Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4230 E. 2022/2400 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi tapu kaydı bulunan taşınmazın, kadastro sonucu oluşan parsellerde miktar fazlalığı bulunduğu iddiasıyla Hazine tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın tapu kaydının gayri sabit hudutlu olması ve miktar fazlalığının bu nedenle oluşması gözetilerek, Hazine'nin tapu iptali ve tescil talebinin kısmen kabulüne dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapı iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemenin davanın reddine ilişkin önceki tarihli kararı, davacı Hazine vekilinin temyiz isteği üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda bozulmuş olup, Yerel Mahkeme tarafından bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, süresi içinde davalılar ... ve arkadaşları ile davalı ... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin ayrı ayrı kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I.DAVA

Davacı Hazine dava dilekçesinde; kadastro sırasında davalılara ait Kasım 1959 tarih, 2 sıra numaralı tapu kaydının miktarını aşacak şekilde 189 ve 193 parsellere revizyon gördüğünü, tapu kaydının gayri sabit hudutlu olduğunu, ileri sürerek miktar fazlasının Hazine adına tescilini istemiştir.

II.CEVAP

Davalılar cevap dilekçesinde, adlarına kayıtlı olan ve kadastro sırasında 189 ve 193 parsellere revizyon gören Kasım 1959 tarihli, 2 sıra numaralı tapu kaydının geldileri incelendiğinde kadastro sırasında miktarı kadar yere revizyon gördüğünün anlaşılacağını, taşınmazın genişlemeye elverişli hudutlarının olmadığını, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetlik göz önüne alındığında miktar fazlasının zaten bu yolla iktisap edildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III.MAHKEME KARARI

Mahkemece önceki tarihli karar ile taşınmazın genişlemeye elverişli hudutlarının olmadığı, tapu kaydının revizyon gördüğü taşınmazın tamamını kapsadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV.TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Bozma Kararı

Mahkeme kararı, Dairenin 07.12.1981 tarihli ve 1981/12634 Esas, 1981/14056 Karar sayılı kararıyla; “ Davalıların tutunduğu tapu kaydının izale-ı şuyu kararı sonucunda icra ihalesiyle oluştuğu, ortaklığın giderilmesi sırasında bu kaydın haritaya bağlandığı, bu haritanın ve kararın davalıları bağlayıcı nitelikte olduğu, öte yandan taşınmazın ‘’cebel, kah ve taşlık” hudutları nedeniyle gayri sabit hudutlu olduğu, bu nitelikte bir kaydın hudutlarının genişlemeye müsait olduğu, taşlık sınırındaki arazinin tarım arazisi niteliğini almış olmasının bu sınırın genişletilmeyeceği anlamına gelmeyeceği, o halde ortaklığın giderilmesi davasında çizilen kroki göz önüne alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi ” gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.

3.Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 12.04.2000 tarihli ve 1983/566 Esas, 2000/264 Karar sayılı kararıyla; davalıların tutunduğu tapu kaydının gayri sabit hudutlu olduğu ve miktarıyla geçerli olduğu, miktarından fazlasına revizyon gördüğü, miktar fazlalığının taşınmazın taşlık ve çalılık olan hudutlarından kaynaklandığı, bu hudutların genişletilmeye müsait olduğu gerekçesiyle davacı Hazinenin davasının kısmen kabulü ile çekişmeli 193 parsel sayılı taşınmazın ifrazı sonucunda oluşan 1103 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile 1104 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 17.805 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tapu kayıtlarının iptali ile davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

4.Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ve diğerleri, davalı ... ve diğerleri tarafından temyiz isteğinde bulunulmuştur.

