"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 24/11/2021 tarihli ve 2020/93 Esas - 2021/1704 Karar sayılı karar, yasal süre içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan babası ...'nın maliki olduğu 1299 ada 1 parsel sayılı taşınmazını satış göstermek suretiyle davalı torununa temlik ettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama aşamasında ölümü üzerine mirasçıları tarafından davaya devam edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı, murisin sosyal güvencesi dahi bulunmadığını, tedavi işlemlerini kendisinin babası olan ... üzerinden yaptığını, murise ve murisin eşine, kendisi ile eşinin 11 yıl boyunca baktığını, tüm ihtiyaçlarını giderdiğini, hatta altını dahi temizlediklerini, davaya konu taşınmazın da bu amaçla minnet duygusu ile temlik edildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Tavşanlı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/11/2019 tarihli ve 2017/613 E., - 2019/549 K. sayılı kararıyla; mirasbırakan ...'nın gerçek irade ve amacının diğer mirasçıdan mal kaçırma olmadığı, kendisine ve eşine özenle bakan davalıya minnet duyguları ile çekişmeli taşınmazı temlik ettiği, temlikin, bakım, hizmet ve emek karşılığı gerçekleştirildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacılar, dava konusu taşınmazın değerinin yüksek olduğunu ve temlik karşılığında herhangi bir bedel ödenmediğinin sübut bulduğunu, muris ile eşinin birkaç ay yatalak ve bakıma muhtaç yaşadığını, öncesinde ağır bir durumlarının söz konusu olmadığını, dolayısı ile davanın kabulü gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemişlerdir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 24/11/2021 tarihli ve 2020/93 E.- 2021/1704 K. sayılı kararıyla; muris ile eşine, davalı ile eşinin 10 yıldan fazla bir süre olmak üzere uzunca süre baktıkları ve muris ile eşi yatalak olduklarında dahi bakmaya devam ettikleri, dava konusu taşınmazın da muris tarafından torunu olan davalıya bu bakım, hizmet ve emeği karşılığında minnet duygusu ile temlik edildiği, dolayısı ile davanın reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davacıların istinaf talebinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili, muris ...’nın sağlığında Beyköy'de ikamet etmekte olup çiftçilik yaparak geçimini sağladığını, çiftçilikle uğraşmayı bıraktıktan sonra ise taşınmazlarını kiraya vererek geçimini sağladığını, ayrıca davalının babasının beyanından da anlaşılacağı üzere murisin yaşlılık aylığının olduğunu, ekonomik olarak bakıma kesinlikle ihtiyacının olmadığını, ayrıca ruhsal veya fiziksel olarak da bakıma ihtiyacının bulunmadığını, tanıkların beyanlarıyla da bu hususların doğrulandığını, söz konusu kararın eksik inceleme sonucu, gerekçelendirilmeksizin haksız ve hukuka aykırı olarak verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, satış sözleşmesinden kaynaklanan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
3.2.2. HMK’nın 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.",
3.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.", hükümlerine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V/3.2.) numaralı paragraftaki yasal ve hukuksal gerekçeye göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) numaralı paragrafta yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 17/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.