"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin önceki tarihli kararının, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda bozulması üzerine, Yerel Mahkeme tarafından bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair verilen karar, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Ayvacık ilçesi, Adatepe köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 597 ada 14 parsel, 1937 yılı 1235 tahrir sıra no.lu vergi kaydı ile... adına kayıtlı iken, bedeli mukabilinde ... ...'e satılarak zilyetliğin devredildiği, ... ...'in de taşınmazı 1990 yılında ismi bilinmeyen İstanbullu olduğu söylenen ve kimliği tespit edilemeyen şahsa satarak zilyetliğini devrettiği, ancak zilyedin kimlik bilgileri belirlenemediğinden herhangi bir hak kaybına neden olmamak için ... adına tespitinin yapıldığı belirtilmek suretiyle; yine dava konusu 597 ada 15 parsel, 1937 yılı 1238 tahrir kaydı ile sabuncu ... ... adına kayıtlı olup, 1968 yılında ...'a zilyetliği devrettiği, ...'un 1991 yılında burayı ismi bilinmeyen İstanbullu olduğu söylenen ve kimliği tespit edilemeyen şahsa satarak zilyetliği devrettiği, herhangi bir hak kaybına neden olmamak için ... adına tespitinin yapıldığı belirtilmek suretiyle Hazine adına tespit edilmiş ve tutanakların 04.09.2003 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edildikleri anlaşılmıştır. Davacı ... satın alma ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle 597 ada 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili; dava konusu taşınmazların yirmi yılı aşkın süredir hiç kimse tarafından kullanılmadığını, fiili zilyetlikle bağdaşmayan vergi kayıtlarının mülkiyete dayanak oluşturmayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Ayvacık Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/10/2012 tarihli, 2011/119 Esas, 2012/179 Karar sayılı kararıyla dava konusu 597 ada 14 parsel sayılı taşınmazın çevresinin çalı avlu ile çevrili olduğu, mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanlarında çalı avlunun kendilerini bildiklerinden beri mevcut olduğunu belirttikleri, taşınmazın kadastro tutanağında belirtilen 1937 tarih ve 1235 no.lu arazi tahrir kaydının mahalli bilirkişiye okunduğu ve mahalli bilirkişi beyanında okunan kaydın hudutlarının 597 ada 14 parsel sayılı taşınmaza uyduğu, dava konusu 597 ada 15 parsel sayılı taşınmazın çevresinin eski taş avlu ile çevrili olduğu, mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanlarında taş avlunun kendilerini bildiklerinden beri mevcut olduğunu belirttikleri, taşınmazın kadastro tutanağında belirtilen 1937 tarih ve 1238 no.lu arazi tahrir kaydının mahalli bilirkişiye okunduğu ve mahalli bilirkişi beyanında okunan kaydın hudutlarının 597 ada 15 parsel sayılı taşınmaza uyduğu, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından davacının davaya konu taşınmazları eklemeli zilyetlik yoluyla, malik sıfatıyla davasız ve aralıksız yirmi yıldan uzun süredir kullanmakta olduğu, dava konusu taşınmazların kadastro tutanaklarında dava konusu taşınmazların İstanbullu olduğu söylenen ve kimliği tespit edilemeyen kişiye satılarak zilyetliğinin devredildiği, hak kaybına neden olmamak için ... adına tespitlerinin yapıldığının belirtildiği, yukarıdaki açıklamalar ışığında yapılan değerlendirmede, dava konusu taşınmazların olağanüstü zamanaşımı yoluyla iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, dava konusu 597 ada, 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda izahı yapılan kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Bozma Kararı
Yukarıda bahsi geçen mahkeme kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 21.11.2013 tarihinde verdiği 2013/277 Esas, 2013/17281 Karar sayılı kararı ile:
"Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; dosya arasında bulunan Çanakkale Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün cevabi yazısında; dava konusu 597 ada 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazların Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 27.12.1992 tarih 2900 sayılı kararı ile onaylanan "1. derece doğal sit alanında" kaldığının tespit edildiği bildirilmiştir. 2863 sayılı Yasa'nın 11. maddesine göre Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurullarınca birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanlarındaki taşınmazlar zilyetlik yoluyla iktisap edilemezler. 