"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro öncesi nedene dayalı tescil ve tapu iptali ile tescil istekli davanın yapılan yargılaması sonunda, önceki tarihli bozma kararına uyulmak suretiyle verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar, süresi içinde davacı ... ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Kadastro sonucunda ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 573 parsel sayılı 313.500 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu gerekçesiyle, Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, bilahare ifraz edilerek 272.767 metrekare yüzölçümü ile tapuya kaydedilmiştir. Davacılar, kök murisleri ... adına kayıtlı Şubat 315 Yoklama Tarihli ve 117 sayılı tapu kaydının çekişmeli taşınmaza ait olduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.
II. CEVAP
Davalı Hazine çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 27/05/2014 tarih, 2002/14 Esas, 2014/21 Karar sayılı kararıyla, davacı dayanağı tapu kaydının çekişmeli taşınmazın bir bölümünü kapsadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 573 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi tarafından hazırlanan 12.04.2002 havale tarihli rapor ve eki haritada (A) harfiyle işaretli 112.000 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile muris ...'na ait veraset ilamında belirtilen mirasçılarından kesin hüküm nedeniyle daha önce davaları reddedilen bir kısım katılan ... ve arkadaşları dışında kalan mirasçılar adlarına, kalan payın ise davalı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi, davacı ... ve katılan ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz isteğinde bulunulmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince “ Davacı tarafın dayandığı Şubat 315 Yoklama Tarihli ve 117 sayılı tapu kaydının “çay” sınırı itibariyle değişebilir sınırlı olduğundan tapu kaydı miktarı ile geçerlidir. Bu nedenle tapu kaydının kapsamının sabit sayılan sınırlar esas alınarak miktarına göre belirlenmesi, bu bölüm yönünden davanın kabulüne, tapu kaydının miktar fazlası bölümü üzerinde ise davacı taraf yararına zilyetlikle kazanım şartları oluşmadığından bu bölüm yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. Ayrıca davacı taraf tapu kaydının iptali ile dayandıkları tapu kaydı maliki ... ...mirasçıları adına tapu tescil istemiyle dava açmış olduğuna göre daha önce Kadastro Mahkemesinin 20.8.1998 tarih ve 1989/817 Esas, 1998/10 Karar sayılı dava dosyasında, o dosyanın tarafı olan ... ...'nin bir kısım mirasçıları yönünden aleyhe verilen hükmün, eldeki davada da taraf olan mirasçıları etkilemeyeceği de göz önünde bulundurulmalıdır.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 06.03.2018 tarih, 2017/27 Esas, 2018/12 Karar sayılı kararıyla, davacı dayanağı tapu kaydının çekişmeli taşınmazın bir bölümünü kapsadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 573 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi tarafından hazırlanan rapor ve eki haritada (A) harfiyle işaretli 112.000 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 27/12/2006 tarih, 2005/1980 Esas - 2006/2005 Karar sayılı veraset ilamında gösterilen muris ...'nun mirasçıları adına ve miras payları oranında tesciline karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Verilen Karara Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... ve davalı Hazine tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
5.1. Davalı Hazine vekili, çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup, tapuda Hazine adına kayıtlı olduğu bu nedenle zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını, öte yandan eldeki davada hak düşürücü sürenin geçtiğini, bu hususun re’sen dikkate alınması gerektiği halde yargılama sırasında gözden kaçırıldığını, tüm bunlardan ayrı daha evvel taşınmazın kadastro tespitine itiraz edilmesi üzerine görülüp sonuçlandırılan ve eldeki davaya dayanak tapu kaydı ile aynı tapu kaydına tutunulmak suretiyle taşınmazın kadastro tespitine karşı askı ilan süresi içerisinde açılan davanın reddedildiğini, bahsi geçen davanın bir kısım mirasçılar yönünden kesin hüküm teşkil edeceğini, diğer mirasçılar yönünden ise güçlü delil teşkil edeceğini bu nedenle davanın reddi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
5.2. Davacı ..., dayanak tapu kaydının taşınmazın tamamını kapsadığının dosya kapsamıyla sabit olduğunu, buna rağmen davanın kısmen kabulüne hükmedilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen reddine dair hükmün bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Eldeki dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Yasa'nın "Kayıt ve belgelerin kapsamını tayin" başlıklı 20. maddesinde;
"Tapu kayıtları ile diğer belgelerin kapsadığı yeri tayinde;
A) Kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunur.
B) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline uygulanabiliyor ve bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından kullanılıyor ise, kayıt ve belgelerde gösterilen sınırlar esas alınarak tespit yapılır.
C) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur. Ancak değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardaki taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa, tespit o sınır esas alınarak yapılır.
D) Hazinece, özel kanunlar hükümlerine göre değişmez ve genişlemeye müsait olmayan sınırlarla miktar üzerinden satılan, tefviz veya tahsis veya parasız dağıtılan taşınmaz mallarda çıkan fazlalık, taşınmaz malla birlikte satış, tefviz, tahsis ve dağıtım tarihinden itibaren on yıl geçmiş ise, miktarına bakılmaksızın kayıt sahibi adına tespit edilir. Bu maddede yazılı taşınmaz mallarda meydana gelen fazlalıklar hakında şartlar uygun bulunduğu takdirde, 14. ve 17. madde hükümleri uygulanır." düzenlemesi mevcuttur.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Mahkemece yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli olmadığı gibi, hükmüne uyulan bozma kararının gereklerine de riayet edilmemiştir.
6.3.2. Bilindiği üzere; 3402 sayılı Kadastro Kanunu tasfiye yasası olup, sınırlandırma ve tespitten önce usulü dairesinde malikleri lehine oluşan tapu kayıtlarına, yapılacak tespit sırasında itibar edilmiş, bu tapu kayıtlarına dayanan hak sahiplerine, kaydın revizyon göreceği taşınmaza aidiyetinin belirlenmesi halinde kadastro sırasında mülkiyet bahşedilmiştir.
6.3.3. Hemen belirtmek gerekir ki Kadastro Kanunu’nda açıkça bir tapu kaydının kapsamının öncelikle 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmesi gerektiği; tapu kaydının haritasının/krokisinin olmaması ya da uygulama kabiliyetinin bulunmaması halinde ise kaydın hudutlarına itibar edilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. Diğer yandan aynı Kanun'un 20/C maddesi uyarınca harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunacağı hüküm altına alınmıştır.
6.3.4. Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde evvela davacı tarafın davasının temelini oluşturan ve yargılama boyunca dayandığı Şubat 315 Yoklama Tarihli ve 117 sayılı tapu kaydı “çay” sınırı itibariyle değişebilir sınırlı olduğundan miktarı ile geçerlidir. Öte yandan bahsi geçen tapu kaydının miktarı ise "3 evlek" olarak tesis edilmiştir. Hal böyle iken Mahkemece öncelikle "evlek" yüzölçümü biriminin kaç metrekareye denk olduğu Mahalli Tapu Müdürlüğü ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden sorulup saptanmalı, böylelikle gayrisabit hudutlu dayanak kaydın miktarı belilenmeli, kayıtta yazılı miktara itibar edilmek suretiyle sabit sayılan sınırlar esas alınarak kaydın kapsamı miktarına göre belirlenmeli, bu bölüm yönünden davanın kabulüne, tapu kaydının miktar fazlası bölümü üzerinde ise davacı taraf yararına zilyetlikle kazanım şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz önüne alınmadan yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, dayanak kaydın maliki olan ...’in bir kısım mirasçılarının aynı tapu kaydına dayalı olarak taşınmazın kadastro tespitine karşı askı ilan süresi içerisinde dava açtıkları, iş bu davanın ise reddedildiği ve kesinleştiği bahsi geçen kararın eldeki dosyanın da tarafı olan aynı mirasçılar yönünden kesin hüküm teşkil edeceği göz önüne alınarak, Kadastro Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılan davanın tarafları belirlenip tespite itiraza ilişkin davanın tarafı olan ... mirasçıları saptanmak suretiyle bunlar yönünden kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, ...’in tüm mirasçıları lehine iptal ve tescile hükmedilmesi de isabetsizdir. Öte yandan kabule göre de, çekişmeli taşınmazın bir bölümünün köy yerleşim yeri olarak ifraz edilip 3056 parsel olarak tapuya tescil edildiğinin anlaşılmasına karşın karar verilirken ifraz edilen bölüm göz önüne alınmadan hüküm tesis edilmesi dahi isabetsiz olmuştur.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.