Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10230 E. 2022/4065 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yolsuz tescile dayalı olarak tapu iptali ve tescil davasında, mahkeme kararının infazında tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulup kurulmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydının iptaline ve tesciline karar veren ilk derece mahkemesinin, ada numarasının değişmesi nedeniyle infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurduğu gözetilerek, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kısmen kabul, kısmen reddine ilişkin kararın, asli müdahiller ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine dair verilen karar süresi içinde davalı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 23/05/2022 Pazartesi günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi. Davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacı ... Belediyesi Başkanlığı vekili ve diğer asli müdahiller gelmediler. Yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı ... Belediyesi, Gecekondu Yasası'na göre 1072 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 06/06/2003 tarih ve 209-4166 sayılı Başkanlık oluru ile davalı Kooperatife tahsis edildiğini, dava konusu taşınmaz üzerine “775 sayılı Yasaya tabidir” şerhinin işlendiğini, daha sonra Belediye Teftiş Kurulu Başkanlığınca yapılan ön soruşturma neticesinde yasal koşullar oluşmadan tahsis işleminin yapıldığı gerekçesiyle 24/07/2005 tarih ve R-8943 sayılı Başkanlık onayı ile tahsis işleminin iptal edildiğini, ayrıca davalı Kooperatif üyelerinin 775 sayılı Yasa'nın 25.maddesinde belirtilen şartları taşımadıklarını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile Belediye adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Asli müdahiller, dava konusu taşınmaz üzerinde uzun yıllardan beri malik sıfatı ile zilyet olduklarını, davacı Belediyeye tapu tahsis başvurusu yaptıklarını, ayrıca tapu iptali ve tescil davası açtıklarını ancak her iki taleplerinin de reddedildiğini, davalı Kooperatif tarafından da haklarında el atmanın önlenmesi ve kâl davası açıldığını, davayı davacının kazanması halinde yeniden imar değişikliğinden dolayı talepte bulunma haklarının oluşacağını ileri sürerek, müdahale talebinde bulunmuşlardır.

II. CEVAP

Davalı, dava konusu taşınmazı usulüne uygun olarak alınan Belediye Başkanlığı oluru ile iktisap ettiklerini, tahsis bedeli olarak 882.000.000.000 ETL’nin ödendiğini, iptal işleminin usulüne uygun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III.    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, Gecekondu Yasası'na göre tahsis edilen ve tahsis şartlarını taşımadığı anlaşılan işlemin İdare Mahkemesince iptal edildiği, işleme bağlı yapılan tescilin dayanaksız hale geldiği gerekçesiyle tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, denkleştirici adalet ilkesi gereğince tahsis işlemi sırasında davalı tarafça ödenen bedelin güncel değeri olarak 1.265.595,20 TL’nin davalıya ödenmesine, asli müdahil yönünden ise iptal tescil talebi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asli müdahiller ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

2.1. Asli müdahiller vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillerinin dava konusu edilen taşınmaz üzerinde gecekondularının bulunduğunu, bu yapılar için her bir müvekkilinin Gecekondu Kanunu kapsamında müracaatta bulunduğunu ve her biri adına tapu tahsil belgeleri düzenlenmiş olduğunu, dava konusu yerdeki gecekonduların tapularını almak için Belediye aleyhine İdare Mahkemesinde dava açıldığını, ancak açılan davanın mevcut yerin Boğaz içi geri dönüşüm bölgesinde kaldığından bahisle reddedildiğini, daha sonra davacı ... tarafından dava konusu yerin davalı Kooperatife konut alanı olarak tahsis edildiğini, bu tahsisten sonra davalı Kooperatif tarafından, müvekkillerini mevcut yerlerinden çıkartmak için İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/68 E., sayılı (bozmadan sonraki yeni numarası) dava dosyası ile haklarında müdahalenin men’i ve kal davası açıldığını, davanın halen derdest olduğunu ve eldeki dava dosyasının sonucunun beklendiğini, davacı ... yanında ve davanın Belediye adına kabulünü talep ettikleri bir davada ve bu sebeple müvekkilleri tarafından tapu iptali ve tescil talebinde bulunmalarının mümkün olmadığını, bu nedenle asli müdahale talebinde bulunduklarını belirterek, İlk Derece Mahkemesine ait kararın kaldırılmasını istemiştir.