2873 sayılı ... Kanunu'nun 15. maddesine göre ise Milli Park kapsamında kalan yerlerin tapuya tescili mümkün değildir. Bu durumda Mahkemece yapılacak iş dava konusu taşınmazın bulunduğu yerin 2873 sayılı ... Kanunu'nun 3. maddesi hükmü gereği Milli Park olarak belirlenip ilan edilip edilmediğini Orman Bakanlığı ... Genel Müdürlüğünden sormak, 2873 sayılı Yasa'nın 5. maddesi hükmüne göre kamulaştırılıp kamulaştırılmadığını araştırmak, aynı Yasa'nın 15. maddesine göre bu gibi yerlerin tapuya tescilinin yasak olduğunu gözetmek ve yapılacak keşif sırasında arkeolojik sit haritalarının arkeolog bilirkişi ve teknik bilirkişi aracılığıyla mahalline uygulamak, taşınmazın birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanında kalıp kalmadığı Milli Park sahasında olup olmadığı konusunda tarafların ve Yargıtayın denetimine açık, karşılaştırmalı ve gerekçeli bilirkişi raporu ve krokisi alınmasını sağlamak, uzman bir ziraat bilirkişisinden uyuşmazlık konusu taşınmazın kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı, hangi tarihten itibaren kültür ve ziraat arazisi olarak kullanıldığı konusunda yine tarafların ve Yargıtayın denetimine açık karşılaştırmalı ve gerekçeli bilirkişi raporu alarak, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Ayvacık Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/03/2015 tarihli, 2014/55 Esas, 2015/86 Karar sayılı kararı ile, çekişmeli taşınmazların arkeolojik sit alanı kapsamında kalmadığı, milli park niteliğinin bulunmadığı, öte yandan dava konusu taşınmazların davacının kullanımında olduğu, davacı yararına dava konusu taşınmazlar üzerinde olağanüstü zamanaşımı yoluyla iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, dava konusu 597 ada 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Ayvacık Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda anılan kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
5.Bozma Kararı
Ayvacık Hukuk Mahkemesinin 18/03/2015 tarihli, 2014/55 Esas, 2015/86 Karar sayılı yukarıda bahsi geçen kararının temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi 19.12.2018 tarihinde verdiği 2016/4321 Esas, 2018/7975 Karar sayılı kararı ile: ‘’Dosya içerisinde bulunan ziraat bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmazların sadece hayvan otlatma ve koruluk olarak kullanıldığı, öteden beri herhangi bir kültürel tarım yapılmadığı belirtilmiş ve rapora taşınmazlara ait fotoğraflar eklenmiştir. Taşınmaza ait fotoğrafların incelenmesinde, ziraat raporunu destekler nitelikte olduğu, taşınmazın kültür arazisi olmadığı anlaşılmaktadır. Çekişmeli taşınmazların hayvan koruluğu olarak kullanılması ekonomik amaca uygun zilyetlik olarak kabul edilemez. O halde dava konusu taşınmazda davacının ekonomik amaca uygun zilyetliğinin bulunmadığı ve lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşmediği nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi’’ gerekçesiyle bozulmuştur.
6.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Ayvacık Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.09.2019 tarihli, 2019/148 E. 2019/248 Karar sayılı kararı ile, dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanları ile keşif sonrası aldırılan ziraat bilirkişi rapor ve ekli taşınmazlara ait fotoğraflara göre davacının çekişmeli taşınmazları sadece hayvan koruluğu (otlatma) olarak kullandığı, bu yerlerde her hangi bir kültürel tarım faaliyetinde bulunmadığı dikkate alındığında zilyetlikle kazanma koşullarından olan ekonomik amaca uygun zilyetliğinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
7. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda bahsi geçen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz isteğinde bulunulmuştur.
8. Temyiz Nedenleri
Davacı temyiz dilekçesinde, dava konusu 597 ada 14 parsel öncesinde Abdulkadir ...’e ait iken, bu kişi tarafından 17.08.1992 tarih, 3557 yevmiye numaralı noter satış senedi ile davacıya satılarak zilyetliğin devredildiği, yine 597 ada 15 parsel sayılı taşınmaz ise ...’a ait iken, bu kişi tarafından 17.08.1992 tarih, 3558 yevmiye numaralı noter satış senedi ile davacıya satılarak zilyetliğin devredildiği, dinlenen tüm tanık ve yerel bilirkişi beyanlarının taşınmazın devri, zilyetliğin nakli ve taşınmazın özel mülkiyete konu yerlerden olduğu hususunda iddialarını doğruladığı, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığı, Hazine ile bir ilgisinin bulunmadığı, özel mülk niteliğinde tarım arazisi olduğu, davacı yararına iktisap koşullarının oluştuğu, buna rağmen Mahkemece yanlış değerlendirme sonucunda davanın reddine hükmedildiği gerekçesiyle, kararın bozulmasını talep etmiştir.
9. Gerekçe
9.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğinden ibarettir.
9.2. Değerlendirme
9.2.1 Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kararın (IV./5.) no.lu bendinde yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmasına, kararın (IV./6.) no.lu bendinde yer verilen Mahkeme kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya, bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 36,30 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.