"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPUSUZ TAŞINMAZIN TESCİLİ
Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; dava konusu bölümün tescil harici bırakıldığını, bu bölüm hakkında Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde ... tarafından adına tescil istemi ile dava açıldığı ancak davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini belirterek dava konusu bölümün Kadastro Kanunu 18. maddesi gereğince davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde davanın reddini savunmuştur
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Şanlıurfa 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/10/2018 tarihli ve 2017/333 E., - 2018/485 K. sayılı kararıyla; dava konusu bölümün tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlaması mümkün olan yerlerden olmadığının tespit edilmesi nedeniyle davanın reddine karar vermiştir
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Şanlıurfa 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; 3402 sayılı yasa maddesinde Hazine adına tesciline karar verilebilmesi için taşınmasın tamamen imar ihya edilmesi şartının aranmaması olmasına rağmen yerel mahkemenin bu kurala aykırı davrandığını, taşınmazın ileride ekonomik yarar sağlaması mümkün olan yerlerden olduğunu, ayrıca mahkemenin Büyükşehir Belediye Başkanlığı lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 25/10/2019 tarihli ve 2019/112 E. 2019/814 K. sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamına göre; taşlık kayalık vasfında olan dava konusu taşınmazın tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olmadığı, bu nedenle Kadastro Kanunu'nun 18. maddesinde belirtilen yasal koşulların davacı yönünden oluşmadığı, yerel mahkemece yapılan keşfin usulüne uygun olduğu, bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğu, dava konusunun para ile değerlendirilebilir olmasına göre vekalet ücretinin dava değeri dikkate alınarak avukatlık asgari ücret tarifesinin üçüncü kısmına göre hükmedildiği, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu ve istinaf gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davacı Hazine vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı hazine vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile kabul anlamına gelmemek kaydıyla maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, istinaf mahkemesinin bu hususu göz önüne almadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro tescil harici bırakılan taşınmazın tescili isteğinden ibarettir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. "
3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, " Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, " Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir." hükümlerini içermektedir.
3.2.4. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 18. maddesi “Yukarıdaki maddelerin hükümleri dışında kalan ve tescile tabi bulunan taşınmaz mallar ile tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerler Hazine adına tespit olunur.
Orta malları, hizmet malları, ormanlar ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup da bir kamu hizmetine tahsis edilen yerler ile kanunları uyarınca Devlete kalan taşınmaz mallar, tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemez.” hükümlerini içermektedir.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı Hazine vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, dava, tapusuz taşınmazın 3402 sayılı yasanın 18. Maddesi gereğince davacı Hazine adına tesciline yönelik olup, dava dilekçesinde dava değeri 1.000,00 TL olarak gösterildiğine ve keşifte belirlenen değer üzerinden eksik harç tamamlatılmadığına göre, davalı taraf lehine vekalet ücretinin, dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden nispi olarak hesaplanması ve nispi vekalet ücretinin de maktu ücretin altında kalması nedeniyle davacı lehine maktu vekalet ücretinin takdir edilmesi, Avukatlık Asgari Ücret tarifesinin 13/2 maddesine göre hükmedilen vekalet ücreti dava değerini geçemeyeceği, bu nedenle 1.000,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, keşifte belirlenen değer üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmek suretiyle davacı aleyhine olacak şekilde fazladan vekalet ücreti takdir edilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmekte ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; hükmün (4) numaralı bendinde yer alan "19.467,77 TL" rakamının hükümden çıkarılarak yerine “1.000,00 TL” rakamının yazılmasına ve hükmün düzeltilerek onanması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nın 438/7. maddesi gereğidir.
VI. SONUÇ
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kararın (3.3.1) bendinde açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün düzeltilmiş bu şekliyle 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nın 438/7. maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın karar veren Şanlıurfa 5. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 21/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.