Logo

1. Hukuk Dairesi2020/3576 E. 2022/214 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında çocuklarına yaptığı temliklerin muvazaalı olup olmadığı ve mirasçıların tapu iptali ve tescil taleplerinin akıbeti.

Gerekçe ve Sonuç: Daha önceki bozma kararına uyularak, davacıların bir kısmının feragati ve diğer davacıların temliklerin muvazaalı olduğuna dair iddialarının ispatlanamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili istemli dava sonunda İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 08/09/2020 tarihli, 2020/99 Esas ve 2020/119 Karar sayılı ilam yasal süre içerisinde ... dışındaki davacılar vekili ve davacı ... tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 13/01/2022 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı ... ... ile vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen davacı ... vekili ve diğer davalılar gelmedi. Yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dava dilekçelerinde, ortak mirasbırakan ...’in 70 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 2, 4, 5, 6 ve 7 nolu bağımsız bölümleri davalı çocukları... ve ...’ye ½’şer paylı olarak, 6666 ada 1 parsel sayılı taşınmazını ise önce dava dışı ...’a satış suretiyle temlik ettiğini, onun da davalı ...’a devrettiğini, işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek, miras payları oranında tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemişler, aşamada davacılardan ... davadan feragat etmiş, ancak daha sonra üzerindeki baskı nedeniyle feragat dilekçesindeki beyanlarda bulunduğunu bildirmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçelerinde, zamanaşımının geçtiğini, temliklerin muvazaalı olmadığını, mirasbırakanın borcunu ödeyebilmek için taşınmazları satmak istediğini, diğer mirasçılara birlikte satın almak için teklifte bulunduklarını ancak hiç birinin yanaşmadığını, bedeli kendilerinin ödediğini, mirasbırakan ile de ilgilenmediklerini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, davacı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davacılar yönünden ise temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen ilk kararına karşı davalılar tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 17/06/2019 tarihli, 2019/726 Esas ve 2019/3861 Karar sayılı ilamı ile, "... davacılardan ... ... 14.02.2012 tarihli dilekçesi ile; “dava dilekçesinde anlatılanların doğru olmadığını, aslında tüm mirasçıların haklarını teker teker aldığını, yine 6666 ada 1 parseldeki taşınmazın satışı annemin rızası ile ...’a yapılmış ve parası anneme ödenmiştir. Annem de herkesin hakkını vermiştir. Tüm satış işlemleri davacıların rızası alınarak yapılmıştır. Herkes hakkını fazlası ile almıştır. Bu nedenle davamdan vazgeçiyorum” şeklinde beyanda bulunduğu, kaldı ki dinlenen davalı tanıkları da muvazaanın olmadığını, temlikler karşılığında mirasbırakana ödemelerin yapıldığını, mirasbırakanın tüm mirasçılarını kapsar ve hak dengesini gözetir şekilde paylaştırma yaptığını bildirmişlerdir. Tüm bu somut olgular yukarıdaki ilkeler ile birlikte değerlendirildiğinde, temliklerin mal kaçırma amaçlı olmadığı, başka bir anlatımla muvazaalı olmayıp gerçek satış olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Hâl böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir " gerekçesiyle karar bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 08/09/2020 tarihli, 2020/99 Esas ve 2020/119 Karar sayılı kararıyla; bozma ilamı uyarınca işlem yapılarak davacı ... yönünden feragat nedeniyle diğer davacılar yönünden esastan davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen ikinci kararına karşı süresi içinde ... dışındaki davacılar vekili ve davacı ... tarafından temyiz isteminde bulunmuşlardır.

5. Temyiz Nedenleri

5.1. Davacı ... temyiz dilekçesinde özetle; diğer davacıların yapılan satışlardan pay almadıklarını, ...'in kendisine baskı yaparak ve annesinin evinde oturmasına izin vereceğini söyleyerek dilekçesini düzenlettirdiğini, bozma sonrası duruşmaya gelip durumu anlattığını ancak süresinde feragattan dönmeye ilişkin dava açmadığı için feragat nedeniyle davasının reddine karar verildiğini, temliklerin muvazaalı yapıldığını, annesinin vesayet davası devam ederken...'in temlikleri yaptığını, kendilerine verilen bir para olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

5.2. Diğer davacılar temyiz dilekçelerinde özetle; davalı ...'in murise yasal danışman tayin edildiğini, temliklerin muvazaalı olduğunu, murise bedel ödenmediğini, intifa hakkının muris üzerinde olmasının da muvazaayı desteklediğini, davalı ...'in taşınmazları alacak ekonomik gücü olmadığını, ...'ün davada taraf olduğunu ve taraf beyanının delil olarak kabul edilemeyeceğini, bozmaya gerekçe olan ...'ün beyanlarının sürekli değiştiğini ve baskı altında verdiğini de beyan ettiğini, davalıların tanıklarının yakın akrabaları olduğunu, ara malik ...'ın da diğer taşınmazlarla ilgili bilgisi olmadığını beyan ettiğini, bedellerin murisin terekesinden çıkmadığını, kendi tanıklarının iddialarını doğruladıklarını, kendilerine bir paylaşım yapılmadığını, dava değerinin tespitinin yanlış olduğunu bununla birlikte harç ve vekalet ücretinin de yanlış hesaplandığını, temyiz için nispi harç talep edildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemişlerdir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. Muris muvazaasında 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

6.2.2. Bilindiği üzere; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında açılan tapu iptali ve tescil davalarında dava değeri, çekişme konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden davayı açan mirasçının miras payına isabet eden kısım olup, davanın reddi halinde davalı lehine bu değer üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, yukarıda (IV/2.) numaralı paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararlarında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV.3.) numaralı paragrafta belirtilen yazılı şekilde karar verilmesine, özellikle bozma ilamında sadece davacı ... beyanlarına dayanılarak hüküm tesis edilmemesine ve davacı ...'ün tarafından feragat nedeniyle davanın reddine ilişkin hakkında verilen ilk hükmü temyiz etmemesine göre tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

6.3.2. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; mirasbırakan tarafından temlik edilen ve davaya konu olan 2, 4, 5,6 ve 7 numaralı bağımsız bölümlerin ½ paylarının ve 1 parsel sayılı taşınmazın 1/9 payının keşfen saptanan dava tarihindeki değerleri toplamı 324.200 TL olup, bunun üzerinden davacıların toplam 4/6 miras paylarına tekabül eden 216.300 TL değer üzerinden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile fazla vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.

6.3.4. Ne var ki, anılan hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm kısmının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanması, 6100 sayılı HMK’nin geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi hükmü gereğidir.

V. SONUÇ

1. (6.3.1.) paragrafta açıklanan nedenlerle temyiz edenlerin sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz itirazlarının (6.3.2. ve 6.3.3.) paragraflarda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün vekalet ücretine ilişkin kısmının hükümden çıkarılarak yerine “Davalılar vekili lehine belirlenen 23.591,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,” cümlesinin yazılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen davacı ... dışındaki davacılar vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davalılardan alınmasına, istek halinde peşin alınan temyiz harçlarının yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.