"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tescil, olmadığı takdirde bedel davası sonunda, Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, Seyhan Belediyesinin 04/06/1998 ve 06/08/1998 tarihli Encümen kararları gereğince 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18-19. maddeleri ile 2981/3290 sayılı Kanun'un Ek 1. maddesi uyarınca 38 no.lu imar düzenlemesi yapıldığını, düzenlemenin iptal edildiğini, bu düzenlemenin iptali üzerine Adana Büyükşehir Belediyesinin 28/02/2007 tarihli 419, 420 ve 421 sayılı Encümen kararları uyarınca yeniden imar düzenlemesi yapıldığını, bu düzenlemenin de İdare Mahkemesince iptal edildiğini, kök parselin bu uygulama sırasında .... köyü 4957 ada 1 parselin park alanına isabet ettiğini ileri sürerek, taşınmazın 630 m2'lik kısmının iptali ile Hazine adına tesciline, aksi takdirde 18.900 TL’nin davalı taraftan faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, davanın reddini savunmuş, aşamada Seyhan Belediyesi bölünerek davalı yerde Çukurova Belediyesi oluşturulmuş, Çukurova Belediyesi davaya dahil edilmiş, ... vekili müvekkili aleyhine dava açılamayacağını savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, Seyhan Belediyesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden dayanak imar uygulamasının idari yargıda iptal edildiği gerekçesi ile 638,41 m²'lik kısmın Hazine adına ihyasına karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. TemyizYoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, davalı ... vekili ile dahili davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairece ‘‘...Seyhan Belediyesince yapılan 38 no.lu imar düzenlemesinin çekişme konusu alanla ilgili olarak halen geçerliliğini koruduğu, uygulama neticesinde alınan bilirkişi raporu, Encümen kararları, İdare Mahkemesinin, ... tarafından yapılan imar düzenlemesinin iptaline ilişkin kesinleşmiş kararları ve aynı nitelikteki emsal dosyalardan anlaşılmaktadır. O halde; anılan 38 no.lu imar düzenlemesi ile ilgili idari yargıda dava açılarak işlem iptal ettirilmedikçe eldeki davanın dinlenme olanağından söz edilemez.
Hal böyle olunca; Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi yönde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
Kabule göre de; imar işleminin idari yargıda iptal edilmesiyle, bu işlemin kapsadığı tüm uygulamanın iptal edilmiş sayılacağı gözetilmeksizin, taşınmazın park alanında kaldığı gerekçesi ile sicilden terkinine karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan hüküm altına alınması gerekli karar ilam harcı ile davacı yararına takdir edilecek avukatlık ücretinin maktu olması gerektiğinin düşünülmemesi de isabetsizdir. ’’ gerekçesi ile Mahkeme kararı bozulmuştur.
3.Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemece, Dairenin bozma kararındaki gerekçe benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece daha önce verilen emsal kararlarda davalı ... hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş olmasına rağmen, eldeki davada bu davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin ret sebebi aynı olduğundan tek olması gerektiğini, 38 no.lu uygulama ile ilgili dava dışı..... tarafından açıldığı belirtilen Adana 1. İdare Mahkemesinin 1999/359 E. 1999/1136 K. sayılı iptal kararının dikkate alınması ve davanın kabulüne karar verilmesi geretiğini, bilirkişi raporlarında Belediyeler tarafından yapılan imara ilişkin usulsüz ve yolsuz işlemlerin ayrıntılı olarak incelendiğini ve Hazine zararının mevcut olduğunun belirtildiğini, terditli olarak talep edilen bedele de hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan çekişmeli yerin tespiti, imar işleminin iptal edilmesi nedeniyle eski hale ihya sureti ile Hazine adına tescil, mümkün olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." düzenlemelerine yer verilmiştir.
6.2.2. Tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği) bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır.
6.3. Değerlendirme
Dairenin (IV.2.) no.lu paragrafta açıklanan ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.