"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1553 E., 2021/708 K.
DAVA TARİHİ : 15.11.2012
HÜKÜM/KARAR : Kısmen kabul - kısmen ret / başvuru esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2012/491 E., 2019/377 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, dava konusu Alaplı İlçesi, Çiçekli köyü 110 ada 1, 111 ada 29, 37, 114 ada 25, 32, 50 parsel, 122 ada 31 parsel sayılı taşınmazlar ile Kürkükler köyü 126 ada 1 ve 130 ada 22 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakanlarından intikalen geldiğini, ancak davalının kadastro tespiti sırasında taşınmazları kendi adına tescil ettirdiğini ileri sürerek tapu iptal tescil isteği ile dava açmış, keşif sırasında davacı ve vekili davalı tarafın kabul etmesi durumunda yalnızca Kürkükler köyü 130 ada 22 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile Çiçekli köyü 111 ada 29 parsel sayılı taşınmazın 111 ada 30 parsel sayılı taşınmazın sınırından aşağıya doğru 111 ada 27 parsel sayılı taşınmazın sınırına dik gelecek şekilde kalan kısmının davacıya verilmesi halinde diğer dava konusu taleplerinden feragat edeceklerini, ayrıca davalıya davacının oğlu tarafından İstanbul İli Tuzla ilçesinde bulunan 115 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın 2.katının 4 nolu dairesine düşen hisse payını vereceklerini, davacının da talebe konu her iki taşınmazı oğlu İbrahim Gökay'a vereceğini beyan etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, davacının dava konusu taşınmazlarda hiçbir hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiş, yargılama sırasında ölümü üzerinde mirasçısı olan ... davaya devam etmiş, keşif sırasında davalı ... ve vekili davacı tarafın keşif mahallindeki beyanlarını ve taleplerini kabul ettiklerini bildirmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, keşif sonrası tanzim edilen fen bilirkişi raporunun tarafların karşılıklı feragat ve kabul beyanları doğrultusunda hazırlandığı, hükme esas alınan fen bilirkişi raporunun 111 ada 29 parsel sayılı taşınmazın A harfi ile gösterilen 675,61 metrekare'lik kısmının da keşifte tarafların göstermeleri üzerine hazırlandığı, 6100 sayılı Kanun'un 311 inci maddesi uyarınca kabul beyanından ancak irade bozukluğu hallerinde dönülebileceği, hatta irade bozukluğu halinde kabul beyanının iptalinin istenebileceği somut olayda kabul beyanının iptali talebinde bulunulmadığı, davalı ve vekilinin keşifte vermiş oldukları imzalı beyanları ile davacı tarafın keşif mahallindeki beyanlarını ve taleplerini kabul ettikleri gerekçesiyle 130 ada 22 parsel sayılı taşınmaz ile 111 ada 29 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ... imzalı 09/07/2019 hakim havale tarihli raporu ve ekli krokisinde A harfi ile gösterilen kısım ilgili talep yönünden davalı ve vekilinin kabul beyanı doğrultusunda kabulüne; davacı ve vekilinin feragat beyanları bulunduğu gerekçesiyle dava konusu diğer taşınmazlar yönünden ve 29 parsel sayılı taşınmazın kabul dışında kalan kısım ile ilgili taleplerin feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 111 ada 29 parsel sayılı taşınmaz yönünden; davalı tarafından keşifte kabul edilen kısmın kiraz ağacından başladığını, enine doğru 18,80 m. boyun yani aşağıya doğru 30 m olup alanın tamamının 564 metrekare olduğunu, bilirkişinin en ve boy miktarlarını tam olarak göstermediğini, enin 22.5 m olarak baz alındığını, bu ölçümü kabul etmediklerini, kabul ve muvafakatin en 18.8 x boy 30 m ; toplam alan 564 metrekare için olduğunu, bu yöndeki itirazları doğrultusunda ek bilirkişi raporu alınmadan ve bilirkişiye başvurmadan karar verilmiş olmasının keşif mahallinde yapılan anlaşmaya aykırılık teşkil ettiğini, dava konusu 130 ada 22 parsel sayılı taşınmaz yönünden; davalının taşınmazın tamamının davacıya verilmesine muvafakat etmediğini, en ve boyu belirtilen şekilde toplam alan 545 metrekare olacak şekilde belirlenen kısmın davacı ...’a verilmesine muvafakat ettiğini, bu yöndeki itirazları doğrultusunda ek bilirkişi raporu alınmadan ve bilirkişiye başvurmadan karar verilmiş olmasının keşif mahallinde yapılan anlaşmaya aykırılık teşkil ettiğini, keşifte bizzat taraflarınca gösterilen ve her iki tarafın kabulünü içeren şekilde ölçüm yapılmayarak hatalı fen bilirkişi raporu düzenlendiğini, itirazların değerlendirilmediğini ve hatalı rapor doğrultusunda hüküm kurulmasının anlaşmaya ve muvafakate aykırı olduğunu, davacının davalı ... lehine devrini kabul ettiği 115 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 4 numaralı bağımsız bölümün kararda belirtilmediğini, keşifte yapılan anlaşmaya uygun bir rapor ve karar bulunmadığını, bilirkişinin fiili gösterime göre rapor düzenlemediğini, ölçüme dayalı itirazların mahkemece değerlendirilmediğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı tarafın keşif sırasındaki beyanı ile kayıtsız ve şartsız kabul ettiği, fen bilirkişi raporunda 111 ada 29 parselde ölçülen yerin keşifte gösterilen yer olduğu ve fenni hatalara yönelik olmayan ileri sürülen nedenin de kabul beyanından dönmeyi haklı kılacak bir irade fesadı hali olmadığı, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı Kanun'un 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 11 ada 29 ve 130 ada 22 parsel sayılı taşınmazlar yönünden keşif sırasında davalı tarafından gösterilen sınırların bilirkişi raporunda baz alınmadığını, rapora itiraz edildiğini, ek rapor alınmaksızın ve itiraz edilen hususlar yerinde aydınlatılmaksızın hüküm kurulduğunu, bölge adliye mahkemesince itirazların değerlendirilmediğini, raporun tarafların anlaştığı hususları yansıtmadığını, davalının gerçek iradesinin karara yansımadığını, davalının rıza verdiği şekilde taşınmaz sınırlarının belirtilmediğini, geçen sürede davacının keşifte kabul ettiği İstanbul ilindeki daireye dair yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve bundan kaçındığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 308 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucu, temyize konu Zonguldak ili, Alaplı ilçesi, Çiçekli köyü 111 ada 29 parsel sayılı, 1.921,88 metrekare yüzölçümlü, kargir iki katlı bina ve fındıklık vasıflı taşınmazın ölen ... ... adına tespit edildiği, kadastro tespitinin 12.08.2004 tarihinde kesinleşmesi ile ... adına tescil edildiği, Kürkükler köyü 130 ada 22 parsel sayılı, 1.266,28 metrekare yüzölçümlü, fındıklık vasıflı taşınmazın ölen ... ... adına tespit edildiği, kadastro tespitinin 18.10.2008 tarihinde kesinleşmesi ile ... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup özellikle; davalının keşif sırasındaki kabul beyanına göre verilen kararın doğru olduğu gözetilmek suretiyle, davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR:
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 210,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.