"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen karar, davalı ... mirasçısı ... ... tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili, dava konusu Antalya ili Kumluca ilçesi Karacaören köyü 459 ada 19 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tespit gördüğünü, süresi içinde dava açılmadığı için tespitin kesinleştiğini, dava konusu taşınmazın üzerinde zirai faaliyet yapmaya elverişli olmayan, ham toprak özelliği gösteren, yamaç, çalılık yerlerden olduğunu, davalı lehine zilyetlik şartlarının oluşmadığını ileri sürerek taşınmazın tapusunun iptali ile Hazine adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
2.1. Davalı, yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamış, aşamalarda taşınmazın kendisine babasından, babasına da dedesinden kaldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
2.2. Yargılama sırasında davalı ... 11/10/2017 yılında ölmüş, yasal mirasçıları ..., ..., ..., ..., ..., ... davaya dahil edilmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Kumluca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/09/2013 tarihli ve 2012/259 E., 2013/546 K. sayılı kararıyla; davalı tarafından sunulan tapu kayıtlarının birisinin keşif mahalline uymadığının anlaşıldığı, diğerinin sınırları sabit sınır olduğundan uygulamasının yapılamadığı, zirai bilirkişinin fen bilirkişisinin krokisinde A harfi ile gösterilen yerin zilyetlik koşullarının oluşmadığını, B harfi ile gösterilen yerin görünüm itibari ile 20 yılı aşkın süredir tarım arazisi olarak kullanıldığını belirttiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Karacaören köyü 459 ada 19 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ... ... tarafından düzenlenen 30/04/2013 tarihli rapor ekindeki krokide (A) harfi ile gösterilen kısmının tapusunun iptaline, bu kısmın aynı adanın en son parsel numarasından sonraki parsel numarası verilerek Hazine adına tesciline, (B) harfi ile gösterilen kısma yönelik davanın reddine dair karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, davalı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığını, üzerindeki 8 adet zeytin ağacının taşınmazı kadim ziraat arazisi haline getirmeyeceğini ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.
3. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 10/10/2017 tarihli 2015/13615 E. 2017/6289 K. sayılı kararıyla; “ ... Hükme esas alınan 30.04.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen temyize konu bölümün; 03.09.2011 tarihli zirai bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterildiği, buna göre, anılan zirai bilirkişi raporunda A (hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda ise B) rumuzu ile gösterilen bu yerin III. sınıf tarım arazisi olduğu ve keşif tarihinin 2-3 yıl öncesine kadar tarımsal amaçlı kullanıldığı; son iki üç yıldır işlemeli tarımsal faaliyet yapılmadığı; ancak bu kısmın kadim kültür arazisi olduğu üzerinde 50-60 yaşlı 8 adet zeytin ağacı olduğu; bir kaç yıldır tarımsal faaliyet yapılmadığı için bölgenin iklim koşulları nedeniyle çalıların geliştiği belirtilmiş ise de zirai bilirkişi raporunda yer alan fotoğraflar ile bilirkişi raporunun içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde; taşınmaz üzerinde tarımsal faaliyetin ne şekilde sürdürüldüğünün anlaşılamadığı, anılan fotoğrafların zirai bilirkişi raporunu destekler mahiyette de olmadığı, uyuşmazlığı çözmeye ve denetime elverişli olmadığı, yine taşınmazın davalı yanca kullanıldığı, arpa-buğday ekildiği 11.04.2011 tarihli keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tutanak bilirkişisince ifade edilmiş ise de davalının kullanımını ne zamandan beri sürdürdüğü hususunda da beyan alınmadığı belirtilerek kadastro tespit tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresinin davalı açısından dolup dolmadığı belirlenerek, sonucuna göre bir hüküm kurulması” gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
4. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Kumluca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/10/2019 tarihli ve 2018/201 E., 2019/338 K. sayılı kararıyla; alınan zirai bilirkişi raporu ile taşınmazın 1971 ve 1981 yıllarına ait hava fotoğraflarında %50 sinin açıklık alan olduğu, 1992 yılı hava fotoğrafında ise parselin şu andaki mevcut durumuna benzer yapıda olduğu, şu anki durumu ise uzun yıllardır tarımsal faaliyete konu olmadığı, 2002 yılı uydu görüntüsünde taşınmazda açık alanlar göründüğü, taşınmazın sınırlarının oluşmaya başladığı, komşu parsellerle beraber temizlendiği, toprak işlemesinin yapıldığı, dolayısıyla imar ihyanın 2002 tarihinde başladığının anlaşıldığı,uzun yıllar işlenen ve tarımsal faaliyet gösterilen toprak strüktüründeki tınsı yapının oluşmadığı, taşınmazda ekim-dikim ve hasat-harman yapıldığına dair kültür bitkisi kök ve parçalarına rastlanmadığı, üzerinde çayır bitkilerinin çıkmış olduğu, kuru dal ve ağaç parçalarının yüzeyde yaygın olarak bulunduğunun tespit edildiği, uzun yıllar emek ve sermaye sarf edilerek ekonomik amaca uygun şekilde kullanılmadığı, imar ve ihya sebebiyle taşınmaz üzerindeki kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinin nizasız ve fazılasız olarak tamamlanmamış olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu olan Antalya ili Kumluca ilçesi, Karacaören köyü 459 ada 19 parsel sayılı taşınmazın (Fen bilirkişisi ... ... tarafından düzenlenen 30/04/2013 tarihli rapor ekindeki krokide A ve B harfi ile gösterilen kısımların) tapusunun iptali ile Hazine adına kayıt ve tesciline dair karar verilmiştir.
5. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davalı ... ... temyiz isteminde bulunmuştur.
6. Temyiz Nedenleri
Dahili davalı temyiz dilekçesinde özetle, aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin 3402 sayılı Yasa'nın 36/A maddesine aykırı olduğunu, ayrıca dava konusu taşınmazın uzun yıllardır kullanımlarında olduğunu, 1971 ve 1981 tarihli hava fotoğraflarında taşınmazın %50 lik kısmının açıklık olduğu, 1992 yıllına ait hava fotoğrafında bugünkü kullanımla benzerlik gösterdiği belirtilmesine rağmen davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasını istemiştir.
7. Gerekçe
7.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık Kadastro Kanunu 18. maddesine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
7.2.İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Hazine adına tespit başlıklı 18. maddesinde “Yukarıdaki maddelerin hükümleri dışında kalan ve tescile tabi bulunan taşınmaz mallar ile tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerler Hazine adına tespit olunur. Orta malları, hizmet malları, ormanlar ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup da bir kamu hizmetine tahsis edilen yerler ile kanunları uyarınca Devlete kalan taşınmaz mallar, tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemez.”
Hüküm tarihinden önce 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36/A ve geçici 11. maddelerinde “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekalet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz ve bu hüküm henüz infaz edilmemiş yargı kararlarına da uygulanır” hükmü öngörülmüştür.
7.3. Değerlendirme
7.3.1. Kadastro sonucu Antalya ili Kumluca ilçesi Karacaören köyü çalışma alanında bulunan 459 ada 19 parsel sayılı 6.395,83 metrekare yüzölçümlü taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tespite itiraz edilmeksizin 17/06/2918 tarihinde tescil edilmiştir.
7.3.2. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde göre dahili davalı ... ...’nun sair temyiz itirazları yerinde değildir.
7.3.3. Ancak, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36/A ve geçici 11. maddeleri gereğince davalılar aleyhine yargılama giderine hükmolunmaması gerekirken yazılı şekilde hüküm oluşturulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi yasa gereğidir.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı ... ...’nun sair temyiz itirazlarının reddine,
2.Davalı ... ...’nun temyiz itirazlarının (IV.7.3.3) paragrafta açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün 2, 3 ve 4. nolu bentlerinin hüküm yerinden çıkartılmasına, yerine 2. nolu bent olarak “Harç alınmasına yer olmadığına, davacı ... tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılmasına 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HMK'nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu hali ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.