2.2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kooperatif üyelerinin tamamının tahsis şartlarını taşımadıkları iddiasının gerçek dışı olduğunu, bir an için bu iddianın gerçek olduğu kabul edilse dahi salt bu gerekçenin tapunun iptalini gerektirir bir gerekçe olarak kabul edilemeyeceğini, uyuşmazlık konusu taşınmazın İmar Hukuku bakımından tahsise uygun olduğunu, tahsisin geri alınmasının ve tapu iptali ve tescil davası açılmasının kanunilik, ölçülülük ve idari istikrar ilkelerine aykırılık teşkil ettiğini, Kooperatif üyelerinin dava konusu taşınmaz üzerindeki haklarını iktisap ederken satışı engelleyen bir kayıt olmadığını, bedelini ödemek suretiyle taşınmazda pay sahibi olduklarını belirterek, İlk Derece Mahkemesine ait kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 12/10/2021 tarihli 2021/559 Esas 2021/1490 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın davalı Kooperatife 775 Gecekondu Kanunu'na göre 882.000 TL bedel karşılığında devredildiği ve Kooperatif adına tescil edildiği, tescile dayanak teşkil eden Encümen kararının ve dayanak işlemin idari yargıda açılan ve kesinleşen karar ile iptal edildiği, iptal nedeniyle tescilin dayanağının kalmadığı, yolsuz hale geldiği, idari kararın alınması, geri alınmasına ilişkin istinaf nedenlerinin idari yargıda tartışıldığı, kesinleşen bir idari yargı kararı olması nedeniyle davalı Kooperatif vekilinin idari işlemin yasaya aykırılığının üyelerin hepsini kapsamayacağı, ve mağduriyet iddialarının sonuca etkili olmadığı, kesinleşmiş yargı kararı karşısında bu sebeplerin artık tartışılamayacağı, bilirkişi raporu ve ek raporun usulüne uygun olarak değerlendirmesinin yapıldığı, HMK'nın 326. maddesi gereğince davanın kabul edilmesi, davalının davaya itiraz edip açıkça kabulünün olmaması ve yargılama sonucunda haksız çıkması nedeniyle yargılama giderleri ve ücreti vekaletten sorumlu tutulmasının usul ve yasaya uygun olduğu, asli müdahale talebinde bulunanların ayrı bağımsız bir hak talebi olmadığı, Belediyenin davayı kazanması halinde menfaatlerinin söz konusu olacağını belirttikleri yani davacı yanında yer almak istedikleri, bu hali ile fer’i müdahale niteliğinde olduğu, fer’i müdahilin ancak yanında yer aldığı tarafla birlikte istinaf başvurusunda bulunabileceğinden talebin bu gerekçelerle reddine karar verilmesinin doğru olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili    temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki iddialarını tekrarlayarak kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." düzenlemelerine yer verilmiştir.

Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, (IV/3.) no.lu paragrafta belirtildiği şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir,

Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;

3.3.2. 6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesine yer verilmiştir. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince de hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır.

3.3.3. Somut olayda, 3402 sayılı Yasa'nın 22/A maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışması sonucunda, dava konusu taşınmazın 1072 olan ada numarasına ilişkin kaydın kapatıldığı ve 1458 numarasını aldığı, buna karşın Mahkemece hüküm kurulurken eski ada numarası üzerinden infazda tereddüt oluşturacak şekilde tapu iptali ve tescile karar verildiği anlaşılmaktadır.

3.3.4. Ne var ki, değinilen hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; İlk Derece Mahkemesine ait hükmün 1. bendinin hüküm yerinden çıkarılarak, yerine 1.bent olarak, “Davanın kabulüne; 1.256.595.20 TL'nin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine ve İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi, Rumelihisarı, 12 pafta 1458 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline,” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının değinilen yönden kabulü ile hükmün bu şekliyle 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, sair temyiz itirazlarının reddine, alınan peşin harcın temyiz eden davalıya iadesine, dosyanın karar veren İstanbul 3.Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 23/05/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.