"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-bedel istekli dava sonunda Körfez 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/12/2020 tarihli, 2019/81 Esas, 2020/181 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne dair verilen kararın davalı ... vekili tarafından istinafı üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 18/02/2021 tarihli, 2021/162 Esas, 2021/274 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde davalı ... vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 26.01.2022 Çarşamba günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen davalı ... gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelendi eksikliğin ikmali için verilen geri çevirme kararından sonra, dosya tekemmül etmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, 1855 parsel sayılı taşınmazının davalı ...’ya verdiği vekaletname ile rızası ve haberi olmaksızın diğer davalı ...’ye muvazaalı şekilde temlik edildiğini, taşınmazın, vekilin kayın hısmı olan dava dışı ... ...’in, davalı ...’nün ağabeyi olan dava dışı ...’a olan borçlarına mahsuben devredildiğini, kendisine de herhangi bir ödeme yapılmadığını, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, birbirini yakından tanıyan davalıların el ve iş birliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek, tapu iptali ve tescile mümkün olmazsa bedele karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ..., davalıya yapılan satış karşılığında her hangi bir bedel almadığını, dava dışı ... ...'in dava dışı ... Dinçer'e olan borçlarına karşılık taşınmazın devredildiğini, satış talimatını dava dışı ...’in verdiğini, davacının satıştan haberi olup olmadığını bilmediğini, taşınmazın sahibinin davacı olduğunu, dava dışı ...’in taşınmazda bir hakkının bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ..., çekişme konusu taşınmazın gerçek sahibinin dava dışı ... ... olduğunu, ...'in davacıdan aldığı borca teminat olarak taşınmazını davacıya devrettiğini, borcun ödenmesi üzerine davacının davalı ...'e davaya konu vekaletnameyi verdiğini, davacı ile aralarındaki anlaşma neticesinde taşınmazın dava dışı ...'in dava dışı ...'a olan borcuna karşılık kendisine devredildiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Körfez 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/12/2020 tarihli ve 2019/81 Esas, 2020/181 Karar sayılı kararı ile, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının sabit olduğu, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ederek davacıyı zararlandırdıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili, tanık beyanlarından da anlaşılacağı üzere taşınmazın öncesinde dava dışı ... ... adına kayıtlı olduğunu, inançlı işlem savunmalarını yazılı delille ispatladıklarını, bu hususun dava dışı ...'in de kabulünde olduğunu, güven ilişkisi nedeniyle taşınmazın dava dışı ...'ın kardeşi olan davalı adına tescil edildiğini, dava dışı ...'in davalıya da borcunun olduğunu, bu hususun dosyaya sunulan sözleşmelerle sabit olduğunu, davalı ...'nün iyiniyetli 3. kişi konumunda olduğunu, davacı ile dava dışı ... arasında menfaat ilişkisi bulunduğunu, davacının vekilinin başka bir davada dava dışı ... ...'in vekilliğini üstlendiğini, taşınmaz bedelinin dava dışı ...'in davalıya ve dava dışı ...'a olan borcundan düşürüldüğünü, taşınmazın 500 – 600.000 TL değerinde sayılarak satın alındığını, tapu harcının düşük çıkması için bedelin düşük gösterildiğini, delil olarak dayanılan soruşturma dosyasında müşteki sıfatıyla ifade veren ... ...'in çekişme konusu taşınmazın kendisine ait olduğunu ikrar ettiğini, davacı ile dava dışı ... arasındaki satışın gerçek olduğuna dair dosyaya delil ibraz edilmediğini belirterek istinaf incelemesinin duruşmalı yapılmasını ve Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 18/02/2021 tarihli ve 2021/162 Esas, 2021/274 Karar sayılı kararı ile, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusu 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili, istinaf incelemesinin duruşmalı yapılmasını talep ettikleri halde bu isteğin dikkate alınmadığını belirtip, istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile hükmün bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa bedel isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde (818 s. Borçlar Kanunu'nun 390. maddesinde) aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir.Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır.
3.2.2. TMK’nın 1023. maddesinde “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur." hükmüne yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V/3.2.) numaralı paragraftaki yasal ve hukuksal gerekçeye göre, Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 26.144,72 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...’tan alınmasına 03/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.