"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, davalı şirket ile aralarında düzenledikleri 29/11/2016 tarihli borç tasfiye protokolü gereğince davalı şirkete borçlu olan dava dışı ... ... şirketinin borçlarının bir kısmını üstlendiğini, bu anlaşma kapsamında davalı şirket tarafından borçlu şirkete ait çeklerin iade edilmesi ve cari hesaptan düşülmesi karşılığında maliki olduğu 1214 parsel sayılı taşınmazı davalı şirkete devrettiğini, davalı şirketin de bu devir karşılığında dava dışı ... şirketinden olan 350.000,00 TL alacağını ibra ettiğini, protokolde bu hususların ayrıntılarıyla yazdığını, yapılan sözleşme öncesi dava dışı şirketin cari hesap borcu 561.312,23 TL iken ibra sonucu cari hesabın 211.312,23 TL'ye düştüğünü, ancak daha sonra dava dışı borçlu şirketle imzalanan 15/09/2017 tarihli protokolde taraflar arasında yapılan ibra sözleşmesi dikkate alınmadan dava dışı ... şirketinin cari borcunun tekrar 561.312,23 TL çıkartıldığını, davalının kötüniyetli olarak sebepsiz zenginleşme ve yolsuz tescil suretiyle dava konusu taşınmazın adına tescilini sağladığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmazsa faiziyle birlikte bedelinin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, öncelikle husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı şirketin muhatabının davacı değil dava dışı ... şirketi olduğunu, davacının dayandığı 29/11/2016 tarihli borç tasfiye protokolünün davalı şirketin bilgisi ve onayı dahilinde olmayıp protokol altındaki imzanın şirket yetkililerine ait olmadığını, dava dışı borçlu şirkete ait bir kısım çeklerin iade edildiğini ancak hala para borcunun bulunduğunu, bir kısım çeklerin iadesinin ardından borcun ödenmesi risk teşkil ettiğinden teminat istendiğini, dava dışı şirketin de teminat olarak davacının taşınmazını davalı şirkete devrettiğini, ancak devir bedelinin 350.000,00 TL değil 150.000,00 TL olduğunu, bunun ardından dava dışı borçlu şirketle karşılıklı cari hesap mutabakatı yapılarak anlaşmaya varılıp borcun taksitlendirildiğini, tüm işlemlerin dava dışı ... şirketi ile rızaen yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, dava konusu taşınmazın davacı ile davalı şirket arasındaki inanç sözleşmesine dayalı olarak devredildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinafı üzerine, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince, taraflar arasında inanç sözleşmesinin bulunmadığı, davacının dava dışı ... şirketinin borcunun bir kısmının üstlenerek borcun ifası amacıyla çekişmeli taşınmazı davalıya devrettiği, davalı şirketin dava dışı borçlu şirketten fazladan tahsilat yapmış olmasının davacının devrettiği taşınmazının tescilini yolsuz hale getirmeyeceği, fazla tahsil edilen bedelin davalıdan talep hakkının davacıya değil dava dışı borçluya ait olduğu gerekçeleriyle istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca hüküm ortadan kaldırılarak aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından duruşma istekli olarak süresinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 21/12/2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ...... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat ... ...... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 4,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21.12.2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.