"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasında yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; Köprüköy ilçesi, Kıyıkonak köyünde bulunan 101 ada 77 parsel sayılı taşınmazın kendisine ait olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında yaklaşık 5.274,00 metrekarelik kısmın güney ve batı cephesinde bulunan komşu taşınmazlar içerisinde bırakılarak davalılar adına tescil edildiğini, davalıların bu durumu bilip taşınmazı kendisine vereceklerini söylemelerine rağmen bu işlemi yapmadıklarını belirterek, davalılar adına tescil edilen yaklaşık 5.274,00 metrekarelik kısmın, tapu kaydının iptali ile adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; kadastro tespit sınırlarının doğru olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Pasinler Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/11/2015 tarihli ve 2010/132 E., 2015/376 K. sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşif neticesinde alınan beyanlar ve bilirkişi raporları incelendiğinde dava konusu yer ile ona komşu davacının taşınmazının bir bütünlük arz ettiği toprak yapısının uyumlu olduğu, dava konusu yer ile toprak tevzi parselleri çakıştırıldığında davacıya ait taşınmazların sınırlarının uyumlu olduğu, davalıya ait taşınmazların sınırlarının ise uyumlu olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne 30/06/2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A1) ile gösterilen 5.497,123 metrekarelik bölümün tapu kaydının iptali ile davacı ... adına kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Pasinler Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı ... temyiz dilekçesinde; dava konusu bölümün kendisine ait tapu sınırları içerisinde kaldığını, davalının kendilerine ait tapulu yeri sürmek suretiyle kullandığını, yargılama giderlerini kabul etmediğini, Mahkemenin eksik inceleme neticesinde karar verdiğini belirterek, hükmün bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. "
3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."
3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir."
3.2.4. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A. maddesi, "Kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunur" hükmünü içermektedir.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Mahkemece, çekişmeli 101 ada 77 parsel sayılı taşınmazın (A1) ile gösterilen bölümünün davacının zilyetliği altında olduğu ve toprak tevzi tapu kaydının sınırları içerisinde kaldığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, Toprak Komisyonunca düzenlenen belirtmelik tutanağı, krokisi ve ekleri getirtilmemiş, davacı ve davalının tapu kayıtlarının oluşum nedenleri belirlenmemiş çekişmeli 101 ada 77 parsel sayılı taşınmaz hükmen tescil edildiği halde Mahkeme dosyası dosya arasına alınmamıştır. Öte yandan komşu parsel tutanakları ve dayanakları, davalı taşınmaza ilişkin dayanak tapu kaydı ve toprak tevzi ile oluşan davacı tapusu birlikte uygulanmamış, komşu taşınmazların dayanak tapu kayıtlarının davalı taşınmazı ne okuduğu araştırılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
3.3.2. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle toprak tevzi haritaları, taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan toprak tevzi çalışmalarına ilişkin belirtmelik tutanağı, tablendikatif, varsa taşınmaza ait olduğu belirtilen tapu ve vergi kaydı ile diğer kayıt ve belgeler ve davacının dayandığı tapu kaydı da tesisinden itibaren getirtilip kayıtların revizyon durumları da belirlenmeli, dava konusu taşınmazın hükmen tesciline ilişkin Mahkeme dosyası dosya arasına alınmalı, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra taşınmaz başında, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak bu keşifte davacının dayanak tapu kaydı ile çekişmeli taşınmazın tespite esas tapu kaydının haritası ile birlikte ve teknik bilirkişi aracılığı ile zemine uygulanarak 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca kapsamı haritasına göre belirlenmeli, tapu kaydının haritası zemine uygulanamaz ise tapu kaydının sınırlarına itibar edilmeli, davacının ve davalının tespite esas tapu kayıtları oluşumundan itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup, okunan sınırların yerel bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi sağlanmalı, gösterilen sınırlar komşu parsel tutanaklarına dayanak kayıtlar ile denetlenmeli, bu kayıtların davalı taşınmaz yönünü ne okuduğu ve sınırları kesin olarak belirlenmelidir. Fen bilirkişisi tarafından düzenlenecek rapor haritasında yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar işaretlenmeli; dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan varsa tevzi çalışmaları sırasında uygulanan kayıt ve belgelerin çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı, davacının temyize konu yerde zilyetliğinin olup olmadığı, var ise bu zilyetliğin ne zamandan beri ve ne sebebe dayalı olarak devam ettiği hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalıdır. Teknik bilirkişiye uygulanan tapu kayıtlarının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli; her iki kaydın da taşınmazı kapsadığının anlaşılması halinde doğru esasa dayanan eski tarihli tapu kaydına değer verileceği göz önünde bulundurulmalı, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile (IV/3.3.1) ve (IV/3.3.2) no.lu bentlerde belirtilen nedenlerle hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı tarafından yatırılan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.