5.Temyiz Nedenleri

Davalılar temyiz dilekçelerinde özetle; Mahkemenin kararının davanın taraflarına usulüne uygun tebliğ edilmediği, öte yandan dava konusu taşınmazın tutanağına yapılan itirazın yetkili memur tarafından yapılmadığından geçersiz nitelikte olduğunu, hal böyle iken tutanağa karşı usulüne uygun bir itirazda bulunulduğunun kabul edilemeyeceğini, öte yandan çekişmeli taşınmazın revizyon gören kaydın kapsamında kaldığını ve hudutlarının sabit nitelikte olduğunu, öte yandan taşınmazın uzun yıllardır kayıt maliklerinin zilyetliğinde olduğunu, bu nedenle miktar fazlasının oluştuğu kabul edilse dahi bu fazlanın zilyetlikle iktisap edildiğini, Mahkemenin bu hususlarda yeterli araştırma ve inceleme yapmaksızın karar verdiğini belirterek, kararın bozulmasını istemişlerdir.

6.Gerekçe

6.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğinden ibarettir.

6.2.İlgili Hukuk

6.2.1. Bilindiği üzere, kadastro (tapulama) faaliyetinin biri geometrik, diğeri de hukuksal olmak üzere iki yönü vardır. Diğer bir anlatımla kadastro (tapulama) kanunlarının amacı, memleketin kadastral topoğrafik haritasına dayalı olarak taşınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirterek hukuki durumlarını tespit etmek ve bu suretle Medeni Kanun’un öngördüğü tapu sicilini kurmaktır. Bu amaç doğrultusunda kadastro (tapulama) tapusuz taşınmazları tapulamak, tapulu olanların kayıtlarını yenilemek, taşınmazlar hakkında kadastro planları hazırlamak, taşınmazların gerçek hak sahiplerini belirlemek için yapılmaktadır.

6.2.2. 766 sayılı Tapulama Kanunu’nun (TK) 32 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (KK) 13. maddeleri "Mülkiyetin Tespitine İlişkin Esaslar" başlıkları altında düzenlenmiş, tapuda kayıtlı taşınmaz malların tespitine ilişkin esaslar açıklanmıştır. Buna göre, kayıt maliki ve ya mirasçılarının taşınmaza zilyet olmaları halinde tespit onlar adına yapılacaktır (766 sayılı TK m. 32/a, 3402 sayılı KK m. 13/A). Hemen belirtilmelidir ki, kayıt maliki veya mirasçıları adına tespitin yapılabilmesi için tapu kaydının hukuki değerini koruması ve taşınmazın kayıt kapsamında kalması gereklidir.

6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun "Kayıt ve belgelerin kapsamını tayin" başlıklı 20. maddesinde, tapu kayıtları ile diğer belgelerin kapsadığı yerin tayininde; kayıt ve belgeler; harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara, harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline uygulanabiliyor ve bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından kullanılıyor ise kayıt ve belgelerde gösterilen sınırların esas alınarak tespit yapılacağı, (c) fıkrasında da harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara, ancak değişebilir ve genişletmeye elverişli sınırlardaki taşınmaz malların kayıtları, fiziki yapıları ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyor ise, kayıt ve belgelerde gösterilen sınırların esas alınarak tespit yapılacağı öngörülmüştür. Hükmün içeriğinden, bir kaydın uygulanabilir olması için en az üç sınırının bilinmesi, diğer bir anlatımla sınırların geometrik bir şekilde oluşturulması ve bu sınırların arazide saptanması ile mümkün olmaktadır.

6.2.4. Öte yandan taşınmazların tespitlerine esas alınan tapu kayıtları kapsamında kaldığının anlaşılması, tapunun hudutları itibariyle zemine tatbiki neticesinde tapu kayıt miktar fazlası oluşması halinde ise tespit tarihinde adlarına tescile karar verilen gerçek kişiler yararına 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının değerlendirilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 22.09.2020 tarihli, 2018/(7)16-1089 Esas, 2020/651 Karar )

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre (IV/2.) no.lu paragrafta yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV/3.) no.lu paragrafta belirtilen kararın verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalılar ... ve arkadaşları ile davalı ... ve arkadaşlarının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya, bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 36,30’şar TL bakiye onama harcının davalı ... ve arkadaşları ile davalı ... ve arkadaşlarından ayrı ayrı alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.