.
III. KARAR
A. ... Hakkında ...'a Yönelik Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,
B. ... ve ... Hakkında ...'ye Yönelik Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Mağdur sanık ... ve hükümlü ... hakkında ...'ye yönelik kasten yaralama suçundan verilen Ankara 21. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.04.2022 tarihli ve 2014/560 Esas, 2022/473 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
3. 5271 sayılı Kanun’un 309/4-d uyarınca bozma nedeninin cezaların kaldırılmasını gerektirdiğinden, mağdur sanık ... ve hükümlü ... hakkında ...'ı kasten yaralama suçundan açılan kamu davalarının 5237 sayılı Kanun’un 73/4. maddesi delâletiyle 5271 sayılı Kanun’un 223/8. maddesi gereği şikâyetten vazgeçme nedeniyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
14.04.2025 tarihinde karar verildi.