"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, İlk Derece Mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine ilişkin karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, 24/03/2013 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; dava konusu Espiye İlçesi Yeşil köy köyü 120 ada 1 parsel ile 113 ada 18 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespiti sırasında 1/3'er hisse oranı ile davalılar ve müvekkili adına tespit yapıldığını, davalıların vekillerinin kardeşleri olduğunu ancak davalıların taşınmazlarda hiçbir haklarının bulunmadığını, taşınmazların öncesinde ... ... ... oğlu ... ...'a sattığını, ... ...'ın da yaklaşık 30 yıl önce müvekkiline sattığını, 30 yıldır taşınmazların müvekkili tarafından nizasız ve fasılasız olarak kullanıldığını, müvekkiline murisinden kalmadığını, bu nedenle davalıların taşınmazda hisselerinin bulunmadığını belirterek, dava konusu 120 ada 1 parsel ve 113 ada 18 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile taşınmazların tamamının müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili 15/05/2013 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerin kök murisin ... ... olduğunu, dava konusu taşınmazların murisin ölümü üzerine kızları ..., ..., ... ile ...'ye intikal ettiğini, ...'ye de bekar ve çocuksuz olarak vefatı ile terekesi hayatta olan 2 kızı arasında paylaşıldığını, ... ... murisi ... ...'dan kendisine intikal etmiş olan taşınmazlardan bidayette bilindiği üzere Hamamönü mevkiindeki (kadastro tespitinde Salman mevkii olarak belirtilmiş) taşınmazdaki hissesine eşi ... ... ... vasıtasıyla ... ...'a satmış ise de söz konusu satışı öğrenmiş olan ... ...'ın rıza göstermeyerek işbu hisseyi daha fazlasını ödemek suretiyle ... ...'dan satın aldığını, daha doğrusu dava konusu taşınmazlardan Hamamönü mevkiindeki taşınmazın muris ... ... tarafından satın alındığını, ... ...'ın eşini içgüvey olarak aldığını, yaşadığı sürece dava konusu taşınmazların müvekkillerin murisi ... ... tarafından kullanıldığını, Salman mevkiinde bulunan diğer dava konusu taşınmazın da kök muris mirasçılarından ... ...'un eşi ... ... ... tarafından yer satılması söz konusu olmadığını, bu mevkiideki taşınmaz hissesinin ... ...'un kızı ... tarafından belli bir süre kullanıldıktan sonra tanığı ...'in babasına satıldığını, halen de adı geçen şahıslar tarafından kullanıldığını, bu nedenle haksız ve mesnetsiz davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 25.05.2015 tarihli 2013/132 E., 2015/310 K. sayılı kararıyla, keşif sırasında dinlenen tanık beyanlarına göre tarafların ölü ... ... evlatları oldukları, dava konusu yerlerin öncesinde davacıların annesi ... ve kız kardeşleri ... ... ve ...'ye ait olduğu, ...'nin çocuksuz olarak vefat ettiği ve sağlığında kendisine bakmış olması sebebi ile kendisine isabet eden payı davacıya bıraktığı, ... ...'un kendisine ait yeri ... ... isimli şahsa sattığı, tarafların annesi ...'nın sağlığında bu yerin ... ...'dan satın alındığı, annesi ...'nın vefatından sonra dava konusu yerleri düzenli olarak davacının kullandığı ancak taraflar arasında taksim sözleşmesi yapılmadığı, bu sebeple davalılarında dava konusu yerde miras payları karşılığında hak sahibi oldukları anlaşılmakla açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile dava konusu yerlerin tamamı 45 pay kabul edilerek yasal miras payı ve teyzesi ...'den gelen payın karşılığı olarak 25/45 payın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. YARGITAY BOZMA İLAMI
16. Hukuk Dairesi 28/11/2018 tarihli 2018/1475 E., 2018/7171 K. sayılı bozma ilamında Dava, genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olup, somut olayda; davacı ..., satın alma iddiasında bulunmuş ancak iddiasını ispat edemediği gibi ... payının kendisine bağışlandığına ilişkin bir vakıaya da dayanmadığı, hal böyle olunca; mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken taraflarca getirilme ilkesine aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsizliğine değinilmiştir.
VI. BOZMAYA UYULARAK VERİLEN KARAR
07/05/2019 tarihli 2019/48 E., 2019/320 K. sayılı kararıyla, Taraflarca getirilme ilkesinin sonucu olarak hakim, tarafların ileri sürmediği vakıaları kendiliğinden araştıramayacağı, Bu durumun istisnası ise kamu düzenini ilgilendiren davalar olup, bu davalarda kendiliğinden araştırma ilkesi uygulandığı, Dava, genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olup, somut olayda; davacı ..., satın alma iddiasında bulunmuş ancak iddiasını ispat edemediği gibi ... payının kendisine bağışlandığına ilişkin bir vakıaya da dayanmamış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VII. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, Dava konusu taşınmazlar, yaklaşık 30 yıl önce ... ... tarafından müvekkil ...'a bedeli ödenmek suretiyle satıldığını, Dava konusu taşınmazlar 30 yıldır müvekkil ... tarafından nizasız ve fasılasız olarak kullanıldığını, Taşınmazların davalılar tarafından kullanılmadığını, mahalli bilirkişilerin beyanları ile de sübut bulduğunu öne sürerek, davalıların taşınmazda hisseleri bulunmadığını öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedenlere dayalı ve açılan tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Türk Medeni kanunu’nun 640. maddesinde - Birden çok mirasçı bulunması hâlinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 25. maddesinde “Kanunda öngörülen istisnalar dışında, hâkim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz.” hükümlerine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, verilen kararın (VI.) nolu bendinde yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesine, bozmaya uygun yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VIII. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 36,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.