"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BEYKOZ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2019/254-2020/35
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, maliki olduğu 19 parsel sayılı taşınmazdaki dava konusu 18 numaralı bağımsız bölümü, eşi olan davalıya ileride iade edilmek üzere aslında bedelsiz olarak satış suretiyle devrettiğini, işlemin mutlak muvazaa nedeniyle yolsuz tescil niteliğinde olduğunu, buna ilişkin yazılı sözleşme bulunduğunu ileri sürerek tapu iptal ve adına tescil istemiştir.
Davalı, iddiaların doğru olmadığını, ibraz edilen yazılı belgelerin sahte olduğunu, çekişme konusu taşınmazın satışının gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; "…belge asılları ile birlikte dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesi, her iki belgenin kes-yapıştır yöntemiyle oluşturulup oluşturulmadığı hususunda ve el yazısı ile olan belgedeki yazının davalının eli ürünü olup olmadığını saptayan rapor istenmesi, belgelerin kes-yapıştır yöntemiyle oluşturulmadığının saptanması halinde altındaki imzaların davalıya ait olması nedeniyle, 05.02.1947 tarih ve 20/6 Sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı uyarınca yazılı belge olduğu gözetilerek davanın kabul edilmesi, aksi halde ayrıca davacının yemin deliline dayandığı da gözetilerek bu delile başvurulup başvurulmayacağının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken anılan hususlar gözardı edilerek karar verilmiş olması doğru değildir…” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda taraflarca kabul edilen ve dosyaya ibraz edilen tarihsiz “sözleşme” başlıklı belge çerçevesinde davanın kabulüne ilişkin karar bu kez Dairece; "…Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 315/1. maddesinde “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” hükmüne yer verilmiş olup sulh davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Hal böyle olunca, davalı tarafın sulhün aynen uygulanmasını istememesi karşısında 315/1. maddesi gereğince karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir…" gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiş olmasına ve özellikle vekalet ücretinin önceki hükümde temyiz konusu yapılmamasına göre tarafların temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.90. TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan, 4.90. TL bakiye onama harcınında temyiz eden davalıdan alınmasına, 01.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.