Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10792 E. 2022/5465 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 15. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle, Gaziantep ili, Oğuzeli ilçesi, Çatalsu köyünde bulunan 570 parsel sayılı taşınmazın, tapulama çalışması neticesinde fotogrametrik usul ve ED-50 koordinat sistemi ile yapılmış tapulamadan sonra sınırlarında eylemli bir değişiklik olmadığını, paftasındaki sınırların zemindeki kullanıma uygun olduğunu, orjinal ölçü değerlerine göre komşu parsellerle aralarında sınırlarla ilgili herhangi bir ihtilaf bulunmadığını, herhangi bir sınırlandırma hatasının da olmadığını, 3. Kısım Arazi Toplulaştırma işlemleri neticesinde dava konusu taşınmazın alanı 16.150,00 m2 iken 28.992,50 m2 olarak tespit edildiğini ve davalı taşınmazda alan hatasının tespiti ile düzeltme sonucu oluşan fazlalığın Hazineye ait olduğunu ileri sürerek tespit edilecek miktar fazlalığının Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Gaziantep 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/03/2017 tarihli, 2014/157 Esas 2017/66 Karar sayılı kararı ile tapu yüzölçümü ile hesap yüzölçümünden doğan farklılığın hesaplama hatasından kaynaklandığı, taşınmazın sınırlarının genişlememiş olması ve sınırlarının sabit olması hususu dikkate alındığında, açılan davanın niteliğinin 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41.maddesinde düzenlenen yüzölçümündeki hatanın giderilmesi davası olmayıp, mülkiyet aktarımına ilişkin olduğu ve 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili ve davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle, Mahkemenin eksik incelemeyle hüküm kurduğunu, davanın kabulüne ve lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davanın reddine karar verildiğini, bu kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir

Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi kararının yalnızca vekalet ücreti yönünden kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 16/10/2017 tarihli, 2017/336 Esas 2017/355 Karar sayılı kararı ile davanın kadastrodan önceki hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açılamayacağı, dava tarihi olan 10/02/2014 ile kadastro tespitinin kesinleştiği 17/05/1973 tarihi arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği, davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu, 500,00 TL değer gösterilmek suretiyle açıldığı, yargılama sırasında çekişme konusu 570 parsel sayılı taşınmazın tamamının (28.992,50 m2'nin) değerinin 195.682,45 TL olarak tespit edildiği, davacı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmadığı, davacının tapusunun iptalini talep ettiği miktar fazlası (28.992,50 m2-16.150,00 m2=12.842,50 m2) göz önüne alındığında dava değerinin 12.842,50 m2'lik kısım üzerinden hesaplanması gerektiği ve bu durumda 12.842,45 m2'lik dava konusu taşınmazın değerinin 86.679,38 TL olmasına göre, bu miktar üzerinden davada vekille temsil edilen davalılar yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine, davalıların istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına açılan davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi gereğince reddine, 9.684.35 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile hak düşürücü süreden ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.”hükmünü içermektedir.

3.3. Değerlendirme

3402 sayılı Yasa’da mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüştür. Hak düşürücü süre dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi yasal zorunluluktur.

Dosya içeriğine, toplanan delillere, (V.3.) numaralı paragrafta yer verilen yasal ve hukuksal gerekçeye göre, Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 07/09/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.