Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10279 E. 2023/5157 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1202 E., 2021/1277 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/650 E., 2021/73 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı ... dava dilekçesinde; 20 yıldan fazla süredir nizasız ve fasılasız şekilde kullandığı taşınmazların kadastro sonucunda davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek kendisine ait olup davalı adına tescil edilmiş olan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Davacı ... 03.10.2018 tarihli dilekçesiyle, dava konusu ettiği taşınmazların 190 ada 13 ila 20, 25, 26 ve 27 parsel sayılı taşınmazlar olduğunu belirtmiştir.

3. Davacı vekili 06.02.2019 tarihli dilekçesiyle, müvekkili tarafından 03.10.2018 tarihli dilekçeyle 190 ada 19 ve 25 parsel sayılı taşınmazları da dava konusu ettiğini belirtmiş ise de bu taşınmazların halihazırda müvekkili adına kayıtlı olduğunu, bu nedenle söz konusu taşınmazlara yönelik davalarının bulunmadığını belirterek dava konusu 190 ada 13 ila 18, 20 ve 26 parsel sayılı taşınmazlar yönüyle eksik harcı tamamlayacaklarını belirtmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların ... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 14.01.2000 tarih ve 1040 sayılı kararıyla kabul edilen Başkomutanlık Milli Parkı ... Bölümü Sit Alanı içerisinde kaldığını bu nedenle zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.06.2019 tarihli, 2016/898 Esas, 2019/512 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazlar evveli itibariyle tapusuz olup taşınmazlarda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu, öte yandan 2863 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının 2. cümlesini değiştiren 5663 sayılı Kanun'un 1 inci maddesi ile yapılan yeni yasal düzenleme uyarınca, doğal sit alanları ile üçüncü derece arkeolojik sit alanında bulunan taşınmazların koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile kazanılmalarının mümkün hale getirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 190 ada 13, 14, 15, 16, 17, 18, 20 ve 26 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, taşınmazların tapu kayıtlarının beyanlar hanesine ... Tarihi Sit Alanı içerisinde kaldıklarına ilişkin ayrı ayrı şerh yazılmasına karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne, davacının parsel numaralarını bilebilecek teknik bilgisinin olmadığı kanaati ile dava ettiği parsellerin keşif mahallinde belirlenerek davalı hale getirilmesinde hukuka aykırılık görülmediği ancak keşif mahallinde yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarının her taşınmazla ilgili olarak ayrı ayrı alınmadığı, taşınmazlar üzerine sürdürülen zilyetliğin süresinin ve şeklinin ne olduğunun belirlenmediği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın açıklanan hususlarda araştırma ve inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.02.2021 tarihli, 2019/650 Esas, 2021/73 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamından, dava konusu taşınmazların özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olup 1. veya 2. derece arkeolojik sit alanında bulunmadığı, taşınmazların davacının mirasbırakanından taksimen davacıya kaldığı ve davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 190 ada, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 20 ve 26 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazların tapu kayıtlarının beyanlar hanesine ... Tarihi Sit Alanı içerisinde kaldıklarına ilişkin ayrı ayrı şerh yazılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafından dava açılırken açıkça parsel numarası belirtilmediğini ancak iddianın genişletilmesi yasağına aykırı şekilde yargılamaya devam olunduğunu, öte yandan dava konusu taşınmazlarda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını, bilirkişi raporlarında belirtilmemiş ise de mahallinde çekilen fotoğraflardan taşınmazlarda yerlerşik kayaların bulunduğunun, taşınmazların eğiminin tarım yapılamayacak kadar fazla olduğununun görüldüğünü ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

2. Dahili davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin mirasbırakanı ... hasta iken eldeki davanın kötü niyetli olarak ikame edildiğini, Mustafa’nın ölümünden sonra da müvekkiline duruşma gününün tebliğ edilmediğini, müvekkili tarafından eldeki davanın açılmasına sebebiyet verilmediği halde aleyhine vekalet ücretine hükmedildiğini, davacı tarafından dava açılırken yalnızca 190 ada 25 parsel sayılı taşınmaz dava konusu edildiği halde yargılama sırasında dava konusunun genişletildiğini ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince verilen ilk hükmün dahili davalı ... tarafından istinaf edilmediği, bu nedenle ilk hüküm aleyhine olan ve istinaf isteminde bulunmayan dahili davalı ... mirasçısının verilen son kararı istinaf etmekte hukuki yararının bulunmadığı, öte yandan dosya içeriğine ve toplanan delillere göre, dava konusu taşınmazlarda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davalıların istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi; 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 11/1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda Afyonkarahisar ili, Merkez ilçesi, .../B.Kalecik Mahallesi çalışma alanında bulunan dava konusu 190 ada 13 parsel sayılı 9.253,33 metrekare, 190 ada 16 parsel sayılı 710,58 metrekare, 190 ada 18 parsel sayılı 827,55 metrekare ve 190 ada 26 parsel sayılı 5.998,57 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazlar, ... Tarihi Sit Alanı içerisinde kaldığı gerekçesiyle kadastro tutanağının beyanlar hanesine ayrı ayrı “...kızı ...’nın kullanımındadır. Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır. Tarihi sit alanı” şerhi yazılarak Hazine adına tarla vasfıyla tespit ve tescil edilmiştir.

Aynı çalışma alanında bulunan dava konusu 190 ada 14 parsel sayılı 1.098,89 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, ... Tarihi Sit Alanı içerisinde kaldığı gerekçesiyle, kadastro tutanağının beyanlar hanesine “Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır. Tarihi sit alanı” şerhi yazılarak Hazine adına arsa vasfıyla tespit ve tescil edilmiştir.

Aynı çalışma alanında bulunan dava konusu 190 ada 15 parsel sayılı 2.075,41 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, ... Tarihi Sit Alanı içerisinde kaldığı gerekçesiyle, kadastro tutanağının beyanlar hanesine “...evlatları ...ve ...’ın kullanımındadır. Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır. Tarihi sit alanı” şerhi yazılarak Hazine adına bahçe vasfıyla tespit ve tescil edilmiştir.

Aynı çalışma alanında bulunan dava konusu 190 ada 17 parsel sayılı 847,39 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, ... Tarihi Sit Alanı içerisinde kaldığı gerekçesiyle, kadastro tutanağının beyanlar hanesine “...oğlu ......’ın kullanımındadır. Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır. Tarihi sit alanı” şerhi yazılarak Hazine adına bahçe vasfıyla tespit ve tescil edilmiştir.

Aynı çalışma alanında bulunan dava konusu 190 ada 20 parsel sayılı 18.686,56 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, ... Tarihi Sit Alanı içerisinde kaldığı gerekçesiyle, kadastro tutanağının beyanlar hanesine “Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır. Tarihi sit alanı” şerhi yazılarak Hazine adına ham toprak vasfıyla tespit ve tescil edilmiştir.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin “j” bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.